21 Nisan 2015

Gazeteleri normal şartlarda basılı halinden okumayı tercih ediyorum. Çok gazeteye ulaşamaz durumda değilsem, önceliğim bu.. Dolayısıyla basılı halinden baktığımda gördüğüm haber beni sadece; ‘ne kadar gereksiz bir iş’ diyecek kadar meşgul etmişti.. Neden sonra internet versiyonunu gördüğüm vakit o haberin neden yapıldığını da çözdüm…  

••

Gazetenin Pazar eki… Hürriyet okurları arasında çakma bir anket düzenlenmiş.. Bu sözde ankette Hürriyet okurlarına sormuşlar; ‘Türkiye’nin sembol hayvanı hangisi olabilir’ diye… Gelen sonuçlara göre en çok oyu sırasıyla kurt, at, kedi, kartal, turna, eşek, alageyik, kelaynak, boğa ve ayı almış.. Haber verilirken şu cümleyle verilmiş; “Sandıktan kurt çıktı; at ikinci, kedi üçüncü oldu. Ama siz diğer hayvanları da ihmal etmeyin. Onlar olmadan memleket olmaz”…  Sabahın köründe okudum bu haberi.. Okudum ve geçtim.. Dedim; ‘Pazar ekini doldurmaya çalışmışlar, bir şey yok’… 

••

Sonra saatler ilerleyip de   haber bambaşka bir biçimde karşıma çıkınca anladım ki; ‘benim kafam Doğan Medyası gibi çalışmıyor’..  Ne yaparsam yapayım onlar gibi düşünemiyorum.. O düşünce sistematiğine göre benim durumum, hani şu ünlü reklam filmindeki gibi ‘düm-dük’ kalıyor..  Meğer Türkiye’nin sembol hayvanları’ haberini yapmalarının tek bir sebebi varmış, o da Ak Parti seçmeni çoğunluğa hakaret etmek.. Başka bir şey değil..  

••

Anketten çıkan hayvanları sıraladım arka arkaya.. Okudunuz az evvel.. Koyun var mı?..  Yok.. Peki haberin internet versiyonu neden ‘koyun’ fotoğrafıyla verildi peki?.. Bunun bir açıklaması var mı?.. Evet yanlış okumadınız. Ankette ‘Kurt’ birinci gelmiş.. Listenin hiçbir yerinde tek kelime ‘koyun’ ifadesi geçmiyor. Ama Hürriyet, internet versiyonunda haberi koyun fotoğrafıyla vermeyi tercih ediyor.. O fotoğrafı temellendirmek için de altına şunu yazıyor; “Sempati ödülleri koyunlara gitti”.. Bununla kalsa bir yere kadar.. Habere eklemlenmiş twitter yorumları da var.. Biri diyor ki mesela; “Boşuna sembol aramayın kardeşim, milletçe koyunuz biz” ..  

••

Aydın Doğan medyası için bu sıradan bir durum.. Ki artık farkındaysanız grup olarak söz ediyorum. Çünkü anlaşılan o ki Aydın Doğan bu tip saldırılara, aşağılamalara, ötekileştirmelere, faşist bakış açısına engel olmaya çalışıyor, ancak başarılı olamıyor.. Nitekim daha dün, Eski CHP’li iletişim danışmanı Doç.Dr. Nuran Yıldız, Aydın Doğan’a bakın ne önerdi; “….  bin defa yazdım. Aydın Beyin en büyük sorunu köşe yazarlarından, yayın yönetmenlerinden ve de ihtiyar heyetinden akıl almasıdır. Bu tayfanın bir tek öngörüsünün çıktığı vaki değildir…. Obama bile olasılıklara hazırlıklı olmasını sağlayamayan Ortadoğu ekibini baştan sona yenilemişti….” Ben yazsam kızarlar.. ‘Atın bu adamları, kurmay kadronuzu baştan oluşturun’ diyor resmen.. Herkes farkında yani.. Özellikle Doğan Medya Grubu’na yakın olanlar daha fazla farkında demek ki..  

••

Öyle ya, düşünsenize Bekir Coşkun, “Göbeğini kaşıyan adam” dediğinde, Yılmaz Özdil, “Bidon kafalı” dediğinde, Özdemir İnce, ‘Müşteri’ dediğinde Aydın Doğan ne kazandı?.. Bu halkın yüzde 52 oyuyla ve akıl almaz bir sevgiyle Beştepe’de oturan Recep Tayyip Erdoğan’a Hürriyet yazarları sırayla sövdüğünde ne kazandı Aydın Doğan.. “…. Hatırlanmak bile istenmeyeceksin. Yatacak yerin yok, bilesin. Tükürmesinler diye mezar taşına, toma bekleyecek başında…” aşağılık ifadeler Hürriyet Gazetesi’nde yayınlandı da ne geçti Aydın Doğan’ın eline?... Eminim istemiyordur gazete sattığı, saçma sapan diziler izlettiği, abuk-subuk yarışma programları pazarladığı bu halkın, gazetesinde aşağılanmasını.. Ama öyle anlaşılıyor ki, engel de olamıyor.. 

••

Bu ‘koyun’ kervanına, iletişim bilimci Sedef Kabaş da katılmış.. “… Katırların intihar ettiği, kedilerin trafoya girdiği bu ülkede koyunlar da elbet boş durmayıp, oy kullanıyordur..” diye yazmış Twitter’a. Sedef Kabaş, politik savrulmalar yaşarken bile tutunacak bir cemaat dalı bulmayı başarmıştı. Hiç değilse başka bir mahallede kabul görme yolunda bir mesafe kat etmek üzereydi.. Şimdi dalga geçiyorlar kendisiyle. O kadar söyleyeyim.. Kalın sağlıcakla.

YeniAkit