GEÇTİĞİMİZ hafta birkaç kez "Çok değişik olaylar yaşayacağız... İzleyin" gibi ifade kullanmıştım. Gezi olayları ya da 15 Temmuz'dan önce de aynı türbülansı görmüş ve önceden paylaşmıştım. Ancak en sarsıcısı 17-25 Aralık operasyonlarından önce olanıydı sanırım. Önemli bir gruba "Bugün yarın birileri düğmeye basacak. Hazırlıklı olun..." diye fikrimi söylemiştim.
Israr ettikleri için... Zaten takip edenler için aralıklarla olsa da gördüğüm ŞİFRELERİ buraya taşımaktayım...
Türkiye'nin tarihi belli bir ölçüde DARBELER tarihidir. Yakın döneme bakın!
Menderes'ten 28 Şubat'a kadar, 1971'den 15 Temmuz'a kadar... Değişmez bu kural.
Çünkü bu topraklar çok değerli ve stratejik. DIŞARISININ KENDİ ARASINDA YAPTIĞI KAVGAYI BİZ İÇERİDE DARBE OLARAK YAŞADIK... İsimlerden, rütbelerden gitmeyi gerekli görmüyorum... Ancak önümüzdeki dönemin de sarsıntılı ve sıkıntılı olacağı SIR değil... NEDEN?
Sanırım bakılması gereken nokta burası... Ukrayna- Rusya arasındaki savaş, yine alevlenen çatışmalar, tehditler, ittifaklar ortada. NATO ve ABD'nin Ukrayna'ya göz kırpması, Avrupa'nın Rusya ile karşı karşıya gelse de KUZEY AKIM-2'de ortak hareket etmesi, gibi pek çok ÇELİŞKİYİ içinde barındıran bir süreç bu... Yaşananlara küçük mevzilere hapsolmadan bakmak gerekmekte...
Açalım...
Amerika Birleşik Devletleri kendi eliyle büyüttüğü Sovyetler ile denge kurdu.
Sovyetler dağıldığında herkes gördü ki ortada aslında bir süper güç yokmuş! Hatta hiç olmamış.
Kağıt üzerinde koca bir devlet olan SOVYETLER dağıldı. Daha küçük daha etkili bir merkeze dönüştü. ABD silahlanma yarışına girdiği (öyle görünmesi gerekiyordu) Sovyetler'e teknolojiyi kendi veriyordu. Ara sıra da "SAVAŞ VARMIŞ" gibi göstermek için CASUSLAR yakalanıyordu. Rosenberg çiftini hatırlayanlar olacaktır!
ABD için "ÖTEKİ" şarttı.
Bu Sovyetler'di. Sovyetler'i yedekleyen ABD, İKİNCİ BÜYÜK SAVAŞ'tan sonra ÇİN'i büyüttü. Çin büyürken ABD sürekli TEKNOLOJİK HIRSIZLIKTAN söz ediyordu!
Garip değil mi! Büyütmeyi seçtiği ülkeler hep çalabiliyordu!
2000'lerle birlikte dünya artık İNTERNET-DİJİTAL ÇAĞA girdi. Ordulardan daha etkili frekanslar, 5G'ler-6G'ler vardı.
Google vardı, Apple vardı, Microsoft vardı. Haliyle değişim geliyordu. Coronavirüs ile bu hızlandırıldı. Trump'ın gelmesi ve "RUSYA SEÇİMLERE MÜDAHALE ETTİ" iddiası Rusya'nın dengede kalması için yapılan bir hamleydi!
Rusya bir anda SOVYETLER gibi TEHDİT UNSURU ve ÖTEKİ oluveriyordu. Oysa gerçekte RUSYA'nın ABD'nin rakibi olma şansı "SIFIR" bile değildi. Ne askeri ne ekonomik ne de teknolojik olarak Moskova Washington'ın dengi ve rakibi olabilirdi. Öyle olsa ABD yaptırım uygulayabilir mi!
Ancak ABD içinde çok güçlü bir KLİK bu KÜRESEL dengenin içinde RUSYA'nın olmasını istemekte. ABD-ÇİN dengesine yatırım yapanlara "MOSKOVA'yı ihmal etmeyin" demekteler...
Mesela KUSHNER bu gruptan bir isimdi. Rusya tek başına ABD'yi silip süpüremez ancak Çin ile ittifak oluşturur ve buna AVRUPA'yı da katarsa işin rengi bambaşka olur! Savaşa giden yol açılır! NET! NATO ABD'nin talebiyle en büyük tatbikatlardan birini yaptı. Bütün AVRUPA'yı içine alarak. Hedef olarak da elbette RUSYA vardı karşıda... Haliyle şaşırdım yine!
Siyasilerin çıkışlarından çok ülkelerin aldıkları ROLLERE bakmakta fayda var! ABD'nin Rusya ile tansiyonu çıkarması bana hiç inandırıcı gelmedi.
Gelmeyecek de... İPEK YOLU, AVRASYA, GAZ-PETROL TRAFİĞİ kartlarını yan yana getirirsek Moskova'nın hem Avrupa'yı hem Çin'i bağladığı görülebilir! ABD batmadığı sürece asla ve kat'a AVRUPA-RUSYA- ÇİN hattının kurulmasına izin vermek istemeyecektir. Tam da bu noktada RUSYA'nın aslında hep ABD'nin yanında durmaya özen gösterdiği şıkkını pas geçmek istemem... Geçmeyelim de...
Görünenler ile arkada olanların farklı olma ihtimali hiç az değil... ABD, Rusya UKRAYNA'yı sarsarken, Kırım'ı alırken neredeydi? Ya Gürcistan'ı? Libya'da, Suriye'de görmüyor muydu? Putin geldiğinde petrol fiyatlarını zıplatan ve Kremlin'deki gücü eline geçirmesini sağlayan ABD'den başkası değildi. Bütün bunlara rağmen pek çok sorun ortada! Kabul! Ancak DENGE böyle kuruluyor zaten. KÜBA KRİZİ neydi? ABD, Türkiye ile İtalya'ya, Sovyetler de Küba'ya nükleer başlıklı füze yerleştiriyor her devleti "SAVAŞ PATLADI!" korkusuyla yola getiriyorlardı...
Daha büyük tiyatro mu vardı? ABD, Kuzey Akım-2 için "RUSYA AVRUPA'YI BÖLÜYOR" ifadesi kullanıyor!
Tam da istedikleri bu zaten...
NATO ve DEMİR PERDE ayrışmasının benzeri yani...
Ya Rusya, Çin ile Avrupa'nın buluşmasının önündeki asıl engelse!
Binlerce kez yazdığım gibi TÜRKİYE'nin konumu önemliydi! Yani kiminle olduğu son derece değerliydi!
Montrö'nün devre dışı kalma ihtimali ya da Kanal İstanbul bunun son haliydi. Bunlar olursa Türkiye yerini almış olacaktı...
yazının devamı
Israr ettikleri için... Zaten takip edenler için aralıklarla olsa da gördüğüm ŞİFRELERİ buraya taşımaktayım...
Türkiye'nin tarihi belli bir ölçüde DARBELER tarihidir. Yakın döneme bakın!
Menderes'ten 28 Şubat'a kadar, 1971'den 15 Temmuz'a kadar... Değişmez bu kural.
Çünkü bu topraklar çok değerli ve stratejik. DIŞARISININ KENDİ ARASINDA YAPTIĞI KAVGAYI BİZ İÇERİDE DARBE OLARAK YAŞADIK... İsimlerden, rütbelerden gitmeyi gerekli görmüyorum... Ancak önümüzdeki dönemin de sarsıntılı ve sıkıntılı olacağı SIR değil... NEDEN?
Sanırım bakılması gereken nokta burası... Ukrayna- Rusya arasındaki savaş, yine alevlenen çatışmalar, tehditler, ittifaklar ortada. NATO ve ABD'nin Ukrayna'ya göz kırpması, Avrupa'nın Rusya ile karşı karşıya gelse de KUZEY AKIM-2'de ortak hareket etmesi, gibi pek çok ÇELİŞKİYİ içinde barındıran bir süreç bu... Yaşananlara küçük mevzilere hapsolmadan bakmak gerekmekte...Açalım...
Amerika Birleşik Devletleri kendi eliyle büyüttüğü Sovyetler ile denge kurdu.
Sovyetler dağıldığında herkes gördü ki ortada aslında bir süper güç yokmuş! Hatta hiç olmamış.
Kağıt üzerinde koca bir devlet olan SOVYETLER dağıldı. Daha küçük daha etkili bir merkeze dönüştü. ABD silahlanma yarışına girdiği (öyle görünmesi gerekiyordu) Sovyetler'e teknolojiyi kendi veriyordu. Ara sıra da "SAVAŞ VARMIŞ" gibi göstermek için CASUSLAR yakalanıyordu. Rosenberg çiftini hatırlayanlar olacaktır!
ABD için "ÖTEKİ" şarttı.
Bu Sovyetler'di. Sovyetler'i yedekleyen ABD, İKİNCİ BÜYÜK SAVAŞ'tan sonra ÇİN'i büyüttü. Çin büyürken ABD sürekli TEKNOLOJİK HIRSIZLIKTAN söz ediyordu!
Garip değil mi! Büyütmeyi seçtiği ülkeler hep çalabiliyordu!
2000'lerle birlikte dünya artık İNTERNET-DİJİTAL ÇAĞA girdi. Ordulardan daha etkili frekanslar, 5G'ler-6G'ler vardı.
Google vardı, Apple vardı, Microsoft vardı. Haliyle değişim geliyordu. Coronavirüs ile bu hızlandırıldı. Trump'ın gelmesi ve "RUSYA SEÇİMLERE MÜDAHALE ETTİ" iddiası Rusya'nın dengede kalması için yapılan bir hamleydi!
Rusya bir anda SOVYETLER gibi TEHDİT UNSURU ve ÖTEKİ oluveriyordu. Oysa gerçekte RUSYA'nın ABD'nin rakibi olma şansı "SIFIR" bile değildi. Ne askeri ne ekonomik ne de teknolojik olarak Moskova Washington'ın dengi ve rakibi olabilirdi. Öyle olsa ABD yaptırım uygulayabilir mi!Ancak ABD içinde çok güçlü bir KLİK bu KÜRESEL dengenin içinde RUSYA'nın olmasını istemekte. ABD-ÇİN dengesine yatırım yapanlara "MOSKOVA'yı ihmal etmeyin" demekteler...
Mesela KUSHNER bu gruptan bir isimdi. Rusya tek başına ABD'yi silip süpüremez ancak Çin ile ittifak oluşturur ve buna AVRUPA'yı da katarsa işin rengi bambaşka olur! Savaşa giden yol açılır! NET! NATO ABD'nin talebiyle en büyük tatbikatlardan birini yaptı. Bütün AVRUPA'yı içine alarak. Hedef olarak da elbette RUSYA vardı karşıda... Haliyle şaşırdım yine!
Siyasilerin çıkışlarından çok ülkelerin aldıkları ROLLERE bakmakta fayda var! ABD'nin Rusya ile tansiyonu çıkarması bana hiç inandırıcı gelmedi.
Gelmeyecek de... İPEK YOLU, AVRASYA, GAZ-PETROL TRAFİĞİ kartlarını yan yana getirirsek Moskova'nın hem Avrupa'yı hem Çin'i bağladığı görülebilir! ABD batmadığı sürece asla ve kat'a AVRUPA-RUSYA- ÇİN hattının kurulmasına izin vermek istemeyecektir. Tam da bu noktada RUSYA'nın aslında hep ABD'nin yanında durmaya özen gösterdiği şıkkını pas geçmek istemem... Geçmeyelim de...
Görünenler ile arkada olanların farklı olma ihtimali hiç az değil... ABD, Rusya UKRAYNA'yı sarsarken, Kırım'ı alırken neredeydi? Ya Gürcistan'ı? Libya'da, Suriye'de görmüyor muydu? Putin geldiğinde petrol fiyatlarını zıplatan ve Kremlin'deki gücü eline geçirmesini sağlayan ABD'den başkası değildi. Bütün bunlara rağmen pek çok sorun ortada! Kabul! Ancak DENGE böyle kuruluyor zaten. KÜBA KRİZİ neydi? ABD, Türkiye ile İtalya'ya, Sovyetler de Küba'ya nükleer başlıklı füze yerleştiriyor her devleti "SAVAŞ PATLADI!" korkusuyla yola getiriyorlardı...
Daha büyük tiyatro mu vardı? ABD, Kuzey Akım-2 için "RUSYA AVRUPA'YI BÖLÜYOR" ifadesi kullanıyor!
Tam da istedikleri bu zaten...
NATO ve DEMİR PERDE ayrışmasının benzeri yani...
Ya Rusya, Çin ile Avrupa'nın buluşmasının önündeki asıl engelse!
Binlerce kez yazdığım gibi TÜRKİYE'nin konumu önemliydi! Yani kiminle olduğu son derece değerliydi!
Montrö'nün devre dışı kalma ihtimali ya da Kanal İstanbul bunun son haliydi. Bunlar olursa Türkiye yerini almış olacaktı...
yazının devamı
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.