DÜNYA

Ergün Diler : Kim özür dilemeli?

Tarih
22 Ekim 2014
İzlenme
2505 Kişi
22 Ekim 2014...
Bazen ANLAMAK için sırayla gitmek yeterlidir! Atlamadan, savrulmadan, aynı istikamette!
Sapmadan giderseniz, kim bilir belki de SIR gibi görünen olayları bir çırpıda çözersiniz!
İlgililerin bildiği bir kurum vardır!
CAP! Yani Amerikan İlerleme Merkezi!
Kimdir bu CAP? Kim yemek yer, kim su içer bu CAP'tan!
Resmi söylemlere baktığınızda CAP enerji, ulusal güvenlik, ekonomik büyüme, FIRSAT, göç ve eğitim gibi alanlarda öncülük yapan SİVİL bir kuruluş! İlerici fikirlere sonuna kadar kapısı açıktır!
Onlar söylüyor, ben değil!
Amerikalılar'ın yaşamlarını ileriye, daha ileriye taşımak için örgütlenmiş PARTİLER üstü bir yapı!
Galiba DEMOKRATLARA biraz yakın!
Çeşitli etkinliklerle politika oluşturup, Beyaz Saray'ın dikkatini çeken bir kuruluş!
Tabii Amerika'da bir şey kuracaksanız olmazsa olmaz tek şey PARA'dır!
Parayı veren yapıyı kurar! İşte bu CAP da parayı bizim yakından tanıdığımız SOROS'tan almış!
Temeli atan, ruhu veren, ne yapılması gerektiğini söyleyen ve neyin peşinden koşulması gerektiğini anlatan!
SİHİRBAZ!
Bizimle ne ilgisi mi var?
Tam da oraya geliyordum!
Bizler, 21-25 Eylül'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte New York'taydık! Tam dönüş günü uçağa giderken Selahattin Demirtaş Washington'a indi!
Seri bir şekilde görüşmelere başladı! Genç olmanın verdiği enerji ile peşpeşe temaslar gerçekleştirdi!
Toplam 4 günü vardı!
Elini çabuk tutmak zorundaydı!
Gelişinin ana amacı "Ortadoğu'da yeni Kürt realitesi: Riskler, beklentiler ve fırsatlar" konferansına katılmaktı!
Katıldı da!
Ardından Demirtaş, Michael Werz'le görüştü... Werz, yukarıda anlatmaya çalıştığım Center for American Progress yani CAP'ın TÜRKİYE BAŞKANI'ydı!
Frankfurt Üniversitesi'nden mezun oldu! Hannover Üniversitesi'nde ise profesör! Şimdi ise Georgetown Üniversitesi'ndeki BMW merkezinde Almanya ile Avrupa arasındaki ilişkilere kafa yoruyordu!
Misafir profesördü!
Gariptir, bu kuruluş JOE BIDEN'a çok yakın duruyordu!
Neyse!
Hızını alamayan Demirtaş, Obama ve Biden'in özel iki danışmanıyla daha bir araya geldi!
YETMEDİ!
ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle, 4 Yahudi derneği ve 3 düşünce kuruluşunun yöneticileriyle görüştü...
Demirtaş döndükten sonra orada ilginç şeyler olmaya devam etti!
Bunun da sırasını bilmek şarttı!
3 Ekim: Biden, Erdoğan'la ilgili Harvard'da konuştu...
Ne dedi? "Bölgedeki müttefiklerimiz, Suriye'deki en büyük problemimizdi. Türkler, ki çok iyi dostumuzdur ve benim de uzun süre vakit geçirdiğim Erdoğan'la harika bir ilişkim var.
Suudiler, Emirlikler vs... Ne yapıyorlardı?
Esad'ı devirme ve bir Sünni-Şii vekalet savaşı çıkarmada çok kararlıydılar. Ne yaptılar? Esad'la savaşacak herkese yüz milyonlarca dolar para ve on binlerce ton silah akıttılar.
El Nusra, El Kaide için destek olacak, dünyanın diğer yerlerinden gelen cihatçıların aşırı unsurlarını kabul ettiler. Abarttığımı mı düşünüyorsunuz? Bir bakın.
Bunların (yardımlar) hepsi nereye gitti? İşte şimdi olan ise birden bire herkes uyandı... Suudi Arabistan giden fonları durdurdu. Katarlılar, terörist örgütlerin en aşırı unsurlarına olan desteğini kesti... Ve Türkler...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ki eski bir dosttur, bana dedi ki, siz haklıydınız, çok fazla insanın (Suriye'ye) geçişine izin verdik, şimdi sınırı mühürlemeye çalışıyoruz..."
4 Ekim: Bayram namazı sabahında Erdoğan, Biden için, "Eğer özür dilemezse, benim için tarih olur" dedi...
4 Ekim: Gece, Joe Biden özür diledi...
5 Ekim: ABD ile Avrupa'da gündem Biden ve özür dilemesiydi.
Amerika'nın iki numaralı isminin ÖZRÜ büyük yankı uyandırmıştı!
Televizyonlar, gazeteler bundan söz ediyordu!
Ertesi gün!
6 Ekim: Demirtaş, halkı sokağa çağırdı... "Kobani için sokakta olun!" daveti geldi!
7 Ekim: 50 kentte gösteriler yapıldı..
Yaklaşık 5 gün süren olaylarda, 39 kişi öldü 300 kişi yaralandı...
Savaş provası yapıldı!
Birileri güç gösterisinde bulundu!
Mesaj verdi!
Tam olayların arefesinde, Alman Yeşiller Partisi Milletvekilli ve Parlamento Başkan Yardımcısı Claudia Roth, Kobane-Suruç sınırında birçok ziyaret gerçekleştirdi.
Roth, "Kürtler üç yıldır toprakları için direniyor" dedi.
Hükümet serinkanlı davrandı!
Öcalan devreye girdi! Olaylar yatıştı!
Ancak bölge ayakta! Kobani hala manşetlerde!
Bombalar ve silahlar konuşuyor!
Bu topraklarda oyun bir türlü bitmiyor!
Gerçekten bir ÖZÜR borcu olan var! Kimdir, nedir bilmiyorum!
Karar sizin!
Ama sırayla gitmekte ve UNUTMAMAKTA fayda var!
Hem unutmayın, hem de "Türkiye'de olup bitenlerin nedeni içeridedir!" diyenlere kulak
asmayın!
Takvim

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER