RUSYA'NIN Ukrayna'ya girmesi, işgali başlatması ve tüm yaptıklarını NATO ÜYELİĞİ kartına yaslaması akıl alır gibi değil. Ancak Putin ve KREMLİN bunu yaptı. Savaşın bütün hatları medyada yer almakta. Acı da gözyaşı da kan da ortada.
Bir de işin siyasi mühendislik tarafı vardı. Zaten savaşın ana gerekçesi buydu. Pek konuşulmuyor, üzerinde durulmuyordu.
Ben sık sık yazıyorum. Bugün biraz daha içeriden gidelim istiyorum...
6'lı İTTİFAKA gelelim. Savaşı tepede tutarak içeride olacakları sıralayalım...
BAŞKANLIK denince akla ilk gelen ABD oluyordu. Orada devletin kuruluş aşamasında bile İKİ FARKLI SERMAYE grubu vardı. Bunlar çatışırlar ve CUMHURİYETÇİLER ile DEMOKRATLAR ortaya çıkardı. Burada durum böyle değildi. Biz de SERMAYE denilince akla TÜSİAD gelir ve AVRUPA'ya yaslanırdı.
Doğal olarak sermayenin rengi, dili, duruşu siyaseti de dizayn ederdi. Doğaldı.
Bu da bizim son 70 yılımıza damga vurmuştur.
Durum böyle olunca AK PARTİ gibi GİDİŞATI değiştiren bir rüzgar esmeye başlayınca bütün dengeler değişiyordu. ÇEKİŞME kaçınılmaz oluyordu. Düne kadar rejim üzerinden süren tartışmalar şimdi açık olarak ifade edilmese de EKSEN meselesine gelip dayanmıştır...
Açalım...
Kemal Kılıçdaroğlu-Meral Akşener-Ali Babacan- Ahmet Davutoğlu-Temel Karamollaoğlu-Gültekin Uysal gibi 6 lider biraya gelerek İKTİDARDAKİ AK PARTİ'ye daha doğrusu BAŞKAN ERDOĞAN'a karşı bir oluşum başlattılar. Amaç Erdoğan'ı tasfiye etmekti! 6'lı ittifakın ERDOĞANSIZ AK PARTİ ile bir sorunu olmayacağı ortadaydı! 6'lı ittifakta rejimin bilinen yüzü de milliyetçi ve muhafazakar akımlar da temsil ediliyordu. Seçimlerde yenilmeyen ERDOĞAN'ı böyle bir KARIŞIMLA devireceklerini hesap ediyorlardı. Oysa bunun tutmadığı ve tutmayacağı ortadaydı.
6'lı ittifakın bir de çok göstermek istemediği HDP tarafı vardı. Bu da 6'LI KARIŞIMI daha zor bir noktaya itiyordu. Açıktan HDP'ye el uzatamıyorlardı!
Hem muhafazakar hem milliyetçi hem de rejimin eski kokusunu üzerinde taşıyanlar bundan rahatsız oluyordu.
Konu bu da değildi!
Rusya'nın Ukrayna'ya daha doğrusu ALMANYA'ya saldırması ve yanında AVRUPA'yı da hedefe koyması 6'lı ittifakı çok zora sokuyordu.
Mesela dün BBC'deki bir haberin giriş cümlesi şöyleydi: Tarihteki hatalardan pişmanlık duymak, Almanya'da ulusal bir hobi. Ama Berlin'in Rusya politikası konusundaki vicdan muhasebesi, Alman standartlarına göre bile kayda değer düzeylerde...
Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgale başlamasından bu yana Alman siyasetçiler Putin konusunda günah çıkarma yarışına girmiş durumda...
ABD'nin GÖLGESİNDEN kurtulmak için RUSYA'ya el atan oradan da ÇİN'e uzanmak isteyen DERİN ALMANYA'nın DERİN İSMİ Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier bile özür diledi. 30 yıldır Rusya ile işbirliğini ve ortaklığı savunanlar şimdi büyük yanılgı içindeydi. Başbakan Olaf Scholz, durumu "DÖNÜM NOKTASI" olarak açıklıyordu.
Hatta "Görünür gelecekte Rusya'yla işbirliği olmayacak. Rusya'ya karşı önleme, caydırma ve gerekirse savunma olacak" ifadeleri sıklıkla kullanılıyordu. Yani ALMANYA, RUSYA ile savaşta olduğunu fark etmişti artık! Ancak petrol-gaz-kömür belini büküyordu!
YAPTIRIMLARA ENERJİ dahil edildiği an ALMAN EKONOMİSİ çökecekti. Yüzbinlerce ALMAN işini kaybedecekti.
Bu gizlenen bir SON da değildi. Yani Rusya, Ukrayna'yı, Zelenksy'yi değil Steinmeier'i, Scholz'u rehin alıyordu. Ve tabii AVRUPA'yı...
Ve binlerce kez yazdığım gibi AVRUPA, Türkiye'de çok gücü olan bir yapıydı.
Ekonomik olarak da siyasi olarak da askeri olarak da...
Başkan Erdoğan özellikle 17-25 operasyonları ve 15 Temmuz Kalkışması'ndan sonra AVRUPA ile ilişkileri budadı. Gerilim çok arttı. Avrupa, aynı dönemde TRUMP ile de ayrı düşüyordu. İngiltere ise BREXIT ile zaten RESMİ AYRILIĞI GERÇEKLEŞTİRİYORDU.
yazının devamı
Bir de işin siyasi mühendislik tarafı vardı. Zaten savaşın ana gerekçesi buydu. Pek konuşulmuyor, üzerinde durulmuyordu.
Ben sık sık yazıyorum. Bugün biraz daha içeriden gidelim istiyorum...
6'lı İTTİFAKA gelelim. Savaşı tepede tutarak içeride olacakları sıralayalım...
BAŞKANLIK denince akla ilk gelen ABD oluyordu. Orada devletin kuruluş aşamasında bile İKİ FARKLI SERMAYE grubu vardı. Bunlar çatışırlar ve CUMHURİYETÇİLER ile DEMOKRATLAR ortaya çıkardı. Burada durum böyle değildi. Biz de SERMAYE denilince akla TÜSİAD gelir ve AVRUPA'ya yaslanırdı.
Doğal olarak sermayenin rengi, dili, duruşu siyaseti de dizayn ederdi. Doğaldı.
Bu da bizim son 70 yılımıza damga vurmuştur.
Durum böyle olunca AK PARTİ gibi GİDİŞATI değiştiren bir rüzgar esmeye başlayınca bütün dengeler değişiyordu. ÇEKİŞME kaçınılmaz oluyordu. Düne kadar rejim üzerinden süren tartışmalar şimdi açık olarak ifade edilmese de EKSEN meselesine gelip dayanmıştır...
Açalım...
Kemal Kılıçdaroğlu-Meral Akşener-Ali Babacan- Ahmet Davutoğlu-Temel Karamollaoğlu-Gültekin Uysal gibi 6 lider biraya gelerek İKTİDARDAKİ AK PARTİ'ye daha doğrusu BAŞKAN ERDOĞAN'a karşı bir oluşum başlattılar. Amaç Erdoğan'ı tasfiye etmekti! 6'lı ittifakın ERDOĞANSIZ AK PARTİ ile bir sorunu olmayacağı ortadaydı! 6'lı ittifakta rejimin bilinen yüzü de milliyetçi ve muhafazakar akımlar da temsil ediliyordu. Seçimlerde yenilmeyen ERDOĞAN'ı böyle bir KARIŞIMLA devireceklerini hesap ediyorlardı. Oysa bunun tutmadığı ve tutmayacağı ortadaydı.
6'lı ittifakın bir de çok göstermek istemediği HDP tarafı vardı. Bu da 6'LI KARIŞIMI daha zor bir noktaya itiyordu. Açıktan HDP'ye el uzatamıyorlardı!
Hem muhafazakar hem milliyetçi hem de rejimin eski kokusunu üzerinde taşıyanlar bundan rahatsız oluyordu.Konu bu da değildi!
Rusya'nın Ukrayna'ya daha doğrusu ALMANYA'ya saldırması ve yanında AVRUPA'yı da hedefe koyması 6'lı ittifakı çok zora sokuyordu.
Mesela dün BBC'deki bir haberin giriş cümlesi şöyleydi: Tarihteki hatalardan pişmanlık duymak, Almanya'da ulusal bir hobi. Ama Berlin'in Rusya politikası konusundaki vicdan muhasebesi, Alman standartlarına göre bile kayda değer düzeylerde...
Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgale başlamasından bu yana Alman siyasetçiler Putin konusunda günah çıkarma yarışına girmiş durumda...ABD'nin GÖLGESİNDEN kurtulmak için RUSYA'ya el atan oradan da ÇİN'e uzanmak isteyen DERİN ALMANYA'nın DERİN İSMİ Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier bile özür diledi. 30 yıldır Rusya ile işbirliğini ve ortaklığı savunanlar şimdi büyük yanılgı içindeydi. Başbakan Olaf Scholz, durumu "DÖNÜM NOKTASI" olarak açıklıyordu.
Hatta "Görünür gelecekte Rusya'yla işbirliği olmayacak. Rusya'ya karşı önleme, caydırma ve gerekirse savunma olacak" ifadeleri sıklıkla kullanılıyordu. Yani ALMANYA, RUSYA ile savaşta olduğunu fark etmişti artık! Ancak petrol-gaz-kömür belini büküyordu!
YAPTIRIMLARA ENERJİ dahil edildiği an ALMAN EKONOMİSİ çökecekti. Yüzbinlerce ALMAN işini kaybedecekti.
Bu gizlenen bir SON da değildi. Yani Rusya, Ukrayna'yı, Zelenksy'yi değil Steinmeier'i, Scholz'u rehin alıyordu. Ve tabii AVRUPA'yı...
Ve binlerce kez yazdığım gibi AVRUPA, Türkiye'de çok gücü olan bir yapıydı.
Ekonomik olarak da siyasi olarak da askeri olarak da...
Başkan Erdoğan özellikle 17-25 operasyonları ve 15 Temmuz Kalkışması'ndan sonra AVRUPA ile ilişkileri budadı. Gerilim çok arttı. Avrupa, aynı dönemde TRUMP ile de ayrı düşüyordu. İngiltere ise BREXIT ile zaten RESMİ AYRILIĞI GERÇEKLEŞTİRİYORDU.
yazının devamı
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.