Bugün babalar günü ve biz eli kanlı FETÖ’nün babasız bıraktığı yetim çocuklar için bir kez daha yaşanılanları yazalım ki unutulmasın gerçekler.

17/25 Aralık’tan bu yana ve özellikle hain darbe girişiminden sonra FETÖ ile mücadelede yalnız bırakıldığını söyleyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a hak vermemek mümkün değil. Şöyle ki;

Etkin pişmanlık ve gizli tanıklık kisvesi altında sulandırılan FETÖ yargılamalarında maalesef dağ fare doğurdu ve biz buna ilimizde birebir şahit olduk.

Herkesin yaptığı yanına kar kaldı!

Nasıl mı?

İstisnalar hariç FETÖ üyesi işadamları çantacılıktan başladıkları iş yaşamalarında üyelikle birlikte her türlü teşvikten, kolaylıktan, muafiyetten yararlandılar. Ne bürokratik bir sorun yaşadılar ne de kestikleri hayali faturalardan dolayı mali bir takibat. Dahilde işleme rejimiyle ihracat kaydıyla gümrüksüz getirdikleri malları bile kolaylıkla iç piyasada sattılar. Zira valisinden tutun emniyet müdürü, defterdar ve kilit noktalardaki bürokratların tamamı cemaatin adamıydı.

Henüz imara açılmamış arazileri, imar planlarını herkesten önce öğrenip örgüt üyesi ve hizmetkarı belediye başkanları vasıtasıyla servetlerine servet kattılar. Kazançlarının yanında himmetleri devede kulak kalır. Orada bile birbirlerini aldatmada yarışıyorlardı.

Servet transferi ile birlikte maaile son model araçlar, görkemli villalar, yatlar, bol gelirli kiralık mülkler, otel lobileri onların oldu. Yıllardır özenip dışlandıkları hayat cemaatle birlikte ayaklarının altındaydı. Sohbetler sıkıcı olsa da ışıltıyla akıp giden hayat şahaneydi. Ramazanda şaşalı birkaç iftar dışında teknede, Avrupa’da seferi olmanın keyfi de bir başkaydı.

Hain darbe girişiminin ardından kısa süreli özgürlüklerinden olsalar dahi bugün keyiflerine diyecek yok. Zira en az onlar kadar hain kirli ellerin yardımıyla 17/25 Aralık sonrası FETOŞ’un çağrısıyla BankAsya’ya para yatıranlar, şirketlerinde, derneklerinde, vakıflarında yönetici olmaya devam edenler, kredi sağlayanlar bugün ellerini kollarını sallayarak teknelerinde kaçamak yapmaya devam ediyorlar. Umduklarından kolay sıyrıldılar anlayacağınız.

FETÖ yargı rantı kimine ölümü gösterip gribe razı etmek suretiyle alacağını alıp emniyetin ön kapısından sokup üç, beş gün misafir edip arka kapıdan saldı, kimini o tarihte ne olduğunu anlamadıkları etkin pişmanlıktan faydalandırıp yargılama aşamasında ufak ceza almalarını sağladı, kimini ise en baştan gizli tanık yapıp adliyenin kapısından bile içeri sokmadı. Rantın küçük ayağını oluşturan sanık avukatlarından, adliye personeline kadar herkes çok mutluydu. Dünya tarihinde rantı en büyük en çok paylaşılan darbe maalesef buydu. Bir ara yürekli bir başsavcı bu yapıyla mücadeleye yeltense de sonunu getiremedi. Zira bugün dahi kripto unsurları ortaya çıkmaya devam eden okyanus ötesi destekli bir yapıyla mücadele sanıldığı kadar kolay değildi.

FETÖ borsası adıyla ilimizde görülen dava ise buzdağının sadece görünen küçük bir yüzü zira malı hamuduyla götüren ve aracılıkta sınır tanımayanlar kirli parayla ellerini ovuşturmaya devam ediyor.

Devletimiz yürekli bir müfettiş görevlendirip sadece Bursa’da haklarında takipsizlik kararı verilenlerle dava açılanların iddianamelerine baksın ne demek istediğimizi çok iyi anlayacaktır. Takipsizlik kararı verilenler rahat olmayı bıraksınlar zira birileri takip etmeye devam ediyor.

Bankaya para yatırdığı, çocuğunu dershaneye gönderdiği için tutuklananlar gözümüzün önündeyken bu hain örgüte milyonlarca dolar bağış yapanlar, yapılarında görev alanlar hiçbir cezai takibata dahi uğramadılar, hatta ödüllendirildiler.

Hangi birini yazayım ki!

yazının devamı