Geçtiğimiz hafta SNOWDEN'ın CIA'nın altın çocuğu olduğunu ve Rusya'yı çökertmek için Moskova'ya yollandığını yazdım. Snowden, çok özel biri. Filmi de var gidin görün. ABD'den resmi evrak kaçırdığı, sızdırdığı, ülkesiyle kavga ettiği tamamen senaryo! İstihbarat operasyonu! Hem de en akıllısından. Ama kimse bilmiyordu. Snowden CIA'da çalışırken dünyada kim varsa herkesi izleyecek kadar yetenekli bir ajan.
Daha ötesinde kimse yok. Bu nedenle görev yeri Rusya oldu.
Kavga ederek kaçtı, sığındı süsü verildi. Hedef RUSYA'nın bütün kodlarını ABD'ye vermekti. Sanırım işlem çoktan tamamlandı. Rusya'da bunu anlayacak kimse yoktu. Karanlık, görünmeyen, müdahale edilemeyen yazılımlarla iletişim kuruyordu.
NSA'da iki isim dışında kimseyle konuşmuyordu. Filmlerde görsek inanmayacağımız olaylar yaşanıyor ve bir tek kişi Rusya'nın bütün SIR'larını çalıp yolluyordu. Ama bu dediklerimi hiçbir Rus, Snowden'ın önüne koyamazdı. "SEN BUNLARI NEDEN YAPTIN?" diye soramazdı.
Çünkü onun ne yaptığını bilecek olanlar Rusya'da ya da başka bir yerde yaşamıyordu!
Sorun buydu! Ben bunları yazdıktan sonra çarşı karıştı! Snowden ABD'nin gizli bilgilerini paylaşmış ve ülkesinde aranan bir HAİNDİ! Gerçek bu değildi. Yazılanlardan sonra Putin "Snowden, bize hiçbir bilgi vermedi. Burada kalmasının bir getirisi yok. ABD'ye iade sürecini de gözden geçirmeye başlayalım" dedi.
2013 yılından beri Kremlin'in koruması altında Moskova'da yaşayan Snowden'la ilgili ilk resmi açıklama dün yapıldı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Snowden'ın hayatını takip etmiyoruz ve planlarını da önemsemiyoruz" dedi... Rusya yavaş yavaş Snowden'ı vermek istediğini söylüyordu yani! Ancak giden CIA Direktörü Brennan'ın ve ekibinin de Snowden'ı almayacakları bilinen bir "SIR"dı!
Putin'in hamlesiyle İSTİHBARATÇILARIN DÜELLOSU başladı. Bakalım ne olacak? Dünyanın en iyisi olan Snowden mı kazanacak yoksa iade ederek Rusya mı? Bakacağız...
Ama görünen şu ki Rusya'nın yakın zamanda başı ağrıyacak gibi...
Defalarca yazdım. Yeni denklemde İNGİLTERE kesinlikle var. Öyle görülüyor. Amerika zaten oyun kurucu. Türkiye olmazsa olmaz...
Rusya için de Trump'ın sevdası ortada. İsteği, ısrarı bilinen bir şey.
Ama bu ne kadar gerçekçi. Özellikle PARA HAREKETLERİNE BAKTIĞIMIZDA İNGİLTERE'NİN YÖNETTİĞİ KÜÇÜK ÜLKELERDEN RUSYA'DA BİR TAKIM OPERASYONLAR YAPILDIĞI GÖRÜLÜYOR. Ama bu oyunu gözden kaçırmak için mi şimdilik bilmiyorum. Ama Rus kamu şirketlerinin içinde Londra'dan yönetilen o küçük devletlerin payı var. Bu Putin'in gözünü boyamak için mi yoksa samimi mi bilmiyorum.
ŞİMDİLİK. Ancak geçtiğimiz hafta bizim askerlerimizi Rus uçaklarının vurması işlerin karışacağını göstermekte. Umarım yanılırım... Ama gelen işaretler bu yönde!
Açalım...
Şu anda perde önünde ABD politikasını belirleyen üç isim var!
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, Donald Trump'ın Beyaz Saray Baş Stratejisti Stephen Bannon ve ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson... Bu üç ismin ortak bir özelliği var! Flynn, Bannon ve Tillerson Rusya'yı en az Vladimir Putin kadar iyi tanıyor. Garip bir şekilde bazı medya organları bu üç ismin Rusya ile çok yakın olduğu, bunun da ulusal güvenliğe zarar vereceği iddiasında...
Bu konuların medyada konuşulması beni kuşkuya sürüklüyor. Çünkü medya böyle büyük oyunları çok sonra öğrenir ve yazar. Şimdiden isimlerin ortaya atılması sanırım Rusya'yı rehavete itmek için. Bazı akıllı adamlara göre Trump'ın YENİ DÜNYA DÜZENİ'nde RUSYA yok... Bakıyorum İngilizler'le Ruslar'ın bir yakınlaşması yok. Bu ürkütücü...
ABD'nin de şu an için hatırı sayılır bir teması yok. Sadece Türkiye'nin var ama askerlerimizi vurdular! Garip!
Trump'ı RUS HACKERLAR BAŞKAN SEÇTİRDİ kampanyası inanılır gibi değil ama tuttu. Çok kişi bunu ihtimal dahilinde görüyor. Trump ya da arkasındaki güç, Rusya'yı çok iyi bilen üç ismi göreve getirdi... Rusya için zor dönem Trump'ın seçilmesiyle başladı. Trump, Moskova ile elbette yakın ilişkiler içerisinde olacak. Ancak bu Rusya'nın geleceği için pek de olumlu bir durum değil.
Çünkü Flynn, Bannon ve Tillerson, Rusya'nın en yumuşak bölgelerini çıkardı.
İddialara göre Rusya'dan önce Çin ve İran'ın bitirilmesi gerekiyor.
Ardından sıra Moskova'ya gelecek...
Putin'in zeki biri olduğunu bilmeyen yok. Ancak Trump ve ekibi de çok akıllı. Putin istihbaratçı olsa da SNOWDEN olayını 4 yıldır neredeyse göremedi. Elindeki kozu silah olarak gördü ama o silah kendisine karşıydı!
Anlayamadı...
Herkes değişik yorumlar yapıyor.
Görüyorum. Ama Trump'ın ekibiyle Obama'nınkiler arasında dağlar kadar fark var... Yakında göreceğiz zaten ama Trump'ın ekibi çok akıllı adamlardan oluşuyor... Ve iyi oynuyorlar. Daha da ilginci Rusya'da bazı önemli bakanlar, Trump, Flynn, Bannon ve Tillerson'a hayran.
Garip ama gerçek!
Obama ve ekibinin Trump'ınkilere göre IQ'su yüzde 40 daha düşük seviyede!
Ortadoğu, Asya ve Afrika'da ABD'nin düştüğü durumu gördük.
Obama neden geldi, neden gitti, kendisi bile bilmiyor.
Beyzbol sopasıyla poz vermeye benzemiyor bu işler!
Afrika'nın yerini haritadan zor gösteren, Japonya'yı Los Angeles'in hemen karşısında sanan, Hong Kong'un Japonya'ya ait olduğunu söyleyen Hillary Clinton önce Dışişleri Bakanı oldu, ardından ABD Başkanlığı için aday gösterildi. Şaka gibi değil mi! Bütün bunlar oldu! Amerika'da kimselerin bilmediği isimler DEVLETİ yönetir! Önde figürler vardır ama onlar hiçbir şey değildir. Trump da böyle.
Arkada muazzam bir ekip var. Ve iddialı geliyorlar...
Etrafımızda da bölgede de bu adımları göreceğiz...
Flynn, Bannon ve Tillerson, Hillary Clinton ve ekibine bu konuda ders verebilecek nitelikte.
Trump, Avrupa, Asya ve Afrika'daki elçilerini değiştirme kararı verdi.
Nedeni çok basit?
Çünkü hepsi, hiç bilmedikleri ülkelere atandı. Bu Amerikan tarihinde daha önce hiç olmayan bir durumdu.
Bu durum değişecek. 12 kritik ülke belirlendi. Atanacak elçilerin yetenekleri çok üst düzeyde.
Özellikle Moskova, Ankara, Roma, Paris, Pekin, Bingazi, Tokyo, Berlin gibi yerlere en özel isimler atanacak.
Çünkü bu ülkelerde son 8 yıldır görev yapan elçilerin başarı notu yüzde 20'lerde kaldı.
Ancak hala hepsi görevde...
Amerikan Dışişleri Bakanlığı, yıllık gizli çalışmalarında elçilerin yüzde 69 başarı oranını dahi kabul etmezdi.
Şimdi bu sistem geri döndü.
John Bass gidecek. Yerine kimin geleceğini söylemek istemiyorum ama gidecek. Hürriyet'i kırık cam için ziyaret etse de BAŞARI NOTU onun da iyi değil. Karadeniz'de dağlarda yürüyüş yapsa da sınıfta kalanlardan biri de o!
Bu değişiklikler olduktan sonra özellikle sınırlarımızın dışında bu adamların attığı adımların sesini duyacağız. Kesinlikle ve kesinlikle YPG ve PYD'den vazgeçmezler.
Geçmeyecekler de...
Şu an pek çok güç sınırlarımızın aşağısında at oynatıyor.
Hepsi bize karşı.
Kontrol edecekleri bir Türkiye için çaba harcıyorlar.
PKK , YPG veya DEAŞ kartı bunun için var!
Amerika da burada, başkaları da!
Amerika Irak'a iki kez KÜRT KARTI için girdi! Araplar'ı bir yana, Kürtler'i bir yana itti! Operasyon buydu.
Kafalarındaki modeli uygulamak için güneyden geleceklerdir!
Buna bizim gibi itirazı olanlar da destek çıkanlar da var!
Bu nedenle istihbaratın hiç olmadığı kadar önem kazandığı bir yoldayız...
Dünya yeniden kurulurken hem ülkemizi korumak hem de pastadan büyük pay almak için çaba harcamalıyız...
İstihbarat savaşlarının tam ortasındayız...
Ajanlar vadisinin içinden geçiyoruz...
İçeride-dışarıda operasyon üstüne operasyon yapılıyor...
Dikkatli adım atıp sonuca kilitlenmeliyiz.
Milletçe...

NOT:
İçerideki operasyonların pek çoğunda karşı operasyon var! Alınanların içinde masum insanlar çok! Ergenekon, Balyoz, Casusluk davalarını daha dün yaşadık! Mağdur meydana geldiği, getirildiği an operasyonlar terse döner! Bu yönde hızlı bir gidiş var! DİKKAT!

Takvim
14 Şubat 2017