Sonra ne oldu? Trump gibi bir şımarık zengin geldi hepsini yerle bir etti. Trump, dünyanın mazlumlarının kabul olmuş bedduasıdır. Biz boğazımızı yırtıyorduk, “Amerika sandığınız kadar güçlü değildir; Amerika’dan korkmayın Allah’tan korkun, Amerika baş düşmandır, Amerika yalancıdır, Amerika sömürgecidir, Amerika teröristlere silah dağıtan baş teröristtir, dünyanın her yerinde orduların içinde generalleri kiralayan darbecidir, Amerika diplomasiden anlamaz, onlar korkaktır ve korkutarak Amerika’yı her türlü yönetirsin” dedik, dedik ama kimse anlayamıyordu...
Allah, Amerika’nın başına Trump’ı bela etti ve Amerika kendi gerçeğini gözler önüne seriyor. Rahmetli Malcolm X’in dediği gibi “Ev zencisi” olan Obama olsaydı yine inandıramayacaktık belki. Şimdi Trump bizim anlattığımız her şeyi acı çektire çektire yaşatıyor. Bence bu istifade edebileceğimiz bir musibet, kıymet bilmek lazım...
Amerika deyince herkesin ezberden söylediği bir tekerleme vardır: “ABD rasyonel düşünür pragmatist davranır.” Bu da propaganda... Hani rasyonel düşünce, nesi pragmatist bu vize saçmalığının. Zannetti ki bütün Türkiye, Kemal Kılıçdaroğlu; hepimiz tedirgin olacağız. Fetullah Gülen’in açığa çıkması, Afrin’in etrafının kuşatılarak kiraladıkları katil sürülerinin itlaf edilme ihtimali, NATO’cu vatan haini generallerin diskalifiye edilmesi, Rusya ile, ABD’ye sorulmadan kurulan ilişkiler, dağılmanın eşliğinde olan AB’nin rezil olarak Türkiye üzerinde sıfır etkiye düşmesi ABD’yi korkuttu. Hepsi bu... İçimizdeki ezik korkaklara kulak asmayın; ABD korkuyor ve korkusu giderek artacak... Aradan biraz zaman geçsin düzelir her şey. Devletler birbirine âşık da olmaz, sonsuza karara küs de kalmaz. Devlet bunlar... Sen Amerika’dan nefret etmeye yani insan kalmaya bak, gerisi kolay. Çünkü hiçbir diplomatik faaliyet “Amerika’n��n canı cehenneme!” tavrından daha güçlü ve daha etkili değildir…
Diriliş Postası
12 Ekim 2017
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.