DÜNYA

Alper Tan : Avrupa ve ABD'nin kaderini "ötekiler" belirleyecek. Az kaldı!

Tarih
19 Eylül 2015
İzlenme
1586 Kişi

19 Eylül 2015

Ortadoğu merkezli küresel kapışma devam ediyor. İçeride ve dışarıda saflar her geçen gün daha da netleşiyor. Kapışmanın taraflarını kabaca tarif edecek olursak, fakir Müslümanlar zengin Haçlılarla savaşıyorlar. Taraflar arasındaki maddi güç ve silah mukayesesinde Batı lehine devasa uçurumlar var. Batı da zaten bu güce güvenerek Müslümanlara karşı küresel bir savaş yürütüyor. Ama neticede bu savaşı kazanmaları mümkün değil.

Neden mi?

7 milyar nüfuslu dünyadaki servetin % 40’ı, 29 milyon kişinin, yani dünya nüfusunun % 0.5’inin elinde iken dünyadaki servetin sadece 3.3’ünü ise, 3 milyar insan paylaşıyor. Sömürülen, fakir olan veya işgale maruz kalan ya da iç savaş yaşayan ülkelerdeki nüfus, sömürgeci, işgalci, zengin ülkelere doğru göç ediyor.

En çok göç veren ülkeler,  fakir ve doğrudan ya da dolaylı işgal altında olan Müslüman ülkeler. Bunlar Afganistan, Pakistan, Bangladeş, İran, Irak, Suriye, Libya, Somali, Moritanya, Cezayir,  Sudan, Nijerya, Kongo vs..

Peki bu insanlar nerelere gidiyorlar? Türkiye de göç alan ülkeler arasında. Ortadoğu’da komşu ülkeler arasında geçici veya kalıcı nüfus kaymaları da oluyor. Ancak..

Resmi yollardan girenlerin dışında her yıl yaklaşık 1 milyon yasadışı göçmen Meksika sınırından ABD’ye giriyor. Bu rakam Avrupa ülkeleri için ortalama 500.000 civarında.

BM’nin 2008 rakamlarına göre Ortadoğu, Uzakdoğu, Doğu Afrika ve Orta Asya ülkeleri başta olmak üzere dünyada 26 milyonu silahlı çatışmalar sonucu, 25 milyonu doğal afetler sebebiyle,  16 milyonu ise siyasal sebeplerle toplam 67 milyon civarında insan doğduğu yerlerin dışında yaşıyor. Bu rakamlar son yıllarda çok daha artmış durumda.

OECD’nin 2009 verilerine göre ise 214 milyon kişi kendi doğduğu ülke dışında yaşıyor. 1970’lerde göçmenlerin % 42’si zengin ülkelerde yaşarken bugün bu oran % 60’lar seviyesinde ve önümüzdeki dönemde zengin ülkelere doğru yönelen göçün daha da artması bekleniyor.

OECD’nin 2007 raporundaki tahminine göre dünyanın ekonomik bakımdan en gelişmiş bölgelerinde 2020 yılından itibaren nüfus azalmaya başlayacak ve bu azalıştan en fazla sanayileşmiş ülkelerin genç nüfusu etkilenecek.

Avrupa ve ABD’nin yerli nüfusları hızla yaşlanıyor. Nüfusun yaşlanması eğilimine bağlı olarak sanayileşmiş ülkelerin işgücü hızla azalıyor. Buna bağlı olarak Batı'nın genç nüfusa olan ihtiyacı inanılmaz derecede yükseliyor. Bu ihtiyacı tam anlamı ile telafi için BM’nin 2006 raporlarına göre mevcut toplam nüfus içindeki göçmen oranının İngiltere’de 9 katı, Avusturya’da 44 katı, Japonya’da 54 katı göçmen nüfusu gerekiyor.

Son yıllarda Avrupa ülkelerinde göçmen ve yabancı düşmanlığı inanılmaz derecede artmış durumda. Buna paralel olarak Batı'da ırkçı siyasal akımlar hızla güç ve taraftar kazanıyor. Bu gün Avrupa Parlamentosu’ndaki her 7 temsilciden biri ırkçı partilerden seçilerek geldiler. Yine BM verilerine göre “Böylesine bir gelişmenin çok ciddi sosyal ve ekonomik sonuçları olacağını tahmin etmek zor değil.”

AB’nin resmi raporlarına göre 5 yıl sonra yani 2020 yılında Avrupa nüfusunun yarısının 60 yaşının üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Avrupa’da fabrikaların çalışabilmesi için yaklaşık 100 milyon yabancı iş gücüne ihtiyaçları olacak.

2012 yılında Hollanda başbakanının açıklamasına göre 220 bin şirket varissizlik yüzünden yani patronun çocuğu olmadığı için kapanmak üzere.. Diğer gelişmiş Avrupa ülkelerinin durumu da Hollanda’dan çok farklı değil.

Sözde hümanist Avrupa, şu günlerde sınırlarına dayanan Suriyeli sığınmacılara insanlık dışı bir muamele yapıyor. Avrupa ülkelerinin sınırlarında, tren istasyonlarında bu Müslüman sığınmacılara neler yaptıklarını izliyoruz.

Halkın seçtiği Muhammed Mursi’ye karşı Batı ülkeleri darbeci Sisi’yi desteklediler. Suriye’de halkına soykırım yapan Esad’ı destekliyorlar. Filistinli masumlara karşı katil İsrail’in ardındalar. Ülkelerindeki Batı destekli şiddetten kaçan halk, kaderin tecellisi olarak o katilleri destekleyen ülkelere göç ediyor.

Batı'ya giden bu insanların, gittikleri ülkelere, o ülkelerin kendilerine yaşattıklarının faturasını götürmeyecekleri düşünülemez. Bu faturayı bir şekilde ödetecekler. Batı'da yakında göçmen Başbakanlar, göçmen devlet başkanları olacak. Çok değil, 15-20 yıl sonra Avrupa’yı Avrupa’nın“ötekileri” yönetmeye başlayacaklar.

Batı bizden daha fazla bunun farkında. Farkında oldukları için Müslümanların birbirleri ile savaşmalarını teşvik ediyorlar. Müslümanların birbirlerini öldürmeleri maksadıyla oyun içinde oyun yapıyorlar. O maksatla PKK’sı, Paralel’i, DHKP-C’si, içimizdeki devşirilmiş kuvvetlerin tamamını devreye soktular. Onun için Türkiye’de ve diğer İslam topraklarında Batılı casuslar fink atıyorlar.

Dünya’da İslam düşmanı tüm kesimler ittifak halindeler. Müslümanlara karşı ittifak konusunda ülke, ırk, renk, mezhep, ideoloji farkına bakmıyorlar. Böyle topyekûn küresel bir saldırı karşısında Müslümanların da fark gözetmeksizin “Ümmet” şuuru ile vifak ve ittifak etmeleri gerekir. Eğer bu ittifak sağlanırsa güçlü silahlara, trilyonlarca dolar paralara ihtiyaç kalmayacak. Paranın ve gücün zirvesinde olan ama sosyal ve ahlaki olarak iflasın eşiğinde bulunan Batı, biz fazla bir şey yapmasak bile 15-20 seneye varmadan diz çökecek durumda.

Gösterilecek gayret ve çalışmalarla bu süreci daha da hızlandırmak mümkün. Her şeyin para, silah ve sanayii olmadığını göreceğiz. Ebrehe’nin fillerinin, ebabil kuşlarına yenildiklerini göreceğiz.

Macaristan sınırlarında küçücük çocukları kucaklarında, vahşi Macar polisinin biber gazına maruz kalan kadınlar, canavarlaşmış kadın gazetecinin çelmesiyle yıkılan babalar umutsuz olmasınlar. Kuşlar gibi kendini yalnız hissedenler Ebrehe’nin fillerini yenen Ebabilleri hatırlasınlar…

Avrupa ve Amerika’nın kaderini “öteki”ler belirleyecek. Fazla değil, az kaldı.

kanalahaber.com

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • sami

    19 Eylül 2015
    0 0
    mümkünse sesli verelim... sadece fon
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER