ÇOCUK ve AİLE

Ferhat Ersin : Bu hikâyelerden Aile Bakanlığı ve kadın derneklerinin haberi var mı?

Tarih
20 Şubat 2019
İzlenme
1835 Kişi

Kadın ve aile ilgili yazdığım yazılardan sonra birçok hanımefendi bana tepki gösterdi? Bazıları kocasından boşandığı için yazdıklarıma nefsi yaklaşarak tepki gösterdi, bazıları aleni feminist duygularla tepki gösterdi, bazıları kendine konduramasa da İslam’da kadının yerini kabullenemeyip feminen fikirlerin işgalinde olduğundan habersiz olarak tepki gösterdi, bazıları ise tamamen farkında bile olmadığı cehaletinden tepki gösterdi.

Cumartesi yayımlanan yazımdan sonra annem yaşında bir hanımefendiden gelen bir feryat, tükenmişlik hâli, ailesini kurtarma çabası ise olayın farklı boyutunu da gündeme taşımamı zorunlu kıldı benim için… Bana kurşun gibi ağır gelen mektubu buyurun siz de okuyun:

Ferhat kardeşim, yazılarınızı kaçırmadan okumaya çalışıyorum. Senden benim de sesim olmanı istiyorum. Kocam bana çok kötü olaylar yaşattı. Biz 39 yıllık evliyiz. Bunca yıl çocuklarım ortada kalmasın diye içkiye, kumara, maddi sıkıntıya, fiziksel ve psikolojik şiddete katlandım… Ailem de bu konuda destek olmadı ve boşanamadım. Üç kız evladım, iki torunum var. Büyük kızım yatalak hasta olduğu için eşinden ayrıldı. Neyse ben kocamın yaptıkları yüzünden maddi manevi sıkıntılar yaşarken ve kızımın sağlık sorunları ile boğuşurken kocam olacak adam da gitmiş kızı yaşında dört çocuklu bir kadınla birlikte olmaya başlamış. Ben bu durumu öğrenmeden önce eşimin yaşattığı üzüntüler ve maddi manevi sıkıntılar (haberim olmadan çektiği krediler, emekli maaşı üzerinden çektiği kredi ve çevresindekilere yaptığı borçlar) çektim. Eve bir lira ekmek parası bırakmıyordu, kızım engelli olduğu için hastaneye taksi ile gitmesi gerekiyordu ama taksi parası vermiyordu. Eve geç geliyordu, beni eve gelmemekle, boşanmakla, istese başka kadın bulmakla tehdit ediyordu. Meğerse kızı yaşındaki dört çocuklu bir kadın bulmuş. Ben bu durumu öğrendikten sonra çok zor zamanlar yaşadık, yaşıyoruz. Evladını bile bu utanmaz kadın yüzünden evlatlıktan reddetti, ben boşanmak istedim boşanamadım. Çünkü engelli ve hasta bir çocukla nereye gidebilirim? Ne malım mülküm var ne gelirim… Söyler misin ben ne yapayım? Psikiyatri desteği almaya başladım, ayrılamıyorum, evdeyim ama yuvam da zerre huzur kalmadı. Hep yazıyorsun ya kadınların yaptıkları kötü ve yanlışları ya da ömür boyu nafaka konusunu… Benim ve benim gibi kadınlar ve benim kocam gibi kocalar ve babalar için ne dersin, ne yazarsın kardeşim? Şu anda ben kadınla mahkemelik oldum, “Kocamın yakasından düş, peşini bırak.” dediğim için bana saldırdı, hakaret etti ve beni boğarak öldürmeye kalktı. Çünkü para kaynağını kuruttum. Eşimin dükkânına gitmeye başladım ve hem kocama hem parasına sahip çıkmaya çalışıyorum. Çözüm olmasa da paylaşayım ve rahatlayayım dedim.

Selam ve dua ile, Allah’a emanet olun…

Bir tarafta evlendiği adamı yolunacak kaz görüp boşanırken donuna kadar almaya çalışan arsız kadın tayfası; bir tarafta ömrünü verdiği adamın ihaneti, ahlaksızlığı, vefasızlığı, merhametsizliği ile hayatı zindan olan hanımefendiler…

İki ucu pis değnek!.. İfrat ve tefrit arasında savrulmanın bizi getirdiği son nokta!..

Evet, kadın hakları diye ortalığı velveleye verenler, güya kadını koruyup kollayan dernekler, bu kadının hakkını koruyun, bu kadına hayatını garanti edin; bu kadının yuvasını yıkılmaktan, ailesini dağılmaktan kurtarın!..

Yapmazsınız, yapamazsınız!.. Çünkü siz onarmaya, tamir etmeye, düzeltmeye değil; yıkmaya, ifsat etmeye, aileleri dağıtmaya talipsiniz!..

Peki, Aile Bakanlığı böyle kaç aileden haberdar? Dağılmak üzere olan böyle kaç aileyi dağılmaktan kurtarmıştır? Kadından yana mahkemeye müdahil olmaktan öte ne işlevi vardır?

Yıkılan ailelere taraf olmakla değil; yıkılmaya yüz tutan yuvaları ayakta tutmak, bu konuda maddi manevi destek olmak, aile danışmanlığı, psikiyatri desteği vb. vermek gibi faaliyetlerle ön plana çıkmalıdır Aile Bakanlığımız!..

Ben hanımefendinin sesi oldum, siz de nefesi olun bakalım kadın dernekleri ve Aile Bakanlığımız!.. Kurtarın yıkılmakta olan bu yuvayı!..

yazının kaynağı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Mehmet

    21 Şubat 2019
    0 0
    2. Kısım işin kötü tarafı bu işleri hep en üsttekileri yapıyor. Feminizm dindar diye geçinen kesimde daha yaygın İlahiyat, İmam hatip açmakla bu iş çözülmüyor Buraya alınan hocaların çoğu namaz bile kılmıyor kadın hocaların bir kısmı transparan giyiniyor Böyle insanların yetiştireceği nesil ne olacak bakıyorsun başörtülü kız el ele kucak kucağa geziyor yabancı erkeklerle Siyasilere güvenmekle olmaz bu iş Aile kendisi İslamı yaşayıp yaşatacak Allah Sonumuzu hayır etsin
  • mehmet

    21 Şubat 2019
    0 0
    1. Kısım (yav admin şu 500 karakteri de bi kaldırın bari 1000 olsun en azından) Maalesef İslam sadece kimliğimizde kaldı Sağolsun dindar diye yıllarca oy verdiğmiz akp o ibareyi de yeni kimlikten kaldırdı Sırf solakların ahlaksızların oyunu alacağız diye yapmadıkları kalmadı femiznizm bunların zamanında iyice hortladı Asrın doğal süreci diyeceğim ama
  • hursit dilaver

    21 Şubat 2019
    1 0
    ( OKUYUCU İHVANIMA ) bu diziler ülke gençliğinin ahlakını bozmakta tabi. serbestlik, özgürlük,EVLİLİK YERİNE BERABER YAŞAM, SIKILINCA AYRILMA.ASLA ÇOCUK YAPMAMA, KAZA KURŞUNU İLE OLAN BEBELER DE ATIK CAMİ AVLUSUNA DA DEĞİL, ÇÖPE ATILIYOR. ULAN BATIDA ANA CADDELERE KUTULAR KONULMUŞ, BU GAYRİ MEŞRU BEBELERİ BURAYA BIRAKIN DENİYOR.BİZİM GAYET MODEREN AKKEPE TAKIMI BUNU YAPSIN.SOL,BUDİSTİAYDINLANMACI,İSLAMSIZ TARAFTAN DA OY ALIR.
  • hursit dilaver

    21 Şubat 2019
    0 0
    BİZ NİYE İSTANBULA ARDİİİZ OLMAYA GELEN KIZLARI AYIPLARDIK BE..60 lı yıllar böyle geçti. ülkede HANIMIN ÇİFTLİĞİ DiZİSİ güzeldi, adanada çırçır fabrikası,teneke mahallesi falan.gerçek bir filmdi.ama AŞK-I MEMNU bu diziye 3-5 tur birden bindirdi.bu konuda yılmaz özdilin yazısının hakkını verin.dizilerdeki kimin eli kimin cebinde durumlarını yazmıştı da,şu fetöcü prof, yazıyı alıntılamıştı.bir tuhafiyeci de,FALANCANIN FALANCAYI FALANCA İLE BOYNUZLARKEN GİYDİĞİ DON YA KOMBİNEZON diye yazmıştı.
  • hursit dilaver

    21 Şubat 2019
    1 0
    OKUYUCU namlı ihvana..68lerde TRTde tiyatro vardı adi GECİKENLER idi.yaşlı annaanne etrafında,'yahu sen de bir an önce öl işte'diyen hareketler arasında kadıncağız kızından oğlundan himmet beklerdi. bakın 60 yıl geçti unutmamışım.YENİ DİZİLERE BAKIN. hepsi boğaz görür.yüksek katlı rezidanlar,modern evler MAŞALLAH HEPSİ DE SOL ELLE YEMEK YER VE TVDE GÖSTERE GÖSTERE.ulan payitahtaki osmanlı paşası da sol elle yıyor.yuh be..haa hakkını yiyemem. çocuklar duymasının haluku hep sağ elle yer.
  • hursit dilaver

    21 Şubat 2019
    2 0
    OKUYUCU namlı ihvanım tamamen haklı. ne edilecek. yani artık ORTAK YAŞAM, SEVİYELİ BİRLİKTELİK durumları lisede başlıyor. üniversitede aynı evde kızlı oglanlı kalınıyor.bizim antalyada, yuksek tahsile gelenlerin kaldığı mahalledeki emlakçilere sorun bakalım. kızların kiraladığı evler ne halde.evden para da gelmezse.. yani..tabi LOZANIN BİZE UYGUN GÖRDÜĞÜ İSLAMI VE DEĞERLERİNİ YIKMA,TARİHE ATAYA HAKARET,NEFRET, BATININ YAŞAM ŞEKLİNE HAYRANLIK VE LOZANSEVERLERİN 110 YILLIK HAYALLERİ..
  • hursit dilaver

    21 Şubat 2019
    1 0
    bu ve benzeri durumlarda evde huzur için bir devlet memurunun evde ikamet etmesi lazım. evden uzaklaştırma ne demek. sokakta görüyor, affet diyor. kadını kandırıp öldürüyor. en güzeli mahkeme eve bir memur gönderecek orada 1 ay müddetle yatacak kalkacak.silahı falan varsa da,ekip gelip evde güzel bir arama yapacak. ve kadın, koca ve memur üçlü olarak verilen süre kadar evde kalacak. kapıda değil. içerde salonda tabi. TEK ÇÖZÜM BUDUR.
  • okuyucu 2

    21 Şubat 2019
    4 0
    ahir zaman fitneleri bu zamanda İnsanlığı ve ümmeti önüne katıp öğütürken ve iman elde tutulan bir kor haline gelmişken Aileden Sorumlu Bakanlık ne yapsın. Onlar bile bu hengamenin etkisiyle nikahsız yaşarken kavga edip medyaya malzeme olmuşları arayıp geçmiş olsun dileklerini iletmiyor mu? Dalga dalga fitne dağları önüne geleni yutuyor. Gerçekten şaşmaz pusula gibi hep doğruyu gösteren Kamil insanlara hasret bir çağdayız.
  • Okuyucu 1

    21 Şubat 2019
    3 0
    Söylenecek çok söz var. Ama bu dramların özünde hakkı, adaleti, vicdanı, Allah' ın (cc). ipine sımsıkı sarılmayı bırakıp ahireti unutarak sadece sözde-görüntüde Müslümanlığa evrilmemizin de payı var. Feminist söylemlere kapılan da, dini anlayışı rayından çıkarıp kendince yorumlayanı da aynı çıkmaz sokaklarda kaybolmuş durumda. Şairin dediği gibi "Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu, Ne olduysa hep bize azar, azar oldu"
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER