DÜNYA

Nedret Ersanel : Sürpriz savaş: AB, ABD’yi kuşatabilir mi?

Tarih
25 Mart 2017
İzlenme
2710 Kişi
Mümkün. Ama 'içeriden' destek alabilirse...


Trump öncesinde Almanya, Obama Amerikası'nın en yakın partneriydi.. Başkası yerleşik kabullerden korkabilir, yazayım; Berlin, “İngiltere'den bile daha fazla" Washington'a yakındı.

Geçti.

Şansölye Merkel'in Beyaz Saray ziyareti mutlu günlerin geçmişte kaldığını gösterdiği gibi, uzun süre 'eskisi gibi olmayacağını' da işaretledi.

Trump-Merkel görüşmesinin 'üçte biri' için şu ilginç analizi paylaşmalıyım; “Merkel, Almanya'nın Irak ve Suriye konularına daha aktif biçimde dahil olmasını istiyor.... Trump'ın bu tür konulardaki yanıtını dayandırdığı yer açık. O da NATO ve savunma harcamaları konusu.... Aslında Trump Almanya'ya dolaylı olarak bir çıkış kapısı bırakıyor. O da Ortadoğu ve Kafkasya 'açılımı'nın Türkiye ile yapılması. Kısaca Almanya'ya doğrudan ve Türkiye'ye rağmen değil, Türkiye üzerinden, bu ülkeyle birlikte davranmayı işaret ediyor". (Beril Dedeoğlu, 22/07, Star.)

İlginç değil mi?

Ama beni cezbeden ilk bakışta okuyup geçtiklerimizdir...

Saklı cüret tehlikeli olur; “Eğer Trump büyük ihtimalle 'Önce Amerika" planlarına bağlı kalırsa ne olur? Böyle bir durumda Merkel'in birleşmiş bir AB cephesinden Washington'u abluka altına almasını talep etmesi beklenir. Birkaç gün önce, Avrupalı Ticaret Bakanları Brüksel'de öğle yemeği için bir araya geldi ve ortak bir tutum konusunda anlaştılar. Bakanlar AB'nin anlaşmazlığı körüklememesi gerektiği, ancak, Amerika ile bir ticari savaş ihtimaline hazırlıklı olması gerektiği konusunda anlaştılar. Böyle bir durumda amaç ABD'yi izole etmek olacaktır". ('Can Merkel Bring Trump to Reason?', 10/03, Der Spiegel.)

AB İLE BAĞLARI KOPANLAR, AYAK BAĞLARIYDI...

Berlin, bu ihtimale karşı mühimmat biriktirmeli. Yani ABD ile ticari çatışma çıkarsa bunu ikame edebilmeli. Bu yüzden ilk aklına gelen üç ülkeden biri Hindistan! (Diğerleri, Japonya ve Avustralya.)

Ankara'nın Nisan takvimi dolu. Ay sonu hem Ruslarla hem Amerikalılarla üst düzey, önemli kararların alınacağı görüşmeler yapılacak. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Türkiye'ye gelecek. O gelmeden bir gün önce ise Moskova'da toplantı var, yani günlerin ayarı var.

Almanya-Hindistan'dan buraya nasıl geldik?.. Hemen Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan Hindistan'a gidiyor! ('New Delhi gets ready to welcome Turkish President', 21/03, The Hindu.)

Almanya ile adam adama değil, tam saha.. Detaylarını yazmıyorum ama Pakistan'ı var, nükleeri var, İpek Yolu var, Gwadar'ı var!

Hatta İngiltere'nin, Almanya'nın Hindistan'a gidişini nasıl, Türkiye'nin gidişini nasıl göreceği var.

AB(D)'SİZ NATO'!!!

“Batı ile ilişkilerimizi koparıyorlar" diyenlerin “zi"sini atın.. Batı ile bağ kopmuyor, ayak bağları kopuyor.

Avrupa-ABD işbirliğinin önemi azalıyor. Washington'un odağı değil yan mamul olarak devam edecek.

En basit tarifiyle, yerleşik Batı kavrayışımızda bir kayma yaratacak, yaratıyor.

Kadrajı az oynattığımızda görüyoruz ki, bir ABD-Çin ekonomik hatta gerçek savaşı beklenirken, ortaya bir ABD-AB gerilimi çıkıyor.

Trump'ın Almanya'nın ihraç fazlası ve savunma harcamaları konusundaki takıntısı ortada.. Tersine, Çin ziyaretinde Bakan Tillerson'un Pekin'le yaptığı karşılıklı açıklamalar neredeyse aşka dönüşmüş durumda ve 6-7 Nisan'da Çin lideri Xi Ping ABD-Florida'ya gidiyor. (12 Nisan'da da Tillerson Rusya'ya. Dedik ya, “ayarlı günler" diye.)

Şimdi.. Türkiye'de medya ve akademisyenlerin bir kısmından Trump yönetiminin hem AB'yi hem NATO'yu itip-kaktığı analizleri geliyor. Benim görüşüm sadece AB'yle soğukluk olduğu yönünde.

Çözmek için şimdi bir “turnusol takvimi" var elimizde.

6-7 Nisan'da Çin lideri ABD'ye geliyor ya.. 5-6 Nisan'da ise Brüksel'de NATO Dışişleri Bakanları zirvesi var.

ABD Dışişleri Bakanlığı zirveye gerçekten de ilgisizlik gösterdi ve Çinli misafirleriyle ilgileneceği için Bakan'ın katılmayacağı havası doğdu. Düşünün, NATO zirvesinde ABD yok!

Bakanın yerine gidecek isim bile belirlendi. Hatta 28 ülkeli koskoca NATO, “zirve gününü değiştirelim" demiş ve bu teklif de ABD tarafından reddedilmiş. Görülmüş şey değil.

Bir, olay şaşırtsın ama neden iyi görelim.. Bu Trump'ın NATO'ya değil NATO'nun masraflarını ABD'ye ciro eden işte o aynı ülkelere gösterdiği bir kart. İki, “Batı ittifakının patronu benim" diyor.

Üç, Merkel-Trump görüşmesinin Alman medyasının ve bizim tahmin ettiğimizden daha kötü geçtiğinin hatta ağız dalaşına yükseldiğinin ipuçlarını gösteriyor.

Almanya Savunma Bakanı Ursula von Der Leyen'in, “Almanya'nın NATO'da bir borcu bulunmuyor" açıklaması o. (NATO'ya' diyemez zaten. 19/03, DW.)

Dört, peki ABD-NATO ilişkisinin gerçek halini ne zaman göreceğiz? Mayıs'ta. Beyaz Saray, ABD Başkanı Trump'ın 25 Mayıs'ta gerçekleştirilecek NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılacağını açıkladı.

Yani sorun AB'yle.

Son “dedikodumuz" da ABD iç çekişmelerinin bu diplomatik manevralara etkisi üzerine olsun...

12 Nisan'da ABD Dışişleri Bakanı Rusya'ya gidecek dedik ya.. Dışişleri Bakanlığı tarafından da ilan edildi.

Rusya'nın haberi yoktu!

Yenişafak
25 Mart 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER