Mesela Mısır'da bir televizyon programına katılan Sisi'nin imamlarından Şeyh Mazhar Şahin, İsrail'deki büyük yangının benzeri bir yangının Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Temim bin Hamad es- Sani'nin kalbinde de meydana gelmesi halinde, 'Allahu ekber' diyerek sevineceklerini söylemiş.
Çünkü Katar ve Türkiye "İhvan"a kol kanat geriyormuş.

Mısır'ın FETÖ'sü
İslam inancını beddualarla pekiştirmeyi mesleklerinin bir gereği zanneden bu tür imamların sonunda ne tür durumlara düştüklerini, biz Fethullah Gülen'in serüveninden görmüştük.
Ama kırk yıl düşünsek de bir başka sözde din adamının, üstelik Mısır'da aynı yola düşmeye heves edeceğini tahmin edemezdik.
Ne diyelim ki? FETÖ'nün Mısır şubesini açmaya aday Mazhar Şahin'in, Sisi rejimine hayırlı olmasını dilemekten başka diyeceğimiz olamaz.

Erdoğan'ın sabrı taştı
Bir başka ajans haberinde de, Rus basınına konuşan Alman uzman Aleksandr Rar'ın "AB'nin Türkiye'ye yönelik ikili davranmasından Erdoğan yoruldu.
AB Erdoğan'a çok vaatlerde bulundu, ama hiçbir şey yapmadı.
Neticede Erdoğan'ın sabrını taşırdılar" yorumunda bulunduğu vardı.
Alman uzman durumu şöyle değerlendirmiş:

İki politika
"Türkiye ve AB arasındaki kavganın nedeni şu:
AB, Türkiye'ye çok vaatlerde bulundu ama fiiliyatta Türkiye'ye hiçbir şey vermedi. AB'de iki dış politika hattı var. İlki, pragmatik çıkarlar politikası.
Avrupa liderleri, Suriyelilerin gelmesini engellemek için Türkiye'ye büyük paralar vererek anlaşmaya çalıştı.
AB liderleri bunun için Türkiye'ye ciddi vaatlerde bulundu. Türk vatandaşları için vize serbestisi verileceğinin açıklanması da bunlardan biri.

Sadece Erdoğan'ın sabrı mı?
Alman uzman sözlerine şöyle devam etmiş:
"AB, Erdoğan'a ne baskı uygulayacak ki? Türkiye kendi yağıyla kavrulan ülke, üstelik AB üyesi de değil. Yaptırım mı uygulayacak?
Eğer AB Türkiye'ye yaptırım uygularsa bu Avrupa'nın Avrasya politikasının biteceği anlamına gelecek. Rusya'ya yaptırım, İran'a yaptırım... O zaman Türkiye de İran ve Çin gibi Avrasya Birliği ile yakınlaşacak." Bu Alman uzmanın yorumlarındaki hata, olayı sadece Erdoğan'ın sabrının taşmasına bağlamasıdır. Türk halkının çoğunluğunun sabrının taştığının görülmemesi, olayın gerçek çapının görülmemesine de neden olur.

Sabah
28 Kasım 2016