4 Eylül 2014...Rodos'un daracık eski taş sokaklarında yürürken dostum "Gel karnımızı doyuralım" diye yemek yemeyi teklif etti! "Bir iki balıkçıdan başka güzel lokanta yok ki!" şeklinde cevap verdim! Gülerek " O kadar emin olma!" dedi.
Omuzların neredeyse birbirine değdiği sokaklarda ilerlerken, güzelliği dışarıdan pek belli olmayan bir lokantanın içinden Türk müziğinin yükseldiğini fark ettim!
Zaten hiçbir şeyi uzaktan görme şansınız yoktu! DOMUS Oteli'nin hemen yanında Türk yemekleri yapan bir yere girdik! Gerçekten bize mi özeldi anlamadım ama yemekler müthişti! Hiç bitmesin istedim! Sadece yemekler değil elbet! Sohbet ondan da tatlıydı! Kadife bir süzgeçten geçerek uzaklardan geliyormuş hissi uyandıran klarnet sesi altında seyahat ettik! Ben her zamanki gibi sordum o da konuşması gerektiği kadar konuştu! Tabii "SAKIN YAZMA!" diye notunu düştükleri belki ileride güzel bir kitap olur!
Bilemem!
Neyse daha fazla uzatmadan klarnet sesinin esir aldığı o masada konuşulanlara gidelim! Bakalım keyif alacak mısınız?

Ben en çok orduyu merak ediyorum! İçerisi nasıl?
Üç büyük parça vardır! Aslında hep bunların çatışması yaşandı! Ancak siviller bunu göremedi! Şimdi cevabı bulunması gereken Pensilvanya ile kaç kişi doğrudan ya da dolaylı temas halinde! Özellikle askerin arasında dedikodu çok! Sızmıyor ama önemli paşalar için bile TOTO oynanıyor! Bu doğru değil! Askeri yıpratır!

Ne yapılacak peki! Araştırma olduğunu söylediniz!
Birileri çok ince hesaplarla çok hassas araştırma içinde! Merak etme! Yakında gerçek anlaşılacak! Necdet Paşa arkadaşlarının özgürlüğe kavuşmasından sonra rahatladı! Kimyası bozulmuştu çünkü! Özel Paşa, Irak'ta daha aktif rol almak istiyor! Ancak hükümet orada işleri istihbarat çatısı altında götürmek istiyor!

Askeri operasyon mu kastınız?
Evet yani! Irak ve Suriye için asker bunu istedi! Bunun talep edildiği dönemler oldu!
Ama hükümet bilgiye dayalı akılı öne çıkaran modelle iş yapmak istedi!
Zaten büyük devletler de istihbaratla gider, bütün seçeneklerin tükendiği anda silaha sarılır!

MİT için ne dersiniz?
Daha düne kadar söylenmese de YABANCILAR hakimdi!
Fidan'ın sevilmemesinin nedeni bu!
Yabancılar atılan her adımı bilirdi! Bu nedenle yani YABANCILARI öncelik alanlar bilgi paylaşımında da dışarısını ilk sıraya koyardı! Ankara sonra duyardı!
Fidan bunu değiştirmek için kolları sıvadı!
İçimizdeki yabancıları tasfiye hemen olmuyor! Zaman alacak!

Ama daha önceleri güçlü olduğumuzu söylemiştiniz! Haksız mıyım?
Elbette haklısın! Mısır'da Mursi'nin başına gelecekleri 4 gün önceden söyleyen MİT'ti! Mursi'yi çekip "İşler kötü!
Her türlü planı kusursuz yaptılar!
İsterseniz gelin sizi Mısır'dan çıkaralım!
Hayatınız için bu daha önemli" teklifi yaptı! Ama Mursi buna yanaşmadı! Sonra olanlar istihbaratın ne kadar gerçek olduğunu ortaya koydu! Mursi de yakınlarına bunu söyledi zaten!

Nasıl bir güç bu! Düne kadar Türkiye'deki darbeleri haber vermeyen MİT, nasıl oluyordu da Mısır'da olacakları biliyordu?
Güzel soru ama cevabı çok basit!

BİR SUBAY! Ne demek bu?
SİSİ'nin yanında çalışan çok etkili üst rütbeli bir subay Türkiye'ye çalışmaktadır!
Oradaki bütün bilgiler kusursuz bir şekilde akmaktadır! Hiç merek etme! O tek de değil üstelik! Bilgi konusunda hiç sıkıntı yaşanmadı! Bundan sonra da yaşanmaz!
Mursi, Sisi'nin darbe yapacağına bir türlü inanmadı! Kendisine gönül verip peşinden gelenlerin ve düşüncelerinin bunun önüne geçeceğini düşündü!

Mursi önemliydi değil mi?
Eğer o görevinde olsaydı, Gazze bize bağlanmıştı! Mısır da perde arkasından bizimdi!
Tabii bu İsrail'in kabusuydu! İzin vermemeleri gerekiyordu! Ve onlar başarılı oldu! Tel Aviv ve arkasındaki güç kazandı!

Peki Sisi nasıl oluyor da İsrail ve arkasındaki güçlere yardım ediyordu?
Bu yeni bir şey değil ki bölgede! Çok örneği var! Sisi daha da ilginç!

Nasıl yani?
Sisi, Arabistan'da görev yaparken onun yakın korumaları MOSSAD ajanıydı. İsrail'le yakınlığı çok fazla olan biriydi. Mursi onu göreve getirdiği gün "Dengeleri gözetiyor!" diye düşündük!
Meğer Mursi hiçbir şeyi bilmiyormuş!
Darbeden sonra öğrendi! Darbenin anlamı da budur zaten!

Erdoğan dışında kimse Mısır için tepki vermedi!
Veremezdi! Obama da ister istemez çıkarlarını korudu! Dostluklar, uluslararası arenada pek iş yapmaz! Çıkarlar tehlikeye girdi mi kimse kimseyi tanımaz! Güçlü olmak kuraldır! Tabi dostluk da önemsiz değildir! Bazen hayat kurtarır!

Örneği var mı?
Tabii! Mesela Hillary Clinton ile Davutoğlu sıkı dosttur! Mavi Marmara krizinin tavan yaptığı dönemde Ankara teyakkuza geçti! Savaş kapıdaydı!
İsrail'e operasyon için gereken bütün detaylar aşılmıştı! Asker emir bekliyordu!
Kusursuz planlar yapılmış ve düğmeye basılması için geri sayım başlamıştı! O zaman diliminde muazzam bir trafik yaşandı! Hillary Clinton, Davutoğlu'nu aradı! Çok iyi anlaşıyorlardı neticede!
Koşaner ve komutanlar 24 saat içinde tahrip gücü yüksek bir plan hazırlamıştı!
Clinton zor bela ikna etti! Aslında yaptığı İsrail'i değil, bölgedeki kendi çıkarlarını korumaktı! Ankara oyunu gördü! Dostluk kazandı!

Türkiye bölgede pasaport dağıtmaya karar vermişti! Ne oldu bu konu?
Ankara'nın pasaport hamlesi bugünün planı değil. Tabii, bu hamlenin yaratacağı karşı atakları da unutmamak gerekir.
Şimdi bölgede yaşanacak kaoslar, bunu sekteye uğratacak. Ancak Türkiye her dediğini bölgede yaptırdı! Yabancıların anlamadığı da bu zaten! Birçok şey planlanan zamanı aşıyor ama sonuçta oluyor! Eğer Mısır'ı kaybetmemiş olsaydık pasaportlar tüm bölgede olacaktı! Zaten Mısır'ın düşmesi bizim PASAPORTLARDAN korkmaları sonucu oldu!

Son dönemdeki operasyonlara nasıl bakıyorsunuz?
Polisin içindeki yapı çabuk çöktü!
Bunun en temel nedeni büyük zenginlerin cemaati terk etmesi oldu! Para musluğu kapandı! Halk, tabanda hareketi yalnız bıraktı! Bir oluşum hem insan kaynağını hem de para gücünü kaybediyorsa işi çok zordur! Cemaat şimdi bununla boğuşuyor! Mesela GEZİ'yi destekleyenler Gülen'le ilişkilerini derin dondurucuya koydu! Hatta Pensilvanya'nın aracıları, kapılarını çaldığında çok sert tehdit ettiler!
Para bulmak zorlaştığı an sözünüz geçmez! Durumları çok zor! Zaten polisler için kimsenin bir şey yapmayı düşündüğü de yok!

Peki cemaat çökerse tehlike geçecek mi?
Çökmemesi için son bir şansları var!
Onu kullanacaklar! Ama cemaate gaz verenler başka bir oluşum için çoktan düğmeye bastı! Türkiye'yi tehditsiz bırakmaya hiç niyetleri yok!

Ne yapacaklar ki?
Şunu unutma, adamlar Pensilvanya sonrası için çok önceden B PLANI yaptı!
Cemaatin bundan haberi yok elbette!
Son kozu oynadıktan sonra ortadan kaldırılacaklar!

Tamam işte ne bu B planı?
Suriye'den gelenlerin başrolü oynayacağı büyük bir sorun şu anda kuluçka dönemini bitirdi. Yılbaşında bunu daha detaylı bir şekilde göreceksin.
Suriye'den gelenlerin büyük bir sorun yaşatacağını birkaç ay sonra daha iyi anlayacaksın. Bunu önlemek çok zor.
Planları bu yönde! Buna da çok güveniyorlar!

Abartmıyor musunuz?
Abartmak mı! Görürsün yeni yılda!

Ne olacak peki?
Türkiye'nin gelecekte çok büyümesi, güçlenmesi ya da yara alıp sorunlar yaşaması, Suriye'den gelenlerin yaratacağı akıl almaz türbülansları yönetmemize bağlı. BELÇİKA'da çok ciddi ekipler, çok ciddi planlar hazırladı!
Kaos yaratmak için Türkiye'ye başka bir format atmayı planlıyorlar! Zaten küçük küçük alıştırmalar ADİ OLAYLAR üzerinden yapılmaya başlandı! Haince ve acımasızca operasyon için çalışıyorlar!
Hatta pürüzleri gideriyorlar! Böyle demek daha doğru!

Suriye de tehdit o zaman?
Esad zaten bunun da içinde! Belki Türk askeri de Suriye'ye girmek zorunda kalacak! Olaylar başladığı an büyüyecek!
Planları bu yönde! Biz de bozmak için uğraşacağız! Esad Türkiye'ye gönderdiği Suriyeliler'e çok güveniyor! "Yıkım" için Belçika'da anlaştılar! Bakalım ne yapacaklar göreceğiz! Mücadele bitmedi bitmeyecek! Türkiye büyüyünceye kadar devam edecek!

Takvim