Mogadişu’dan gelip, anında uçağa bindirilip Mısır’a postalanan Mısırlı gençle ilgili kafamda şu soru var:
“Eğer kendisini yakalayan polislere Rabia işareti yapsaydı, yine postalanır mıydı?”
Okumayanlara kısaca özetleyeyim.
Mogadişu’dan Türkiye’ye gelen Hüseyin adlı Mısırlı bir genç, anında uçağa bindirilip Mısır’a gönderildi.
Bu genç, Mısır’da bir savcıyı öldürdüğü için gıyabında yargılanmış ve idama mahkûm edilmiş.
Bir süredir Sudan’da sürgünde yaşıyormuş.
Başka bir ülkeye gitmek için İstanbul bağlantılı bir bilet almış.
Ancak vizesi olmadığı için Atatürk Havaalanı’nda polise takılmış.
Türk kamuoyu olayı, genç uçağa bindirilip gönderildikten sonra öğrendi.
Ama kimden mi öğrendi?
Türkiye’deki Müslüman Kardeşler örgütü mensuplarından. Çünkü onlar ayaklandı ve bunu protesto etti.
Meğer Hüseyin, “İhvan” üyesiymiş.
İhvan, “Rabia” işaretiyle simgeleşen Müslüman Kardeşler örgütü...
Türkiye’nin Suriye ve Mısır’da desteklediği bir örgüt bu.
Ülkesini terk eden bazı mensupları İstanbul’da sürgünde yaşıyor.
Hatta radyoları var.
Durum böyleyken, idam edileceği bilinen bir genç neden iade edilir?
İstanbul Valiliği, Hüseyin’in iadesinin ‘sehven’ gerçekleştiğini savundu.
Açıklamaya göre Mogadişu’dan İstanbul aktarmalı Kahire’ye giden Hüseyin, Türkiye’ye giriş vizesi olmadığı için Mısır’a gönderildi.
Ama bu açıklama benim soruma cevap vermiyor.
Bu genç, polise Rabia işareti yapsaydı yine de iade edilir miydi?
yazının devamı
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.