SİYASET

Cemile Bayraktar : İnsanların canlarına dokunanlara dokunulacak

Tarih
10 Haziran 2016
İzlenme
1503 Kişi

Çözüm Süreci, bu ülkedeki makul akla ve vicdana sahip her insan gibi benim için de bir umut süreciydi. Çözüm'ün kısmi muhatabı olan HDP ve PKK, kendi muhataplıklarını çatışma ve Çözüm'ü bitirme yönünde yok edince, kendilerinin muhatap olamayacağı da netleşmiş oldu.

HDP ve PKK'nın Çözüm'ün muhatabı olmak yerine, çatışmanın ve terörün faili olmak gibi bir tercihte olmaları gerçeği sonrası, devlet ile sivil Kürt halkı arasında Çözüm Süreci devam etti. Halen devam etmekte.

90'ların devlet terörü, devlet şiddeti, "beyaz toros" girişimleri Ak Parti hükumetinin girişimleriyle bertaraf edildikten sonra ortaya HDP şiddeti, PKK terörü, PKK'lıların beyaz toros icraatları çıktı. HDP tehditlerini, PKK terörünü Kürt halkına yönlendirdi. Devlet bu kez HDP ve PKK terörünü bertaraf etmek üzere kolları sıvadı. PKK terörünün Kürt halkının bağrında açtığı yaraları, devlet kendi eliyle sardı.

Diyarbakır'ın göbeğinde HDP'li vekiller Kürt halkından tepki alınca, çukur kazan teröristler Kürt halkı tarafından kovulunca, Diyarbakırlılar Dürümlü'deki PKK katliamı sonrası "KATİL PKK DİYARBAKIR'DAN DEFOL!" diye sloganlar attıktan sonra tablo artık iyice netleşmişti. HDP'nin Kürt halkının çoğunluğu nezdinde bir meşruiyetinin kalmadığı ortaya çıktı.

Bu ön gelişmeler sonrası, teröristleri etkisiz hale getiren güvenlik güçlerinin çabası sürerken, Türkiye, seçilmişlik karinesine dayanarak terör estiren vekiller için de kolları sıvadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilliği dokunulmazlıklarıyla ilgili, Anayasa'da değişiklik yapılmasını öngören 6718 sayılı Kanunu onayladı.

Kanuna göre, yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, Anayasa'nın "yasama dokunulmazlığı"nı düzenleyen 83. maddesinin, "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili Meclis'in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz" hükmü uygulanmayacak.

Dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa değişikliği, 129 milletvekili ile ilgili... Bu vekillerden iki isim dosya konusunda rekoru elinde tutuyor: HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 71 dosyayla en fazla dosyası olan milletvekili durumunda. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise 39 tane dosyası var.

Dosya şampiyonu bu iki ismin ortak özelliği teröre verdikleri destek.

Kılıçdaroğlu katıldığı bir televizyon programında teröristler konusunda hiçbir ayrım yapmadığını açıkladı. PKK'lı teröristler ile de, DHKP-C'li teröristler ile de görüşmüş.

Bu ülkenin savcısını rehin alarak katleden DHKP-C'li teröristlerle görüşen bir CHP genel başkanı tasavvur edebiliyor musunuz; benim havsalam almıyor!

Demirtaş'a gelince, kendisi zaten mesnetsiz özyönetim ilan eden, tehditler savuran, "Korkmayın sizi asmayacağız, adil yargılayacağız" diye bağıran, Yasin Börü ve arkadaşlarının da dahil olduğu 50'den fazla sivil insanın katledilmesine neden olan sokak terörürün çağrıcısı olan, işlediği tüm suçları "dokunulmazlık" üzerinden devam ettiren bir isim.

Şimdi bu iki isim ve beraberindekiler adil bir yargılama için dokunulmazlıklarının kaldırılacağı günü bekliyorlar. Onlar adil yargılanacakları günü beklerken, savundukları terörün mağdur ettiği aileler de adaletin vuku bulacağı günü bekliyor. Yasin Börü'nün annesi bekliyor, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın yetim çocukları bekliyor, uykusunda şehit edilen iki polisin aileleri bekliyor, Vezneciler de katledilen polis ve sivillerin sevenleri bekliyor. Terörün canlarını yaktığı bu insanlara, bu ülkenin ve bu Meclis'in bir adalet borcu var ve çok vakit geçmeden bu borç ödenmeli.

Elbette önümüzde bir yargı süreci var. Bu sürece dair beklentimi ifade ettim ancak süreçle ilgili yorum yapabilecek kudrette değilim, sürecin adil bir şekilde ve toplumsal vicdanı rahatlatacak şekilde yönetilmesi tamamıyla yargının görevi.

Bununla birlikte merak ettiğim şeyler de var...

Kanın durduğu, kanın akmadığı bir sürece "İhanet Süreci" deyip, Çözüm Süreci'ni sabote etmeye uğraşanlar ne olacak? Kanın aktığı, çatışmaların başladığı sürece "empati" kurmalıyız diye yaklaşanlar ne olacak? Aleni bir şekilde teröre, teröriste destek olan, terör yoluyla darbe imasında bulunanlara ne olacak, aleni bir şekilde teröre destek veren medya, "özgür basın" karinesi üzerinden işlediği suçlardan ötürü hiç mi yargılanmayacak? Kurşunu PKK sıktı, tehdidi Demirtaş savurdu… işledikleri bu suçların cezasını er geç çekecekler ancak onların çanakçısı olan medya ne olacak? Aynı medya nasıl durdurulabilir?

Dokunulmazlıkların kaldırılma ve yargılanma sürecine paralel olarak, teröre destek veren medya ile de mücadele edilmeli aksi halde bu medya "dokunulmazlıkların kaldırılması" üzerinden yargıya müdahale etmeye çalışacak, dışarıdan destek arayacak, teröristleri müttefik seçenlerle selfie çektirecek... Tüm bunlar olurken, terörün canlarını yaktığı binlerce insan yeniden mağduriyet yaşayacak. Terörün mağdur ettiği ailelerin, teröre destek veren kanallarının da tıkanması suretiyle ikinci kez mağdur edilmesinin de önüne geçilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim.

Yenişafak
10 Haziran 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER