EKONOMİ

Hüseyin Likoğlu : Sizce de bir anormallik yok mu?

Tarih
24 Eylül 2018
İzlenme
799 Kişi

Türkiye, 2013’te İMF’ye olan borcunu kapattığı günden bu yana ekonomik saldırı altında. 15 Temmuz’un başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından bu saldırı daha da şiddetlenerek arttı. Artmaya da devam edecek.

Size ekonomik analizler yapacak değilim. Zira ekonomi pek de anladığım bir alan değil. O kadar kötüyüm ki bu konuda maaş kartımı eşime teslim ettim, sabah işe harçlık isteyerek gidiyorum. Bunları niye yazıyorum? Az sonra soracağım soruları olur da çok cahilce bulursanız gülmeyin diye.

Doların 7 TL’nin üstüne çıktığı gece, saat 23.00 sıralarında yorgunluk çayı içiyorduk arkadaşlarla. Pazar günüydü, ‘dolar 7 lirayı aştı dediler’, ‘nasıl yani’ dedim. Pazar günü piyasalar kapalı, bankalar kapalı, borsa kapalı, döviz büroları kapalı. Böyle bir saatte nasıl döviz yükselir, kim alır, kim satar, nasıl bir arz-talep oluştu ki böylesine döviz fırladı?

Bu soruları yüksek sesle dillendirirken, bir yandan da sosyal medyayı takip ediyorum. Cevap sosyal medyadan geldi. “Efendim Uzak Doğu borsaları açıldı. Oradaki işlemler piyasayı hareketlendirdi.” Yakın zaman önce Sayın Cumhurbaşkanı’nın Güney Kore ziyaretine katıldığım için derhal zaman hesaplaması yapmaya başladım. Hemen internette tarama yaptım. Japonya’da daha sabah olduğunu, dolayısıyla piyasaların açılmadığını öğrendim.

Ertesi gün zaten her şey ortaya çıktı. Türkiye’ye operasyon, ekonomik tetikçilerin yuvası Londra’dan çekilmiş. Sabah’tan Dilek Güngör, Londra’da operasyon çekenlerin TL bulamadıkları için nasıl açığa düştüklerini çok güzel bir şekilde kaleme almıştı. O zamanki Cumhuriyet gazetesi Londra’daki bu manipülasyonu gizlemek için, “Sterlin yükselince Türkiye’ye gelmek isteyen İngilizler TL’ye hücum etti. İngiltere’de TL bulunamadı” diye komedi ötesi bir habere imza attı. Cumhuriyet’in haberine göre bu yıl Türkiye’ye 10 milyondan fazla İngiliz turistin gelmesi gerekir.

Hâsılı, o günden bu yana Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere tüm yetkililer Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu ekonomik saldırıyı dile getiriyorlar. Halkın büyük çoğunluğu bu yönde düşünüyor. Zaten saldırıyı gizlemek mümkün değil. Üstelik ABD Başkanı Trump, Türkiye ile savaşta olduğunu açıkça söyledi.

Peki, ekonomik saldırı karşısında bizim tedbirlerimiz neden normal bir ekonomik kriz karşısında gösterilen tepkilerle sınırlı kalıyor? Bakarsak, serbest piyasa kurallarında yaşanan dalgalanmaya karşı alınması gereken normal tedbirler. Döviz yükseldi, faizi arttıralım gibi manipülasyon yokmuş gibi reel tedbirler alıyoruz. Evet, şüphesiz bu tip tedbirler ihtiyaçtır, kaçınılmazdır. Ama kamuoyu serbest piyasa ekonomisinin kurallarını istismar edip de bize saldıranlara karşı mücadele bekliyor.

Gelelim en yalın haliyle sorularımıza:

-Bu operasyonu bizlere kimler çekiyor, hangi finans kuruluşu, hangi şirket, hangi tetikçi?

-Operasyonu çekenler hangi yöntemleri kullanıyor, nasıl manipülasyon yapıyorlar, içerideki işbirlikçileri kim?

-Bu zamana kadar başka nerelerde bu operasyonları çektiler, hangi krizlerin müsebbibiler, amaçları para kazanmak mı, yoksa Türkiye’ye diz çöktürmek mi?

-Bu operasyonları çekenler hakkında reel tedbirlerin dışında başka müeyyideler mümkün değil mi? Mesela ekonomik manipülasyon yapan bir aktöre para cezası veya farklı bir ceza uygulanamaz mı?

-Sayın Cumhurbaşkanı ‘dövizlerinizi bozdurun’ çağrısı yapıyor. Tamam, 15 Temmuz’da canını ortaya koyan bu millet tabii ki malını da fedaya hazırdır. Milletin bozdurduğu dövizleri kim piyasadan emiyor, niye çekiyor, ihtiyaçtan mı, açgözlülükten mi, yoksa ihanetten mi?

-15 Temmuz öncesi para hareketleri gözden geçirildi mi, o gece kim nerelere para aktardı, o geceki para hareketi ile son ekonomik saldırıları gerçekleştirenler arasında bir bağlantı var mı?

-15 Temmuz günü borsada işlem yapanların ses kayıtları incelendi mi, kimler o gün açığa satış yaptı?

Bu soruların yanıtını bulmadan, operasyonu püskürtmemiz mümkün değil. Saldırı varsa saldırganları ve saldırı araçlarını bulmamız ve deşifre etmemiz gerekir. Saldırı karşısında sadece reel ekonomik gereçlerle mücadele vermemiz bana garip geldi.

Sizce de bir anormallik yok mu?

yazının kaynağı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER