GÜNCEL

Hasan Öztürk : WhatsApp dini ya da hannas’ın vesvesesi

Tarih
18 Şubat 2017
İzlenme
1504 Kişi
2015 yılının Mayıs ayının son günü bir gece vakti twitter'da dm'den şu meyanda bir mesaj aldım: “Abi senin kanalda (Ülke tv'yi kast ediyor) falanca bana ve aileme saldırıyor!”


Cevap yazdım, “Emin misin? Yayını izledin mi?”

Cevap, “Yok falanca arkadaş izlemiş de o söyledi de…” Falan da filan da…

2016'nın Haziran ayının ortalarında bu kez cep telefonuma yine bir mesaj, “Beni doğramışsınız!”

“Af buyur… Ne yapmışız?”

“Beni doğramışsınız…”

“Ne zaman, kiminle, nerede, ne yapmışız?”

Cevap, “Ben görmedim, WhatsApp gruplarında dolaşıyor(!) Bana da bir arkadaşım mesaj attı (!)”

2017'nin Şubatının ortasında bir sabah telaşlı telaşlı telefonum çalıyor, açtım.

“Abi yaptığın programla ilgili üzüntümü söylemek istiyorum. Falanca İslamcıları doğradı(!)”

“Programı izlediğine emin misin kardeşim? Ya da uyur uyanık arası izlemiş olmayasın? Zira konu hiç öyle bir konu değildi. Konuk da bir kez olsun ağızına o dediğin kavram ve tanımlamayı almadı. Nereden çıktı bu; hayırdır?”

Cevap ilginç, “Uyur uyanık arası izlemiş olabilirim… Bir de eee… WhatsApp gruplarında geceden bu yana bu yazılıyor (!)”

Pes!

BEN “EN…” DERDİNE DÜŞMÜŞ TÜREDİ KAFALAR

Türedi iki grup birbirinin ayağına basarak elde ettikleri mevzileri terk etmemek için neler neler yapıyor, bunu da “büyük kavga”nın içine boca ediyor. Boca etmekle kalsa iyi de…

Ben “en…” derdindeler…

Bakıyoruz “en bi şeyciler” çıkıp, diğer “en bi şeyciler”e, saydırıyor. Bunu da modern hannas WhatsApp'ın kulağına üflediği “vesvese” ile yapıyor.

Hannas, bugünlerde WhatsApp'ta twitter'da, facebook'ta anlayacağınız sosyal medyada epeyce mesaide.

***

Geldiğimiz nokta burası… Kat ettiğimiz mesafe bu kadar… Düzeyimiz, ilgimiz, vukufiyetimiz bu kadar.

Ya, uyur uyanık arası dinlediklerimizle kanaat sahibi oluyoruz…. Ya bir arkadaşın arkadaşının arkadaşı tarafından “ne amaçla söylendiği” malum bir yalan üzerinden kanaat sahibi oluyoruz..!

Ya da veya aslında hepsinin ötesinde, sosyal medya üzerinden oluşturulan tezviratlar, fısıltılar, üzerinden kanaat sahibi olup, adam asıyor, adam biçiyoruz!

Geldiğimiz düzey… Geldiğimiz menzil… Kat ettiğimiz yol bu kadar; pes!

Sonra da bu kanaatler üzerinden kaptığımız köşelerimizden saydırıyoruz… Parmak sallıyoruz… Tehdit ediyoruz… Yetinmiyoruz, küçümsüyoruz, pozisyon alıyoruz, yaftalıyoruz, mahkum ediyoruz..!

Küçük derebeyliklerimizde kurduğumuz iktidarlarımızı, açtığımız alanları korumak için büyük kavganın içine “yalan yanlış ihtiraslarımızı” boca ediyoruz!

BİR TEK 'DAĞDA DOMUZU EKSİK' AMA…

Hak etmediğimiz bir konfora kavuştuk. Hak etmediğimiz kadar zenginleştik, statü sahibi olduk, muhatap alındık, merkeze oturduk.

Yetmiyor..!

Hak etmediğimiz sıfatları isimlerimizin önüne koyduk… Her ortamda, her fırsatta “oyun kurucu” edasıyla beylik laflar üzerinden mangalda kül bırakmadık…

Yetmiyor..!

Kendi iktidar alanlarımızı korumak adına, önümüze geleni, kapımızdan geçeni, yanımıza ilişmek isteyenleri, biçtik, yaftaladık, ezdik, yıktık.

Yetmiyor..!

İslamcılığı tekelimize aldık… Kendimiz dışındakilerin dindarlığını, tartışır olduk…

Yetmiyor..!

NE İSTEDİĞİNİ YEKTEN SÖYLE DE BİLELİM BE ARKADAŞ

Ne istiyorsun be arkadaş? Daha ne istiyorsun?

Kurduğunuz derebeyliklerdeki iktidar alanınızı korumak için dini de, diyaneti de istismar ediyorsun… Elde ettiğin pastayı kaybetmemek için kendi dışınızdakileri hannas'ın vesvesesiyle, kulaktan kulağa itibarsızlaştırıyorsun, sonra çıkıp bir de “Bakın bizi tasfiye etmek istiyorlar” diye feryat ediyorsun!

Sen kimsin?

Yok be arkadaş… “Bu yol yol değil” diyeceğim sen yine bana dönüp şöyle diyeceksin, “Mesele o değil de abi, WhatsApp gruplarında söyleniyor… Onlar var ya onlar, ona buna saldırıyor, sen iyi niyetin kurbanı oluyorsun!”

Sahi bugünlerde moda oldu ya “Siz benim ne zamandan bu yana bu işlerin içinde olduğumu biliyor musunuz?” sorusuyla başlayıp “en bi şeycinin bi şeycisi benim” demek de var; ama ne gam!

***

Derebeyliklerinin küçük iktidar alanlarını kaybetmek istemeyen türedi kampların aralarındaki kavgadan beriyiz, hamdolsun.

Yenişafak
18 Şubat 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER