GÜNCEL

Kurtuluş Tayiz : Pentagon dışarıdan, bunlar içeriden…

Tarih
15 Ekim 2017
İzlenme
1348 Kişi
 Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün ana muhalefet partisinden yakınırken şu eleştirileri dile getirmek zorunda kaldı: “Dünyanın en kronik ana muhalefetine sahibiz. Başımıza FETÖ’nün şakirti, PKK’nın yoldaşı, AB’nin beşinci kolu kesildiler.”

Bu sözler gerçekten çok ağır ama yüzde yüz de doğru. Allah aşkına bugün FETÖ’yü CHP’den, CHP’yi HDP’den, HDP’yi PKK’dan kim ayırabiliyor? Hepsi iç içe değil mi? Matruşka bebeği gibi hepsi birbirinin içine saklanmış vaziyette; ana muhalefet hem FETÖ’ye, hem HDP/PKK’ya koruyucu şapka görevi görüyor. Bakıyorsunuz hepsi birlikte Batı’nın 5. kolu olarak hareket ediyor.

İşin doğrusu Türkiye’de sahici bir muhalefetten pek bahsedilemez. İktidar partisine karşı muhalif olan şüphesiz ciddi bir toplumsal kesim ve siyasal eğilim var. Bu kesimlerin siyasi partileri de mevcut. CHP, HDP, Saadet gibi birçok parti sayılabilir. Ama bu siyasi partilerin çoğu ya daha yola çıkarken Batı tarafından dizayn edildi ya da yarı yolda yönetimleri şu veya bu şekilde ele geçirildi.

Buna en somut örnek Meral Akşener’in kuruluş çalışmalarını yürüttüğü ve yakında ilan edeceği parti. FETÖ’nün kontrolü altında siyasette varlık gösteren ve MHP’yi ele geçirmek için tertipler düzenleyen Akşener, önü kesilince, işte bu partiyi kurmak zorunda kaldı. Şimdi kalkıp Akşener’in kuracağı partiye “muhalefet partisi” mi diyeceğiz?

Kemal Kılıçdaroğlu örneği de oldukça öğretici olabilir; CHP, gerçekten “ana muhalefet partisi”özelliği taşıdığı bir dönemde kaset darbesiyle partinin başına getirtildi. Kaseti çeken FETÖ’ydü, bu netleşti; peki kasetle genel başkanlık koltuğuna geçen Kemal Kılıçdaroğlu bu durumda neci oluyor? Ona “ana muhalefet partisi lideri” mi diyeceğiz? Bu ne kadar inandırıcı?

CHP’nin ana muhalefet partisi olduğu doğru; fakat bu partinin nasıl darbeyle dizayn edildiği ve Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı kurulan kumpaslarda kullanılmaya çalışıldığı da yakın tarihteki tecrübelerle sabit. FETÖ, CHP’nin başına getirdiği bu isim sayesinde devleti krize sürüklemeye, toplumsal kaos yaratmaya ve Türkiye’yi ele geçirmeye kalktı.

Sadece CHP mi? Hakkını teslim edelim; HDP de farklı değil. FETÖ ile CHP ilişkisi neyse PKK ile HDP ilişkisi de odur. HDP’nin milletvekili adaylarını Kandil’de üç beş terör ağasının belirlediğini bizzat HDP’nin bugünkü hapisteki eş başkanı itiraf etmemiş miydi? Evet, yanlış almadınız; HDP’nin milletvekili listeleri, belediye başkanı adayları Kandil’de belirlendi, Ankara’daki parti genel merkezinde değil. Bu durumda “HDP, muhalefet partisidir” diyebilir miyiz?

Bu olguların hepsini birlikte, bir bütün olarak gördüğümüzde resim daha bir netlik kazanıyor; birbirinden farklı kulvarları tutan, birbirinden farklı siyasi alanları kontrol eden siyasi parti ve terör örgütleri var karşımızda. Ve bu gruplar devlet ve toplum içinde paralel bir örgütlenmeye sahipler. Sahici muhalefet alanını da bunlar kontrol ediyorlar. Ortak özellikleri ise Batı’nın 5. kolu gibi işlev görmeleri.

Türkiye, bekası açısından kritik bir dönemeçten geçerken; CHP, FETÖ, HDP ve PKK’nın da içerideki gayretleri dikkat çekici bir artış gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye’yi dışarıdan ve içeriden kuşatıyorlar” sözlerinin içerideki muhatapları işte bu parti ve örgütlerdir. Türk askeri İdlib’e girerken, içeride kimlerin bu operasyona düşmanca karşı çıktığına, kimlerin akılalmaz suçlamalarla bu harekatı lekelemeye çalıştığına bakalım; işte tam o nokta “muhalefeti” değil, Türkiye’yi bölmeye çalışan Avrupa’nın 5. kolunu göreceğiz.

Akşam
15 Ekim 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER