Tayyip Erdoğan “Topunuz gelin” derken koronayı da hesap etmiş miydi acep?

Peki ya Sağlık Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı?

Yahut İçişleri Bakanı.

Tabi ki Milli Eğitim Bakanı.

Hasılı diğer bakanlar.

Onların aklının ucundan geçmiş miydi böylesi bir musibetin yaşanacağı?

Sanmam!

Bize binlerce kilometre uzakta bir yerde, yani Çin’de; adına korona denilen bir virüsün hızla yayıldığını ve ölümlere yol açtığını işittik ilk önce.

Sonra yolda yürürken boylu boyunca devrilen insanların görüntüleri gelmeye başladı.

İrkildik!

Derken burnumuzun dibine kadar geliverdi, Avrupa’ya sıçradı, dünyayı kuşattı ve bizim de kapımızı çaldı.

Eğri oturup doğru konuşalım; hiç hesapta yokken gündemimize giren, canımızı yakan bu lanet virüse karşı en disiplinli ülke Türkiye.

İtalya’nın, İngiltere’nin, ABD’nin, Fransa’nın hali ortada. Amerika’ya tanı kiti gönderiyoruz. İngiltere gibi ‘yaşlılar ölsün, sosyal güvenlik sistemi rahatlasın’ demiyoruz. Kim hayal edebilirdi, evlerine gönderilen öğrencilere medya üzerinden eğitim verilebileceğini? Hızla hazırlanan destek paketi de cabası. Yahu sokağa çıkma yasağı getirdiğimiz yaşlılarımızın ‘rakı’ isteğini bile geri çevirmiyor güvenlik güçlerimiz.

Şehir hastanelerine karşı çıkanlardan özür beklemeyin. Yüzleri bile kızarmayacak. İlk gün dedim, bir kez daha tekrarlayayım; gün ağardığında Türkiye alnının akıyla çıkacak bu badireden. Bize düşen sabretmek.

Hepimiz ziyadesiyle müteşekkiriz.

Hazırlıksız yakalandığımız böylesi bir felaket karşısında umudumuzu korumamızı, her şeye rağmen yarınlara güvenle bakmamızı sağlayan başta Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a, Fahrettin Koca’ya, Berat Albayrak’a, Süleyman Soylu’ya, Ziya Selçuk’a ve diğer bakanlara…

Sağlık çalışanlarımıza, güvenlik güçlerimize, üniversitelerimize...

Devletimize.

Minnettarız hepinize.

Duacınızız.

Ve son bir not.

15 Temmuz gecesi bu millet çıplak elleriyle işgale direnip şehit düşerken, belediye başkanının evine sığınıp kahvesini yudumlayanlar ancak tehlike geçtikten, hainler püskürtüldükten sonra çıkabilmişti ortalığa.

Çıkmıştı da ne olmuştu? O kutlu direnişi kirletmeye kalkışmıştı.

Peki ya şimdi ne yapıyor?

Böylesi bir ortamda çözüm olarak ortaya koyabildiği tek öneri, KHK ile görevden uzaklaştırılmış FETÖCÜ, PKK’lı hainlerin görevlerine iadesi.