Yarından (salı) itibaren Amerika iki koldan kendisine bir Suriye stratejisi oluşturma arayışına çıkıyor.

Bir heyet Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton başkanlığında Türkiye’de olacak. İlk önce İsrail’e uğradılar oradan bize geliyorlar.

Diğerinde ise Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 8-15 Ocak arasında bir haftada tam 8 Arap ülkesini kapsayacak bir stratejik arayış gezisine çıkıyor.

Pompeo’nun bu gezisinde Ürdün, Mısır. Bahreyn, BAE, Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt ve bir ihtimalle de Irak’ta toplantılar yapacağı belirtildi.

ORTAK AMAÇ İRAN

İki koldan başlatılan bu stratejik arayış çıkartmasının ortak bir amacı bulunuyor.

İkisi de bölgemizde İran’a karşı neler yapılabileceğini konuşmayı planlıyorlar.

Pompeo özellikle körfez ülkelerinde yapacağı toplantılarda İran konusunu masaya yatırmayı ve Körfez İşbirliği Konferansı (GCC) ülkeleriyle birlikte özellikle Suriye’deki İran etkisine karşı nelerin yapılabileceğini konuşacak.

Pompeo Washington’da bir süredir üzerinde konuşulan Middle East Strategic Alliance sürecinin nasıl yürütülebileceğini bu ülkelerle konuşmayı planlıyor.

Bunun yanında Pompeo, Suudi Arabistan’da Kaşıkçı cinayeti sonrasındaki gelişmeleri de oradaki yetkililer ile konuşmayı gündeminde tutuyor.

TÜRKİYE'DEKİ HEYET

İlk durak olarak İsrail’e uğradıktan sonra Türkiye’ye gelen heyete John Bolton başkanlık ediyor. Kendisine eşlik etmekte olan Dışişleri Bakanlığı Suriye Özel Temsilcisi Jim Jeffrey ile birlikte John Bolton Washington’daki İran şahinleri grubundandırlar ve İran konusunu Türkiye’de konuşmak arzusundalar. Astana sürecinde İran ile işbirliği süren Türkiye’nin vereceği cevaplar da merak ediliyor Washington’da.

KÜRTLER

Bunun yanında Suriye Kürtleri konusunda da Jeffrey’in bir hazırlığı bulunuyor.

Jeffrey uzun zamandır Washington’da ABD’nin DEAŞ ile Mücadele Koordinatörü Brett Mcgurk’un çok fazla YPG yandaşı olduğunu ve sadece kendisinin Türkiye ile bu konuda dengeli ve anlayışla konuşabileceğini söylüyordu.

Trump’ın Suriye’den çekilme kararını protesto etmek için Mcgurk görevinden alınınca Jeffrry onun görevini de devraldı.

MASABAŞI PLANLARI

Jim Jeffrey, şimdi Kuzey Suriye’de Türkiye’nin filen savaşmadan nasıl varlık gösterebileceği üzerine planlar, haritalar hazırladı.

Bu haritaları görenler üzerinde hayli fazla farklı renkli bölgelerin bulunduğu bir harita olduğunu söylüyorlar. Hatta bir tanesi 'kafalar güzel çizilmiş yeni bir Sykes-Picot haritası' benzetmesini bile yaptı bu harita hazırlığı hakkında.

Jeffrey, Washington’da Türkiye ile Kürtlerin bir arada barış içinde Kuzey Suriye’de bir modelin olabileceği iddiasında.

Ancak bu ‘Kürtler’ kavramı ile ne anladığı net değil. Çünkü Türkiye, Kürtlerle birlikte barış içinde yaşama fikrine katiyen karşı değil hatta kendi ülkesinde bunu başarıyla uygulayabilen bir ülke. Ancak Jim Jeffrey Kürtler derken YPG ve PYD’yi de kastediyor diye biliniyor Washington’da. Ankara'daki toplantılarda bunu da böyle masaya getirirse ne cevap alacak bu meçhul, Türkiye bölge Kürtlerini YPG ve PYD'den koruyacak bir çözümün peşinde.

Amerika’nın yine masabaşında hazırlanmış, gerçeklerden kopuk bir hazırlıkla gelmiş olması ihtimali büyük.

Fazla ciddi hazırlıkları olmadığı halde iki koldan bir yeni strateji arayışını sürdürüyorlar.

Jeffey, Esad rejimi ile görüşmeler açmak için çalışan YPG yöneticilerine "Biz yeni stratejimizi oluşturuncaya kadar bu arayışınızı durdurun mesajını da yolladı.

Ankara’da heyete kurmay başkanı Dunford da katılacak.

DEAŞ İLE MÜCADELE

Başkan Erdoğan ile Başkan Trump ABD bölgeden çekildiği takdirde kalan DEAŞ militanları ile Türkiye’nin ilgileneceği üzerine anlayışa vardılar. Ancak bunun sahada nasıl işleyeceği henüz belli değil.

Türkiye eğer buna girişirse ABD’den lojistik destek istiyor. Washington ise bu olduğu takdirde bunun Amerika’nın Suriye’den çıkması değil daha da fazla girmesi anlamına geleceğini düşünüyor.

DEAŞ ile Türkiye mücadele edecekse bunun Suriye’ye sadece sınırdan 40 kilometre güvenlik alanı oluşturmak için girmekle olamayacağı ve Suriye’nin derinliklerine kadar girilmesi anlamına geleceği belirtiliyor. Bu da kağıt üzerinde görüldüğü kadar kolay bir iş değil. Çünkü hem nerdeyse yaklaşık 300 kilometre derinlikten bahsediliyor hem de başka tehditler de olabilecek diyor buradaki konunun uzmanları insanlar. Eğer Türkiye bu kadar derine inerse İran milisleri Rusya ve Suriye ile karşı karşıya gelme ihtimali de olabilecek.

Devletimiz bu tehditleri tabii ki biliyor.

ANKARA'DA DİPLOMATİK SATRANÇ

Anlayacağız yarından itibaren Ankara’da sonuçları çok önemli olabilecek bir diplomatik satranç oyunu başlıyor. Bu arada kulaklar bir yandan da Pompeo’dan gelecek haberlerde de olacak.

15’inden sonra iki heyet de Washington’a dönünce burada oturulacak ve ortaya yeni bir strateji oluşturulmasına çalışılacak. Yani ayın sonuna doğru gözler yine Washington'a dönecek.

yazının kaynağı