Türk siyasetinin 12 Eylül 1980 darbesinden sonraki son 36 yılının kılcal damarlarını çok iyi bilen, CHP'yi yakından takip eden milliyetçimuhafazakâr bir ağabeyimle sohbet ediyordum. Aniden, "Kemal Kılıçdaroğlu'nu bir türlü anlayamıyorum. FETÖ'ye kalkan olmaya mecbur mu?" dedi. Duayen siyasetçinin sorusu, tam da bugünlerde FETÖ operasyonlarını sulandırması, FETÖ'YE sahip çıkan hareketlerin şifresini içeriyordu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimi gecesindeki ve sonrasındaki trafiği dikkatle incelenirse, bugün CHP'nin halkımızı rahatsız eden strateji ve taktiklerini daha net anlamamız söz konusu olur. Önce, Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesi durum ve vaziyetine bakalım. Kılıçdaroğlu anlatıyor:
"21:50 uçağıyla, İstanbul'a hareket ettik. Saat 23.00 civarında indik. İndikten hemen sonra arkadaşlar telefon açtılar ve askeri müdahaleden söz edildi. Hemen Ankara'ya dönebilir miyiz dedik. Uçakların uçmadığı ifade edildi. Bir süre bekledik. Oradan Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gittik. (23.30) Televizyonu izledik. Arkadaşlarımla birlikte kısa bir metin hazırladık. Darbeye karşı olduğumuz yönünde."
Saat 23:05... Kılıçdaroğlu'nun Atatürk Havalimanı'nda olduğu, Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine geçtiği sırada, Başbakan Binali Yıldırım TV'lerden, "Bu bir kalkışmadır, buna izin vermeyeceğiz" açıklamasını yapıyordu. Saat 23:50...
Kılıçdaroğlu, Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde iken, TRT spikerine zorla darbeci Yurtta Sulh Konseyi'nin bildirisi okutuluyordu. Saat 23.00-00.00 arasında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, vatandaşları, darbe teşebbüsünü protesto için meydanlara davet ediyordu. Bunların, daha önceki örneklerde olduğu gibi askeri bir darbe değil, FETÖ'cü üniformalı teröristlerin ülkeyi işgal girişimi olduğu artık çok net olduğu ortaya çıkarken, CHP açıklaması saat 00:00 sıralarında duyuluyordu.
Anamuhalefet liderinin daha önce tepki göstermemesi, tavır koymaması için herhangi bir neden yoktu. Neden 23:35'e kadar bekledi acaba? Kılıçdaroğlu o gece neden sokağa çıkmadı? Düşündürücü bir durum konuşuluyor. O gece, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'nun evinde Kılıçdaroğlu'na bazı isimler, günün sokağa çıkma günü olduğunu, CHP'lilere çağrı yaparak, sokağa çıkılması gerektiğini, sokakta tankın üzerine çıkarak, halka seslenmesinin çok önemli olduğunu söylemişler. Ancak, Kılıçdaroğlu sokağa çıkmamakta direnmiş. Bu gelişmeler, 15 Temmuz gecesine kadar CHP ile FETÖ arasında yakın temaslar olduğu yazılırken, CHP'li bir milletvekilinin gizli Adana TIR baskın kasetlerini Cumhuriyet'e Can Dündar'a getirdiği ortaya çıkarken, Kemal Klıçdaroğlu'nun çekingenliği, tepkisizliği, zamanlaması manidar değil mi? Türkiye'ye yönelik her projeyi ve planları hazırlayan, bilen, network ortaya koyan İngiltere ve Amerikan büyükelçilerinin Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmeleri, konuşmaları, ziyaretler sonrası Kılıçdaroğlu'nun YENİKAPI RUHUNA ters vaziyetler almasının üzerinde önemle durmak gerekiyor. İNGİLTERE Büyükelçisi MOORE Hürriyet'e konuştu.
"15 Temmuz'un arkasında ne biz, ne de Amerika yok" dedi. Ters okunursa, "FETÖ darbe girişimi içinde iki ülkede var" diyordu.
5 AĞUSTOS 2016: İngiltere Büyükelçisi Richard Moore, Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettikten sonra,gel-gitleri arttı, olumsuzluk vitrini canlandı. 25 Ağustos 2016: Kılıçdaroğlu'na Artvin ziyareti sırasında tuhaf bir saldırı oldu. 2 Eylül 2016:
ABD Büyükelçisi John Bass Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti. Bu görüşmeden de sonra, Kılıçdaroğlu, birlik-beraberlik tablosuna may��n döşemeyi sürdürdü. Anayasa Mahkemesi'ne gitmeler, FETÖ'ye, "1 milyon mağdur edebiyatıyla kalkan olmalar" hızlandı. Eski Amerikan büyükelçileri Abramowitz, Edelman, Ricciaordone'de Kılıçdaroğlu'nu neden se çok seviyor....
SONUÇ: Kılıçdaroğlu'nun FETÖ darbe girişiminde sokağa çıkmamasında yakınderin ilişkilerin tesiri çok konuşulacak. İngiliz ve Amerikan Büyükelçileriyle buluşmalardan sonra, Yenikapı Ruhundan çark etmesinde, FETÖ' YE 'Mağduriyet' örtüsü altında kalkan olmaya başlayışında, FETÖ'nün arkasında konumlanmış ABD-İngiltere'nin rolü er veya geç anlaşılacaktır. Bu gökkubbenin altında hiçbir şey gizli kalmaz.
Takvim
15 Ekim 2016
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimi gecesindeki ve sonrasındaki trafiği dikkatle incelenirse, bugün CHP'nin halkımızı rahatsız eden strateji ve taktiklerini daha net anlamamız söz konusu olur. Önce, Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesi durum ve vaziyetine bakalım. Kılıçdaroğlu anlatıyor:
"21:50 uçağıyla, İstanbul'a hareket ettik. Saat 23.00 civarında indik. İndikten hemen sonra arkadaşlar telefon açtılar ve askeri müdahaleden söz edildi. Hemen Ankara'ya dönebilir miyiz dedik. Uçakların uçmadığı ifade edildi. Bir süre bekledik. Oradan Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gittik. (23.30) Televizyonu izledik. Arkadaşlarımla birlikte kısa bir metin hazırladık. Darbeye karşı olduğumuz yönünde."
Saat 23:05... Kılıçdaroğlu'nun Atatürk Havalimanı'nda olduğu, Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine geçtiği sırada, Başbakan Binali Yıldırım TV'lerden, "Bu bir kalkışmadır, buna izin vermeyeceğiz" açıklamasını yapıyordu. Saat 23:50...
Kılıçdaroğlu, Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde iken, TRT spikerine zorla darbeci Yurtta Sulh Konseyi'nin bildirisi okutuluyordu. Saat 23.00-00.00 arasında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, vatandaşları, darbe teşebbüsünü protesto için meydanlara davet ediyordu. Bunların, daha önceki örneklerde olduğu gibi askeri bir darbe değil, FETÖ'cü üniformalı teröristlerin ülkeyi işgal girişimi olduğu artık çok net olduğu ortaya çıkarken, CHP açıklaması saat 00:00 sıralarında duyuluyordu.
Anamuhalefet liderinin daha önce tepki göstermemesi, tavır koymaması için herhangi bir neden yoktu. Neden 23:35'e kadar bekledi acaba? Kılıçdaroğlu o gece neden sokağa çıkmadı? Düşündürücü bir durum konuşuluyor. O gece, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'nun evinde Kılıçdaroğlu'na bazı isimler, günün sokağa çıkma günü olduğunu, CHP'lilere çağrı yaparak, sokağa çıkılması gerektiğini, sokakta tankın üzerine çıkarak, halka seslenmesinin çok önemli olduğunu söylemişler. Ancak, Kılıçdaroğlu sokağa çıkmamakta direnmiş. Bu gelişmeler, 15 Temmuz gecesine kadar CHP ile FETÖ arasında yakın temaslar olduğu yazılırken, CHP'li bir milletvekilinin gizli Adana TIR baskın kasetlerini Cumhuriyet'e Can Dündar'a getirdiği ortaya çıkarken, Kemal Klıçdaroğlu'nun çekingenliği, tepkisizliği, zamanlaması manidar değil mi? Türkiye'ye yönelik her projeyi ve planları hazırlayan, bilen, network ortaya koyan İngiltere ve Amerikan büyükelçilerinin Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etmeleri, konuşmaları, ziyaretler sonrası Kılıçdaroğlu'nun YENİKAPI RUHUNA ters vaziyetler almasının üzerinde önemle durmak gerekiyor. İNGİLTERE Büyükelçisi MOORE Hürriyet'e konuştu.
"15 Temmuz'un arkasında ne biz, ne de Amerika yok" dedi. Ters okunursa, "FETÖ darbe girişimi içinde iki ülkede var" diyordu.
5 AĞUSTOS 2016: İngiltere Büyükelçisi Richard Moore, Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettikten sonra,gel-gitleri arttı, olumsuzluk vitrini canlandı. 25 Ağustos 2016: Kılıçdaroğlu'na Artvin ziyareti sırasında tuhaf bir saldırı oldu. 2 Eylül 2016:
ABD Büyükelçisi John Bass Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti. Bu görüşmeden de sonra, Kılıçdaroğlu, birlik-beraberlik tablosuna may��n döşemeyi sürdürdü. Anayasa Mahkemesi'ne gitmeler, FETÖ'ye, "1 milyon mağdur edebiyatıyla kalkan olmalar" hızlandı. Eski Amerikan büyükelçileri Abramowitz, Edelman, Ricciaordone'de Kılıçdaroğlu'nu neden se çok seviyor....
SONUÇ: Kılıçdaroğlu'nun FETÖ darbe girişiminde sokağa çıkmamasında yakınderin ilişkilerin tesiri çok konuşulacak. İngiliz ve Amerikan Büyükelçileriyle buluşmalardan sonra, Yenikapı Ruhundan çark etmesinde, FETÖ' YE 'Mağduriyet' örtüsü altında kalkan olmaya başlayışında, FETÖ'nün arkasında konumlanmış ABD-İngiltere'nin rolü er veya geç anlaşılacaktır. Bu gökkubbenin altında hiçbir şey gizli kalmaz.
Takvim
15 Ekim 2016
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.