SİYASET

Bekir Hazar : Han-çeri

Tarih
05 Nisan 2017
İzlenme
1894 Kişi
ALGI operasyonların tavan yaptığı bir dönemde, insanların medya aracılığı ile ne hale getirildiğine dair inanılmaz örnekler var karşımızda. Biraz gerilere gidelim... Atatürk havalimanında iki kişi yakalanıyor. Bavullarından bir kaftan çıkıyor. Yavuz Sultan Selim Şam'ı fethettiğinde şehre en önde hocası giriyor.
Hemen arkasındaki Yavuz Sultan Selim'in üzerine öndeki hocasının atının nallarından çamur sıçrıyor. Yavuz Sultan Selim "Bu benim için şereftir. Çamurlu kaftanımı mezarımın üzerine koyun" diye vasiyet ediyor.
Öğretmene, eğitene saygıyı en güzel şekilde ifade eden bu vasiyet üzerine o çamurlu kaftan Fatih'teki Sultan Selim'e ait türbedeki sandukanın üzerinde cam bir bölmede yüzyıllardır saklanıyor. İşte Atatürk havalimanında bir bavulde ele geçirilen o kaftan Yavuz Sultan Selim'e ait. Hırsızlar ise FETÖ'cü. Pensilvanya'ya götürüyorlar. Eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı, FETÖ lideri o kaftanla Türkiye'ye dönecek, darbenin merkezi Akıncı Üssü'nde kendisi için inşa edilen özel alana geçecekti. Ve bu devletin başına darbeyle gelmiş biri olarak, çalıntı kaftan ile geçip yönetecekti. Yani diktatörlüğün dik alasını bu memlekette kuracaklar, binlerce insan kurşuna dizilecek, listede adı olan bu fakir de bu satırları yazamayacaktı.
Ama darbe girişimi başarısız oldu. CIA ve NATO destekli darbenin geri tepmesi nedeniyle DİKTATÖRLÜK kurulamadı.
Tüm darbeler ele geçirilen ülkeler birer diktatörlüktür. Peki darbeyi kim engelledi?
15 Temmuz gecesi Almanya'ya kaçtığı yalanını yayanların aksine facetime'den tüm Türkiye'ye "Darbeye karşı sokaklara çıkın" diyen Erdoğan. O gece kaçmadı, tam aksine füze yüklenmiş F-16'ların cirit attığı İstanbul semalarına geldi ve yere indi. Kılıçdaroğlu gibi otel de aramadı.
F-16'ların alçak uçuş yaptığı Atatürk havalimanında halkla birlikte meydan darbecilere ölümü göze alarak meydan okudu. Yani Erdoğan bu ülkede istihbarat örgütlerinin ve NATO'nun operasyonu ile kurulmak istenen diktatörlüğü Halkıyla kenetlenerek engelleyen kişidir. Bugün bu ülkede referanduma gidiliyor. Demokrasinin bir gereği olarak şehirlerden kasabalara kadar her yerde sandıklar kuruluyor. Eğer bugün bu ülkede hala sandıklar kuruluyorsa bu Erdoğan'ın "Kefen giymesi"nden kaynaklanıyor. Demokrasi halkın seçimidir.
Sadece ve sadece Halk seçer. Eğer bugün bu ülkede Halkın seçimi toprağa gömülmediyse, bu diktatörlük kurmak isteyenlere karşı dik duran Erdoğan sayesindedir. Ancak dünya öyle bir hale geldi ki her yerde savaş var. Kimi açıktan kimi üzeri örtülü olarak gizliden gizliye sürdürülüyor. Türkiye'de FETÖCÜ diktatörlük kuramayan istihbarat örgütleri ve onları perde arkasından yöneten Paranın Firavunu ailelere ait medya topyekün bize saldırıyor. Manşetlerle "Erdoğan diktatör" diyorlar. Çaldığı kaftanla, helikopterler, tanklar, F-16'larla Ankara'ya oturmaya ve ülkeyi yönetmeye hazırlanan Diktatör Fetö'ye sahip çıkıyorlar.
Bir diktatörlük kurmak isteyen FETÖ'yü, CIA ile koruyor, Alman istihbaratı BND başkanı ile "Hayırsever" ilan ediyorlar.
Diktatöre Ankara'nın anahtarını vermek için insanlarımız üzerine bombalar yağdıranları yöneten general elbisesi giymiş teröristleri NATO villarında hala ağırlıyorlar. Demokrasi havarisi BATI'nın tamamı, bu ülkede darbeyle diktatörlük kurmak isteyen FETÖ'yü başkentlerinde baş tacı ediyor. Atatürk havalimanında Yavuz Sultan Selim'in kaftanını Pensilvanya Diktatörüne götürenleri bugün koro halinde "Referandumda diktatörlük gelecek" diye bağırtıyor. Atatürk havalimanına inerek F-l6'lara meydan okuyan, bugün hala bu ülkede TEK KARARI HALKIN VERDİĞİ ortamı sağlayan Erdoğan'a diktatör diye saldırıyor. Demokrasi, halkın kararı, sandık, seçim isteyeni, "SÖZ sadece MİLLET'indir" diyeni siyah gösterenler, kaftan hırsızlarının diktatörlerini beyaza dönüştürüyor.
Kaftanı çalınan Yavuz Sultan Selim'in en büyük hayali Roma'yı fethetmekti. Ne zaman ordusuyla bu hayal için yola çıkıp BATI'ya yöneldiyse, Doğu'dan İran'dan İŞGAL ve HANÇER yedi. Arkadan iki kez bıçaklanınca "Doğu'yu halletmeden Batı olmayacak" diyerek arkasını temizledi.
Bugün biz arkamızdan hançer yemiyoruz.
Hammadesi bu topraklardan alınan ancak dışarıda üretilen ve Roma'da Papa'yı ziyaret eden o hançer içimizde... 16 Nisan içimizin temizleneceği gün olacak inşallah...
Biz HAN'cıyız... Onlar ÇERİ... Batı'ya ait üniforma giydirilmiş terörist tipinde hem de!


Takvim
4 Nisan 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER