Hafta sonu resmi bir törende konuşan Venezüella devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya yönelik suikast girişimi gerçekleştirildi.
Maduro, üzerine bomba yüklenmiş kumandalı bir hava aracıyla (drone) gerçekleştirildiği belirtilen saldırıyı sağ salim atlattı.
Ancak yaralı askerler var.
Daha önce defalarca benzeri girişimleri atlatan Venezüella Devlet Başkanı, ABD'yi ve komşusu Kolombiya'yı işaret ediyor... Suikastın tetikçiliğini üstlenen "Tişörtlü askerler" örgütünü de son seçimlerden yenilgiyle çıkan aşırı sağcı muhalefet ile ilişkilendiriyor.

***

Rahatlıkla, Başkan Maduro'nun doğru yere baktığını söyleyebiliriz.
Zira ülkeyi ABD güdümünden çıkartan eski Başkan Chavez 
döneminden beri VenezüellaPentagon'un ve CIA'nın hedefinde. Daha geriye gidersek ta Bolivar döneminden beri... Caracas, defalarca darbe girişimine sahne oldu.
Seçim öncesi, sınır ötesi operasyon perspektifini askıya alacağını vaat etmesine rağmen Başkan Trump da "devlette devamlılığa" teslim oldu.
Geçtiğimiz aylarda, ABD çıkarlarını tehdit ettiğini söylediği bu kendi halindeki ülkeyi hedef tahtasına oturttu. Askeri harekât seçeneğini telaffuz etti... Venezüella muhalefetindeki işbirlikçilerini ve Kolombiya dahil ülkenin tüm komşularını göreve çağırdı!

***

Hikâye ne kadar tanıdık geliyor değil mi?
Çünkü binlerce kilometre uzağımızdaki bu halkla hedeflerimiz de aynı, engellerimiz ve ödediğimiz bedellerimiz de.
Onlar da bizim gibi, ABD'den diğer emperyalistlerden bağımsız, kendi çıkarları için, kendi hür iradelerine göre yaşamak istiyorlar...
ABD, onların karşısına da taşeronlarıyla dikiliyor...
Onlar da ekonomik sabotajlarla, terörle, darbeyle terbiye edilmeye çalışıyorlar...
Ve çok şükür, orada da yurtseverler, tıpkı bizlerin 15 Temmuz'da yaptığı gibi, galip geliyorlar, bağımsızlıklarına ve egemenliklerine sahip çıkıyorlar.

***