SİYASET

Emin Pazarcı : Vurduk, ses gelecek elbette

Tarih
01 Aralık 2016
İzlenme
1766 Kişi
Başbakan Binali Yıldırım, dün partisinin TBMM Grup Toplantısında “Felaket Tellallarından” bahsetti. “Bazıları, sazı eline alıp, felaket türküleri söylemeye devam ediyor. Bunların adı felaket tellalları korosu” dedi.

Farkındayız, açık bir biçimde görülüyor zaten. Bu “felaket tellallarını” üç ana başlık altında toplayabiliriz:

1) İhanet Cephesi.

FETÖ, PKK ve Türkiye düşmanı çevrelerin tamamı. Mesela, Can Dündar gibi tipler. Onlara destek veren diğerleri.

2) Sorumsuz Muhalefet.

Çeşitli partilerin içinde bunlardan bol miktarda var. İktidara zarar vermek için ülkeyi yakacak kadar gözleri dönmüş tipler bunlar.

3) Menfaat grupları.

Bütün meselelere para olarak bakanlar. Madde üzerine kurdukları hayatlarında kazançtan başka değer tanımayanlar.

Zaman zaman ortaya çıkar bunlar. Kimi bağırıp çağırır; kimisi de fısıltı gazetesini kullanarak ortalığı velveleye vermeye çalışır. Yadırgamamak lazım, normaldir, her dönemde vardı, bugün de olacak elbet!

***

İhanet cephesi, dışarıya bağlıdır; onun bunun taşeronluğunu yapar. Sorumsuz muhalefetin hırsı aklının önüne geçmiştir. Menfaat çeteleri de milli ve manevi değerlerden nasibini almamıştır. Çoğu zaman birleşir, birlikte hareket eder bunlar.

Bugün de öyle oluyor…

Seslerini yükseltmelerinin sebepleri de belli: Türkiye kendi yolunu çiziyor, bağımsız politikalar izliyor. Dış güçlerin yıllardır tepe tepe kullandıkları FETÖ denilen örgüt çökertiliyor. Bu milletin ekmeğine kan doğrayan PKK köşeye sıkışmış durumda. Asker ve polisimiz, “girilemez” denilen yerlere giriyor. Türkiye, Suriye’de tek başına Fırat Kalkanı Operasyonu’nu yürütüyor. Hem de “süper” denilen güçlerin bütün itiraz ve engellemelerine rağmen!

Bunların bir bedeli olacak elbet. Türkiye, bugün o bedeli ödüyor. Avrupa Parlamentosu’nun aldığı kararı da bu çerçevede değerlendirmek lazım. Ya geçmişte olduğu gibi teslim olacaksın ya da bugün yaşadığımız gibi bedel ödeyeceksin.

Vuruyorsanız eğer…

Sesi de gelecek elbet!

***

Bir tarafta, Başbakan Yıldırım’ın dediği gibi “felaket tellalları” var, diğer yanda da bu ülkenin milli güçleri…

Dün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’de söylediği sözler son derece önemli:

-Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi, kendi yolunu çizebilir. Türkiye’nin egemenlik hakkı vardır.

Evet, kural olarak Türkiye’nin egemenlik hakları var. Devlet Bey’in dediği gibi Türkiye kendi yolunu çiziyor.

Çiziyor ama bu durum malum çevreleri rahatsız ediyor. Çünkü, maalesef bugün yaşadığımız dünyada pek çok hak kağıt üzerinde! Emperyal güçler, ne hak kabul ediyor, ne de hukuk. “Hak” kavramı “güç” kavramı ile birlikte yürüyor. Güçlü olan kendini haklı görüp, sürekli olarak hak gaspına gidiyor.

Felaket tellallarının bir kısmı bilerek ve isteyerek, bir bölümü de bilmeden ve farkında olmadan rüzgarın önünde sürüklenen yaprak misali o güce destek veriyor.

***

Dün, Gezi Olayları sırasında sokakları ateşe vererek, sonuç almaya çalıştılar. 17-25 Aralık Yargı Darbesi ile bir başka cepheden saldırıya geçtiler. Nihayet, bu halkın vergileri ile alınan tank ve uçaklarla milletin üzerine bomba yağdırdılar.

Olmadı, beceremediler.

Şimdi de siyaset ve ekonomi silahını bu milletin üzerine çevirdiler. Felaket tellalları ve fısıltı gazetesinin düğmesine bastılar. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün o yüzden “Milli paranın namusunu müdafaadan” bahsetti. Bir çağrı yaptı:

-Dövizdeki artıştan istifade eden kaymak tabaka ülkesi ve milleti için fedakârlık yapsın.

Yerinde bir çağrı. Ama yaparlar mı bilmem!

Ancak, yapmasalar da fark etmez. Milletin büyük ekseriyeti olan bitenin farkında. Son günlerde dolarını bozdurup Türk Lirası’na geçenlerin sayısı hiç de az değil. Felaket tellalları bağıradursunlar, bu millet 15 Temmuz’da canıyla ödediği bedeli, bugün de malıyla ödemeye devam ediyor.

Akşam
1 Aralık 2016 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER