DÜNYA

Tamer Korkmaz : “Bu adamı, İnsansız Hava Aracı ile vuramaz mıyız?”

Tarih
10 Ekim 2016
İzlenme
3778 Kişi
 Hillary Clinton, geçen yılın Temmuz ayında yirmi Yahudi bağışçı ile Manhattan'da bir araya geldiğinde “İsrail açısından Obama'dan daha iyi bir başkan olacağım!” demişti...


Bayan Clinton “Yok, aslında birbirimizden pek farkımız; ama ben daha fazla İsrailci olacağım” demeye getiriyordu.

Hillary, 2001 yılında New York eyaletinden senatör seçildiğinde “Benim soyumda da Yahudiler var” diye konuşmuştu.

Geçenlerde ölen İsrail'in eski cumhurbaşkanı Katil Şimon Peres'in cenaze töreninde hem Bill Clinton hem de Obama “başlarına taktıkları kipa” ile yer aldılar.

Söz konusu olan İsrail'se; Amerika'daki politikacılar, eski veya mevcut başkanlar ya da başkan adayları Terör Devleti'ne bağlılıklarını bildirmekte adeta yarışıyorlar!

İslam Düşmanı Donald Trump, kısa bir süre önce Manhattan'daki Trump Tower'da İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüştü ve “Başkan seçildiği takdirde Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıma sözü” verdi! Cumhuriyetçi başkan adayının seçim bürosundan yapılan açıklamada; “Donald Trump; Kudüs'ün, Yahudi halkının ebedi başkenti olduğunu benimsiyor” denildi!

Mister Trump, medyamızdaki “Yurttaş Kane” olan Aydın Doğan'ın ortağıdır!

Trump'ın geçtiğimiz pazartesi Colorado eyaletindeki mitinginde, sekiz senedir orada ikamet eden bir Türk gazetecinin açtığı “Terörist Gülen sınır dışı edilsin” pankartı fena halde “kaşıntıya” sebep oldu!

Önce yaka paça “kapı dışarı” edilen Yusuf Serçe'den, daha sonra özür dilendi!

Terör Devleti İsrail'in Mavi Marmara katliamından hemen sonra Wall Street Journal'a “İsrail'in otoritesine baş kaldırılmamalıydı” diye konuşan terörist başı Fetullah Gülen'i pamuklara sarmada, koruyup kollamada; Donald Trump'ın Hillary Clinton'la yarışabilmesi mümkün görünmüyor!

ABD'deki FETÖ mensuplarının Bayan Clinton'a alakası ise ta 2008 seçim kampanyasından beri sürüyor. 2016 başkanlık kampanyasında, FETÖ'cüler Hillary Clinton'a bağış yağdırdı!

15 Temmuz darbe girişimi gecesinin imamı Mister Adil Öksüz'ün, Hillary'nin kampanyasına “beş bin dolarlık” bağış yaptığı daha evvel ortaya çıkmıştı!

«

Bu arada; Bayan Clinton'ın “hastalığı” tartışılmaya devam ediyor:

11 Eylül'ü anma töreninden çıkarken, yere kapaklanmaktan son anda kurtulmuştu…

Hillary; Julian Assange'ı İnsansız Hava Aracı ile vurmak istediğini ise bir türlü hatırlayamıyor! Bayan Clinton, şimdi de hafıza kaybından mı muzdarip, acaba?

Elbette, hayır! Duvara dayandığı için slalom yapıyor: “Öyle bir şey söylediysem şaka yapmışımdır” diyerek vaziyeti kurtarmaya çabalıyor!

Bayan Clinton'ın Dışişleri Bakanlığı döneminde, Wikileaks'in ABD'ye ait gizli diplomatik yazışmaları yayınlaması üzerine; Hillary'nin Julian Assange için “Bu adamı İnsansız Hava Aracı ile vuramaz mıyız?” dediği ortaya çıkmıştı!

Medyamızdaki FETÖ ile bağlantılı “Batı'ya iliştirilmiş etki ajanları” için Amerikan makamlarının nasıl da “basın özgürlüğü” gürültüsü ve de patırtısı kopardıklarını “tam da bu noktada” hatırlayalım!

Mesela; Joe Biden, Amerikancı Cumhuriyet'in John Dündar'ı için “Büyük Kahraman!” demişti!

ABD'nin Başkan Yardımcısı, casusluktan yargılanan işbu “gazeteci görünümlü” Etki Ajanı'nı yere göğe sığdıramamıştı!

Amerika'nın devlet sırlarını ifşa ettiği için; Wikileaks'in lokomotifi Julian Assange adlı pek şöhretli medya mensubunu “vatan haini” ve “terörist” ilan edenler arasında Joe Biden da vardı!

Biden, Türkiye ziyaretinde John Dündar'ı “Büyük Kahraman” diye sunarken; Hillary benzer durumdaki Julian Assange'ı “İnsansız Hava Aracı ile vurmaktan” bahsediyordu! ABD, Türkiye'de gazeteci kılıklı bir casusluk sanığının yargılanmasına tepki gösteren; buna mukabil aynı durumdaki bir internet medyası mensubunu “eline geçirirse, bir kaşık suda boğacak olan” çifte standartçı bir devlet!

Yani? “ABD ile Türkiye arasındaki farkı” belgeleyen pek çarpıcı bir örnekten söz ediyoruz!

Terör Devleti İsrail'i eleştiren Amerikalı akademisyen Julio Cesar Pino hakkında, FBI'ın soruşturma başlattığı ise henüz hafızalarımızda tazeliğini koruyor!

Mevzubahis olan İsrail'se; Washington'da sadece akan sular değil “ifade hürriyeti” de “demokrasi” de durur, derin buzdolabına konulur!

Finalde, bir örnek daha verelim:

Obama'nın danışmanlarından Profesör James Doyle üç yıl evvel “Nükleer silahlar niçin ortadan kaldırılmalıdır?” başlıklı bir makale yazdığında “Ulusal Güvenlik” gerekçesiyle işini kaybetmiş ve FBI'ca sorgulanmıştı!

Hüseyin Obama'nın; Joe Biden'ın; Donald Trump'ın; Hillary Clinton'ın; FETÖ'nün alayının; Baronsal Doğan Medyası'nın; Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki Ecnebi CHP'nin; Washington Portakalı Cumhuriyet'in ve dahi bunlarla “aynı cephede” yer alanların…

“Fikir hürriyeti, basın özgürlüğü, demokrasi” konularında yatacak yerleri yoktur!

Yenişafak
9 Ekim 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER