Son günlerde FETÖ’nün yurt dışındaki internet sitelerinde çıkan yazılarda ve firari gazeteci diye bildiğimiz çeşitli isimlerin yayınladığı video sohbetlerinde aynı konudan bahsediliyor:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2017 yılı Haziran ayında Ankara’dan İstanbul’a yaptığı ve FETÖ tarafından da desteklenen “Adalet Yürüyüşü” esnasında, Habertürk televizyonunda yaptığı konuşma. Yol üzerinde verilen gece molası sırasında kurulan çadırın altında, Ece Üner’in moderatörlüğünde, Nagehan Alçı ve Deniz Zeyrek’in sorularını cevaplıyor Kılıçdaroğlu.

 

SALDIRILARIN NEDENİ ÜÇ YIL SONRA GÜNDEME GETİRİLEN O KONUŞMA

 

Tarih, 29 Haziran 2017… Yani bundan tam üç yıl önce.

Aradan üç koca yıl geçtikten sonra tüm FETÖ’cüler kuyruklarına bir yerden basılmış gibi, aynı anda ciyaklamaya ve Kılıçdaroğlu’nun o programda Nagehan Alçı’nın FETÖ ile ilgili sorusuna verdiği cevapta söylediklerini konuşmaya, Kemal Kılıçdaroğlu’na ağır sözlerle saldırmaya başladılar. Hatta FETÖ sitesinin bir yazarı, Kemal Kılıçdaroğlu’nu açıkça tehdit ederek “Hukukun bu topraklara döndüğü ilk anda yargılanacak olanlardan birisi de kesinlikle sensin Kemal Kılıçdaroğlu” diye yazdı. (*)

Bu saldırının planlı ve programlı olduğu, FETÖ’cülerin konuşmalarına ve yazılarına “Son günlerde gündeme gelen Kılıçdaroğlu’nun sözleri” diye başlamalarından anlaşılıyor.

Aslında tepeden gelen emirle konuyu kendileri gündeme getirdiler ve sonra da birbirlerine pas atıp duruyorlar.

Peki neden?

Evet, neden diye soruyoruz ve cevabını arıyoruz.

 

KILIÇDAROĞLU’NUN ELİNDEKİ KALIN FİŞLEME DOSYASI

Kılıçdaroğlu o programda Nagehan Alçı’nın FETÖ ile ilgili sorusuna verdiği cevapta aynen şunları söylüyor:

“Bakın, size bir örnek vermek isterim. Kalın bir dosya bu. O dosyanın içinde ordudaki bütün FETÖ örgütlenmesi tek tek yazılmıştır. Nerede, kimler örgütlenmişlerdir, yapıları nedir? Kim nerede, neler yapıyor. KÖY KÖY tespitler yapılmıştır ve bu tespitlerin tamamı dönemin Genelkurmay Başkanı’na dosyaları inceleyin diye sunulmuştur. Neden? İktidar FETÖ’yü o dönemde desteklediği için. (Deniz Zeyrek burada İlker Başbuğ’u mu kastettiğini soruyor). EVET, onu kastediyorum. Ama o dosya kapatılmıştır. Şu anda hapisteki FETÖ’cüler tarafından. Nagehan Hanım ben size isterseniz o dosyayı verebilirim. Bana sakın bunları devlet bilmiyordu diye söylemeyin. Tamamını Devlet biliyordu. Kimin ne yapacağını da gayet iyi biliyorlardı. Herkes biliyordu, kimse birbirini kandırmasın.”

İşte, FETÖ’cüler tarafından ÜÇ YIL ARADAN SONRA gündeme getirilen konuşma bu.

 

FETÖ’CÜLER 3 YIL ÖNCEKİ KONUŞMAYA ŞİMDİ Mİ AYILDILAR?

 

FETÖ’cü yayın organlarından Bugün gazetesinin yöneticisi firari Erhan Başyurt şöyle diyor:

“Kılıçdaroğlu ‘Bana FETÖ’cü askerlerin fişleme listesini getirdiler 15 Temmuz’dan önce’ dedi. Köy köy dolaşıp isimleri tespit etmişler. Demek ki ellerinde listeler var, isimler belirlenmiş ve o isimlere korkunç şeyler yapılabilir.”

FETÖ’nün yayın organı internet sitesinde çıkan bir makale de aynı sitenin you tube kanalında yayınlanıyor. Yazının başlığında “Dersimli Kılıçdaroğlu ve fişleme dosyaları” ifadesi var.

Yazı “Secaat arz ederken merdi kıpti, pardon Kemal Kılıçdaroğlu sirkatini anlatmış” hakaretiyle başlıyor. Yani Kılıçdaroğlu’na Kıpti (Çingene) diyerek aklınca hakaret ediyor. Yazıda Kılıçdaroğlu’nun devletin fişleme yaptığını övünçle itiraf ettiğini belirtilerek şöyle deniyor:

 

“YARGILANACAKSIN KILIÇDAROĞLU”

 

“Meğer biz bir hukuk devletinde yaşadığımızı zannederken, devlet yetkisini kullanan birileri köy köy dolaşıp herkesi anası, babası, nenesi, dedesi akrabaları kim diye tek tek fişlemişler. Siyasi atmosferin şehvetine kapılan Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz’un suç ortağı olduğunu da deşifre etmiştir. Hukukun bu topraklara döndüğü ilk anda yargılanacak olanlardan birisi de kesinlikle Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Dersimli olduğu için kendisi de fişlenen Kemal Kılıçdaroğlu’nun içine nasıl bir faşizm kaçmıştır da insanların kimliklerine göre fişlenmesini doğru bulur hâle gelmiş ve FAŞİST bir Kemalist’e dönüşmüştür?”

 

TARIK TOROS DA MANSUR YAVAŞ’A SALLIYOR

 

Bu arada Bugün TV’nin yöneticisi Tarık Toros da Mansur Yavaş’a saldırmaya başladı. Yavaş, Melih Gökçek ile ilgili geçmişte FETÖ televizyon kanallarına reklam kıyağı geçtiği şeklinde bir suçlamada bulunmuş sanırım. Toros da Bugün TV’de nasıl ta 2014 seçimlerinden beri Gökçek’e karşı kendisini desteklediklerini hatırlatarak tehditler savuruyor ve Mansur Yavaş’ı kirli çamaşırlarını ortaya dökmekle tehdit ediyor.

Şimdi tüm bunlara bakıp “Ohhh ne güzel, FETÖ’cüler ile CHP’liler birbirine düştü” diye sevinecek miyiz?

Hayır, sevinmeyeceğiz ve tersine altında BİT YENİĞİ arayacağız.

Çünkü üç yıl aradan sonra böyle bir hikâyenin gündeme getirilmesinin pek çok nedeni olabilir.

 

FETÖ’NÜN KEMAL BEYİ TEHDİTLERİYLE İLGİLİ ÜÇ İHTİMAL

 

1-Daha önce yazdığım üzere son zamanlarda aleyhindeki bazı gelişmelerden işkillenen Kemal Kılıçdaroğlu yeniden başka bir yöne yelken açmış durumda ve bunun farkına varan FETÖ’cüler Kemal Bey'i tehdit ederek şu Almanya hadiselerini anlatırız ya da açıklarız imasında bulunuyorlar.

2-Ya da Kemal Kılıçdaroğlu yukarıdaki nedene dayalı olarak okların kendisini gösterdiğini ve artık bir yol ayrımına geldiğini anladı. Üstelik önünde bir parti kurultayı da var. Yurt dışındaki yâre iki ucu yanık mendil yollayarak “Kavuşmamız bir başka bahara ama burada işler iyiye gitmiyor. Başım belada, beni kötülemeye başlayın, bir FETÖ düşmanı olduğum algısını oluşturun” mesajı göndermiş olabilir. Aynı şey Mansur Yavaş için de geçerli. Yani FETÖ kimi isimlere düşmanlık ederek bir nevi onları kurtarmaya ve gelecekte uygulayacakları senaryolar için kahramanlar üretmeye çalışıyor olabilir.

3- FETÖ kumpası ile oturtulduğu CHP Genel Başkanlığı koltuğundan artık gerçekten ayrılmak isteyen Kemal Kılıçdaroğlu bağlarını tamamen koparmak istiyor. Nitekim Halk TV’deki bayram sohbetinde “Çocuklarım artık siyaset yapmamdan rahatsız” diyerek sinyal çakmıştı.

Aslında DÖRDÜNCÜ BİR İHTİMAL daha var ama onu da yazmak istemiyorum artık.

 

KILIÇDAROĞLU’NUN SÖZÜNÜ ETTİĞİ FİŞLEME DOSYASINI CHP Mİ YAPTIRDI?

 

Vallahi önce bu konuda tüm basın camiasına da geçmiş olsun. Adam bu konuşmayı yapmış ve kimse üzerinde durmamış. Herkes uzun atlamış.

Düşünsenize bir parti; yani CHP, kim olduğu belirsiz elemanlarını köy köy gezdirterek o zamanki adı Cemaatçi-Fetullahçı olan FETÖ’cüleri fişliyor.

Peki, nasıl?  Bunu devletten bağımsız olarak bir parti ya da kişi yapabilir mi?

Kemal Bey “Dosyayı şu anda hapisteki FETÖ’cüler kapattı” diyor ama sonuçta teslim edilen kişi İlker Başbuğ. Bilmiyorum İlker Başbuğ’un buna verilecek bir cevabı var mı?

Bir diğer soru şu:

 

O DOSYA NEREDE?

 

Nagehan Alçı’yı arayıp sordum, “Kemal Bey sana dosyayı iletti mi?” diye. İletmemiş. Nagehan gazeteci olduğu için CHP’den istemiş ama gelmemiş.

Bu da Kılıçdaroğlu’nun ünlü “Elimde 180 ByLock kullanan AKP’li vekilin dosyası var” iddiası ve fiyaskosu gibi olabilir. Hani bir de Tuncay Özkan’a teslim edilen flash bellek vardı. O da dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e teslim edilmişti hatırladığım kadarıyla. Ne oldu bu flash belleğe? Onun da bir kopyası vardı Tuncay Özkan’da ama sır oldu kapandı konu.

yazının devamı