GÜNCEL

Yusuf Alabarda : Altılı masa yeni bir masaya gebe mi?

Tarih
29 Eylül 2022
İzlenme
493 Kişi

Bunlar gazeteci falan değil dense de ısrarla gazeteci denmeye devam eden gazeteci görünümlü terörist Mersin’de bir polisimizi şehit etti.

Bilineni uzun uzun buraya yazmaya niyetim yok.

TBMM kürsüsünden "Hiçbir suçu günahı olmadığı hâlde 20 gazeteci neden gözaltında?" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, sözde gazeteci bir terörist tarafından şehit edilen polisimizin ailesinden de helallik alır mı?

Oldukça zor bir soru tabii ama Demirtaş posterinin kenarında pişkince poz verebilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunu da yapmasında bir mâni yok elbette.

Helallik almak gibi son derece önemli bir kavram, her türden rezilliği örten bir söyleme sırf siyasi maksatlar ile nasıl dönüştürülebilir?

Kılıçdaroğlu, gazete olma iddiasındaki bu paçavraların manşetlerine baksaydı zaten neyin ne olduğunu anlardı.

Haber adı altında terör örgütünün talimatlarını ulaştıran, terör örgütüne psikolojik destek sağlayan manşetler ile çıkan bu paçavralara gazete, çalışanlarına da gazeteci derseniz insanlar haklı olarak sizleri sorgular.

Partinizin grup başkanvekilinin kameralar karşısında esip gürlemesini de kusura bakmayın ama kimse dinlemez.

Kaldı ki bu olay da ilk değil.

CHP’nin Vatan Caddesi üzerindeki emniyet müdürlüğü binasına saldıran Elif Sultan Kalsen’den Suriye’deki çatışmalarda öldürülen Ceren Güneş isimli teröriste varana kadar ‘mağdur’ parantezine alarak destek çıktığı isimler var.

O zaman insan haklı olarak yaşananların bir tesadüf olmadığını düşünmeye başlıyor.

Sosyal medyaya dikkat!

Sosyal medyada suret-i haktan gözüken fakat toplumu inceden inceye kışkırtan bazı hesaplar, Mersin’deki terör saldırısı gerçekleşir gerçekleşmez, saldırıların bir seçim taktiği olduğuna dair paylaşımlar yapmaya başladılar.

Eğer sosyal medya yasası hâlâ ertelenmeye devam eder ve bu hesaplar üzerinden toplumun kışkırtılmasına alan açılırsa, gelecek altı ay içerisinde bizleri hiç de huzurlu günlerin beklemediğini şimdiden söyleyebilirim.

İddialı alanlarından saldıracaklar

Türkiye; siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birine doğru giderken, iktidarın en başarılı olduğu güvenlik siyaseti, terör ile mücadele, altyapı yatırımları ve sağlık gibi konular üzerinden bol miktarda saldırı denenecektir.

Daha birkaç yıl evvel tüm Türkiye’de elektriklerin nasıl aynı anda gittiğine hep birlikte şahitlik etmiştik. İktidarın karnesinde önemli bir müspet alan oluşturan altyapı yatırımlarının aslında düzgün çalışmadığı algısı oluşturmak üzere, başta havalimanları, otoyollar, barajlar, elektrik ve doğalgaz iletim hatları ve köprülerin bilişim sistematiğine yönelik siber saldırılar geliştirilebilir.

Terör ile mücadelesinde kırsalda kolu kanadı kırılan PKK’nın, Mersin örneğinde olduğu gibi lokal saldırılar düzenlemek isteyeceği aşikârdır.

Konu sadece PKK ile de sınırlandırılmadan, DEAŞ gibi örgütler üzerinden gerçekleştirilecek saldırılar ile sığınmacıların oluşturduğu güvenlik riskleri üzerinden toplum kışkırtılabilecektir.

Saldırının meydana geldiği andan itibaren olayın bir DEAŞ saldırısı olduğunu ısrarla gündeme taşıma telaşında olanların kafalarının arka planında da bu vardı.

Oysa DEAŞ denilen terör örgütünün PKK’dan daha masum bir terör örgütü olduğunu hangi aklıselim sahibi insanımız iddia edebilir?

Meral Akşener, CHP Milletvekili Bülent Kuşoğlu’na sözlerini kaşık kaşık yedirtti


yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER