SİYASET

Emin Pazarcı : Oğul Ilıcak bile isyanda

Tarih
27 Eylül 2015
İzlenme
2894 Kişi

27 Eylül 2015

Yıllar, yıllar önceydi. Zeynep Özal, babası Başbakan Turgut Özal’ın onaylamadığı bir evlilik yapmıştı. Çaldığı müzik aletinden dolayı “davulcu” lakabıyla anılan Asım Ekren ile hayatını birleştirmişti. 

Ardından Özal için sıkıntılar birbirini izledi… 
Merhum iş adamı Mete Küçükberber, Zeynep Özal ve Asım Ekren’e reklam amacıyla Jaguar marka bir araba hediye etti. Tabi ortalık ayağa kalktı. Muhalefet bu olayı alabildiğine kullandı. Hatta seçim öncesi BANAP adı altında bir siyasi parti kuruldu. Amblem olarak da davulu delen jaguar figürünü kullandı. Propaganda döneminde her gece TRT’den Özal ve ANAP’a veryansın etti… 
Hiç unutmam, DSİ Toplantı Salonu’nda düzenlediği bir basın toplantısında Özal’a bu olayı sormuştuk. “Yanlış, çok yanlış” demiş, olayı duyar duymaz, kızı ve damadından hediye jaguarın geri verilmesini istediğini söylemişti: 
-Yanlış, ama Zeynep de benim kızım! Ne yapabilirim? 
Bu ifadeyi kullanırken yüz ifadesi değişmiş, içinin acısı dışına vurmuştu. 
* * *
Ilıcak Ailesi ile yıllara dayanan bir dostluğum var. Allah rahmet eylesin, Tercüman Gazetesi’nin sahibi Kemal Ilıcak’ın vefat etmeden önce yaşadığı o sıkıntılı günlerin hepsine şahit oldum. Eşi Nazlı Ilıcak, oğlu Mehmet Ali ve kızı Aslı ile tanışmam da o günlere dayanır. Daha sonra Mehmet Ali Ilıcak ve Nazlı Hanım’la Akşam ve Dünden Bugüne Tercüman gazetelerinde birlikte çalıştık. 
Bayramlar dostlukların tazelendiği günlerdir ve Mehmet Ali Ilıcak’la da her bayram olduğu gibi bu bayram da telefonlaştık. 
Söz dönüp dolaşıp Nazlı Ilıcak’ın Fethullah Gülen ve Paralel Yapı’ya verdiği desteğe geldi. Mehmet Ali Ilıcak’a “kusura bakma ama” dedim: 
-Nazlı Hanım, HDP’ye oy vereceğini yazmış. Bunca terör bağlantısına rağmen böyle bir tavır içinde bulunması Nazlı Hanım’a hiç yakışmadı. 
“Aynen öyle” cevabı ile karşılaştım: 
-Evet öyle, hiç yakışmadı. 
Ve ekledi: 
-Bugün bir gazetem olsaydı, annem de bu yazıları orada yazmak isteseydi, hiç birini yayınlamazdım. 
HHH
Mehmet Ali Ilıcak öylesine doluydu ki!.. “Ah Emin ah” dedi: 
-En iyisini sen bilirsin. O kadar yanlış yolda gidiyor ki, ama o benim annem. Anne hiçbir şeye benzemiyor. Ne yapabilirim ki? 
1995-1997 yılları arasında Akşam’da yaşadıklarını anlattı: 
-O zaman da bazı yazılarını yayınlamazdım. Can Aksın’ın gazetedeki en önemli görevlerinden biri annemin yazılarını takip etmekti. Bizim tasvip etmediğimiz yazılarını makaslardı. 
Gülerek anlattı: 
-Annem bu! Sonra ne yaptı biliyor musun? Onları “Akşam’da sansürlenen yazılarım” diye bir kitapta topladı. 
* * *
Şimdi sakın kimsenin aklına “O dönemde yazarların yazıları sansürleniyordu” gibi bir düşünce gelmesin. Bu, sadece Nazlı Hanım’a ilişkin özel bir uygulamaydı! 
Hiç unutmam… Bir sabah baktım ki yazımın son bölümü değişmiş. “Nasıl olur” diye tepki gösterip araştırdım. Üzerine alınan çıkmadı. Ama bütün şüpheler Nazlı Ilıcak’ı gösteriyordu. 
Ertesi günkü yazımda çok ağır ifadeler kullandım. Yapılanın “ahlaki olmadığını, basın etiğine uymadığını” yazdım. 
Gazetenin sahibi olan M. Ali Ilıcak aradı, “Faili Nazlı Hanım” dedim, “İyi yapmışsın” cevabını verdi. 
Yine hiç unutmam, Nazlı Hanım’ın yaptığı ve benim verdiğim cevabı internet siteleri abartarak uzun süre yayınladı. 
* * *     
Yıllarca acı-tatlı günler yaşadık. Birlikte çok ciddi sıkıntılar çektik. Nazlı Ilıcak benim için insan olarak önemlidir. 
Ama yaptıklarını hayretle izliyorum. Pararalel’in bayrağını sallamasını da HDP destekçiliği yapmasını da kendisine hiç yakıştıramıyorum. Ayrıca, oğlu Mehmet Ali Ilıcak da benimle aynı görüşte ve O da yakıştıramıyor! 
Ve Mehmet Ali Ilıcak’la yaptığım konuşmadan sonra rahmetli Turgut Özal’ı çok daha iyi anlıyorum. Allah kimseyi aileden bir isimle imtihan etmesin! 

Akşam

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER