GÜNCEL

Koray Kamacı : DHKP-C VE DERİN KODLARI

Tarih
22 Ekim 2015
İzlenme
2067 Kişi

22 Ekim 2015

DHKP-C’nin kodları, kanlı geçmişi üzerine düşünmeden bu Terör yapılanmasına karşı yapılan operasyonların anlamını idrak etmek mümkün değildir. Bugün özellikle baktığımızda Türkiye ne zaman Suriye hususunda kritik bir hamle yapsa bir yerlerde özellikle bombalar patlıyor. Suriye’den Türkiye’ye Mülteci gibi giriş yapan birçok El-Muhaberat ajanı var. Bunların birçoğu anlaşılmamak için parmağını dahi kesebiliyor. Bu sayede güvenlik birimlerinin de dikkatini bu yönde çekmeden kolayca Ülkeye giriş yapabiliyor. Bu yönde yakalanan yani parmaksız olarak yakalanan birkaç tane El-Muhaberat ajanı da aldığım bilgilere göre mevcuttur. 

Özellikle DHKP-C’yi araştırırken Suriye bağlantısını ve El-Muhaberat bağlantısını da es geçmemek lazım. Bildiğiniz üzere başta Almanya olmak üzere bazı ülkelerden destek aldığı bilinmektedir. Ancak Suriye bağlantısı ve özellikle son dönemde yapılan eylemler bu ilişkinin derin kodlarını da ortaya çıkartıyor. Özellikle son dönem Ankara Bombalı saldırı ve benzeri eylemlerde İstihbarat birimlerine göre eylemin kodları, bir tür iç savaşın yaşandığı Suriye ile Türkiye arasındaki gergin ilişkilerde saklı…

DHKP-C Terör örgütünün 9 Mayıs 1994’te Nusayri bir kadronun iş başında olduğu Suriye’de kurulmuş olması yeni yol haritasını Şam’da çizmesi ve geçmiş yıllarda görev yapan bir Cumhurbaşkanımızın da bu örgütün hamisi olan Baba Hafız Esad’ın cenaze namazına katılmasının bir anlamı olduğunu ve araştırılmasını düşünüyorum.

Bu Cumhurbaşkanımızın zamanında affettiği mahkûmların yıllar sonra karşımıza canlı bomba olarak çıkmasını tesadüfle yorumlamak saflıktan öte bir anlam taşımaz. Mevcut Anayasal düzeni silah zoruyla yıkarak yerine ‘’Marksist-Leninist” ilkelere dayalı bir sistem getirmek için çalışan bir örgütün 2015 yılında taraftar buluyor olması Türkiye’nin yüzlerce noktasında bir Terör örgütüne yapılan operasyonların kamu görevlilerinin tarafından kınanmasının ve binlerce kişinin organize olmasının hafife alınmaması gerekmektedir.

Batıl bir dava için şeytani bir iştahla kan akıtan, resmi kayıtlara göre beş bin kişilik tabanı olan bu kirli ve kanlı yapının taraftar bulduğu kadar, yaşamak ve yaşatmak idealini hayata geçirmek arzusuyla hareket ettiğini düşünen kadrolar taraftar bulabiliyor mu hiç düşündük mü? Bu Ülkede ne acıdır ki anasından helal süt emmiş, yetim hakkı gözeten kadrolara konulan ambargonun ve bu kişileri yok etmek için alınan tedbirlerin onda biri bu kanlı yapılar için alınmamıştır. Devleti ele geçirme tartışması bu millet üzerinden yapılırken maalesef bu karanlık yapılar ellerini kollarını sallayarak birçok kurumda kök salmışlardır. Bırakın bu karanlık yapılar için tedbir alınmayı bu yapılar Devletin namusunu emanet ettiğimiz Kripto kadrolar tarafından beslenmiş, büyütülmüş hatta ve hatta makamlarda kalmak için bu Milletin kanını emmek için kullanmıştır.

Netice itibari ile yoğun kamuoyu desteği ile başlayan ve karanlık yapıları yok etmeyen lakin deşifre eden Operasyonlar olmasaydı faili meçhul suikastlarla Lider ve yakın çevresinde nefes aldırmayacaktı. Pkk’nın üzerinden İktidarı sarsan ve örgütün gücünü pekiştirmenin yolunu seçen Derin Ankara’nın oyun kurucuları zamanında afla dışarı çıkan bu kadrolar sayesinde nokta eylemlerin hazırlıklarını yaptılar.

DHKP-C adı altında sahnede tutulan bu Terör yapısının üzerine gidilmeli ve Pkk’nın sahneye sürüldüğü günlerden ders çıkarılmalıdır. Bu yapının en önemli hedefi şehirlerde ve kritik illerde mezhep çatışmalarının nüvesini oluşturmak ve özellikle bombalı eylemler yaparken politik bazı konularda da Türkiye’yi dışa karşı önemli hamleleri yapmaktan alıkoymaktır! Örgüt yıllardır ‘’Politikleşmiş Askeri Savaş Stratejisi’ni uygulamaya çalışmaktadır. DHPK-C’ye göre bu Strateji iki aşamadan geçerek tamamlanacaktır. Buna göre: Önce kitlelerin Politize edilerek savaşa dahil edildiği ‘’Öncü Savaşı” süreci hayata geçirilecek, daha sonra ise Gerilla Ordusu Halk Ordusuna dönüştürülerek Devrimci halk iktidarının kurulması sağlanacaktır.

Son dönemde de yaşanan ve yaşanması muhtemel bazı olaylarda da dikkatli olunmalı. Başta MİT olmak üzere Emniyet İstihbarat ve Askeri İstihbarat ülkeye giriş yapan ve hücre evleri oluşturan Suriye İstihbaratı El-Muhaberat karşısında ve onlara Türkiye’de yardım eden ve onların oluşturduğu zamanlarda eylem yapan DHKP-C gibi örgütlere çok dikkat etmelidirler. 

Ayrıca Türkiye ne zaman Suriye konusunda aktif bir konuma gelse ardından direk olarak eylemler yapılmakta ve bombalar patlamaktadır. Ankara’da patlayan Bombalı eylemde de Rusya-Suriye (El-Muhaberat)veDHKP-Cüçgenini iyi analiz etmek gerekmektedir. Bomba olayından sonra ibre Rusya’dan, Suriye’den başka yerlere kaydı! Bu tarz eylemlerin de yapılış tarzı da DHKP-C’ye çok uyuyor. Hatırlayın Savcımız öldürüldüğünde yine sahne de bu örgüt vardı ve o zamanlarda Nükleer tesis hususu gündemde idi ve Rusya bu konuda bazı uyarılarda bulunmuştu. En nihayetinde Savcının öldürülmesinden sonra gündem bir anda değişti ve hatta Türkiye’de elektrik kesintileri enerji kaynaklı bazı sorunlar oluştu. Yazılacak çok husus var ama şimdilik bu kadar yeter. Umut ediyorum ki yazımız bazı yerlere ulaşır ve bu husus takip edilerek bazı önlemler alınır.

Umarım DHKP-C’nin Derin köklerinin, Kripto hamilerinin ve Uluslararası karanlık yapılarının hafife almadan Pkk’nın yerini doldurmadan harekete geçip etkili bir biçimde karşı strateji hamleleri ile bu örgütün Planlarını deşifre etmek lazımdır. Unutmayalım ki biz bu Stratejik coğrafyada olduğumuz sürece ne düşmanlarımız ne de düşmanlarımızın maşası örgütler bitmeyecek. Ancak Ülke olarak tek yürek olduğumuzda bizim birliğimizi ve dirliğimizi hiçbir örgüt bozamaz.

Ve Son Söz: “Umut ettiğin kadar özgür, korkak olduğun kadar tutsak olursun.”

oncevatan.com.tr

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER