DÜNYA

Alper Tan : Türkiye neden sıkıştırılıyor?

Tarih
19 Haziran 2015
İzlenme
2621 Kişi

19 Haziran 2015

İlkeler, prensipler, insanlar için olduğu kadar devletler için de önemlidir. Konjönktürel veya çıkarcı yaklaşımlar kısa vadede kazandırsa bile orta ve uzun vadede ortada bırakabilir.

Osmanlı’yı yıkanlar, Batı güdümünde ve rotası, kayıtsız-şartsız Batı’ya dönük bir devlet kurdular. Müslüman Osmanlı’nın tüm değerlerini dışlamakla kalmadılar, onu hafızalardan da hayattan da silmeye, kazımaya çalıştılar.

Cumhuriyet, tarih şuuru olmayan, boş bir heves ve özenti olarak Batılı değerleri taklit etmeyi önemli bir marifet sayan kompleksli nesiller üretti. Kendi kendilerini aydın görüyor bunlar.. İslam’a mesafeli iseniz, kadınlarınızın etek boyları kısaysa, alkol içiyorsanız, laiklik, cumhuriyet, özgürlük kelimelerini sık sık kullanıyorsanız, konuşurken cümlelerinize 3-5 kelime İngilizce, Fransızca sıkıştırıyorsanız aydınsınız.. Siyasette, bürokraside, akademide, orduda, medyada ve iş dünyasında bu durumda bir hayli “aydın”var.

Bu kesimler boyalı cümlelerle tekrarladıkları bazı konuları kitlelere kabul ettirme veya insanları ikna etme konusunda etkili oluyorlar. Neticede bu konuşmalara muhatap olan kalabalıklar da aynı sistemin rahle-i tedrisinden geçiyorlar.

140 karakterlik Twitter neslinin taşıdığı tarih hafızası, olayların arka planını gösterecek kadar derin değil. Günübirlik düşünmek kolay geliyor.

Durum böyle olduğu ve sistem bunu telkin ve teşvik ettiği için her şey çabucak unutulup gidiyor.

Böyle olunca, Birinci Dünya Savaşı ile bizi, ülkemizi ve devletimizi yok etmeye çalışan Avrupa ve ABD en yakın dostumuzmuş gibi görülüyor. Afganistan’da 3.6 milyon, Irak’da 1.2 milyon Müslümanı katleden ülkeler medeni ve insan hakları savunucuları sayılıyor.

Buna mukabil katil Esad’dan kaçan 2 milyon insana kapılarını açan ve onlara yıllardır birinci sınıf misafirperverlik gösteren Türkiye, küresel terörü destekleyen ülke olarak gösteriliyor.

İkiyüzlü veya yüzsüz Batı kurumlarının çifte standartlarına yüksek sesle karşı çıkan Türkiye, Batı'dan, dolayısıyla medeniyetten uzaklaşmış sayılırken halen terör örgütleri listesinde yer alan PKK ile ortaklık yapan Batı ülkeleri medeni kabul ediliyor.

Gezi olaylarında polis, provokatöre biber gazı sıkınca Tayyip Erdoğan “diktatör” sayılıyor, Beşşar Esad sarin gazı ile onbinlerce Suriyeliyi öldürdükten sonra kimyasal silahların bir kısmını teslim edince ABD’nin teşekkürüne mazhar oluyor.

Irak veya Suriye halkı kendi haklarını savunmak için IŞİD adıyla şiddet uygulayınca azılı terör örgütü sayılıyor, İslam karşıtı Kürtler PYD adıyla şiddet uygulayınca “özgürlük savaşçısı” muamelesi görüyor.

Diktatör Beşşar Esad zora girince Batılı ülkeler uluslararası savaş koalisyonu kurup Esad’a zaman kazandırıyor, 30 yıldır devam eden PKK terörünü bitirmek isteyen Türkiye’ye NATO üyeleri de dahil hiçbir Batılı ülke destek olmadığı gibi PKK terörünün artarak devam etmesi ve çözüm sürecinin akim kalması için HDP ve PKK içinde bazı gruplar sistematik olarak destekleniyor.

Ülkeyi Batı güdümünden çıkartıp özgürleştiren, kalkındıran Ak Parti iktidarı “despot” olmakla suçlanırken, siyasi hayatı boyunca Müslümanları daima istismar eden, “Başörtülüler Arabistan’a gitsin” diyen, başörtüsü ile milletvekili seçildiği için Merve Kavakçı’ya “ajan-provokatör” hakareti yapan, 6 defa gittim 7 defa geldim demesine rağmen darbecilere hiçbir şey yapmayan, tek kelime bile söylemeyen, ölünceye kadar darbe karşıtları ile uğraşan, Derin Devlet’in ve darbelerin “babası”Demirel, “demokrasi kahramanı” ilan ediliyor.

Ak Parti neden bu kadar hedefte? Bunun en önemli sebeplerinden biri şu:

İsrail’de yayınlanan "Mabat Al" Dergisi İsrail ulusal güvenlik merkezi araştırmalarına dayanan bir analiz yayınladı. Analize göre, İsrail halkı ve hükümeti, Türkiye'de güçlü bir AK Parti iktidarını İsrail için büyük bir tehlike olarak görüyor. Habere göre İsrail'in Türkiye'yi bu kadar büyük bir tehlike olarak görmesinin sebebi, "AK Parti hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Filistin meselesini dünya gündeminin ilk sıralarına taşıyarak, her zaman bu davanın destekçisi olması.”

İsrail Dergisi, Türkiye'nin Filistin meselesi üzerine bu kadar eğilmesinin, İsrail-Türkiye ilişkilerine zarar vermekle kalmadığını, aynı zamanda İsrail'in bütün İslam ülkeleriyle arasını açtığını söyleyerek, bu sürecin bu şekilde devam etmesi halinde zararlı çıkacak tarafın İsrail olduğuna vurgu yapıyor.

İşte son yıllarda Türkiye’nin bu kadar üstüne gidilmesinin ve Paralel Örgütün operasyonu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MİT TIR’ları üzerinden IŞİD’le irtibatlandırılarak Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılatılmak istenmesinin sebebi bu. Ama göreceksiniz tutturamayacaklar..

Kanalahaber

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Nezaman?

    19 Haziran 2015
    0 0
    Onu anliyoruz ama ne zaman turkiyenin hertarafi kapaniyor
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER