POLEMİK

Cem Küçük : Aydın Doğan’a sorular...

Tarih
25 Kasım 2014
İzlenme
2032 Kişi

25 Kasım 2014

Son kullanma tarihi dolan ve artık uzatmaları oynayan bitik tetikçi Ahmet Hakan bana küfretmeye devam ediyor. Dün yine hakaretler yağdırmış. Fakat benim kendisi için en üzülerek güldüğüm konu kendini hala önemli yazar zannettiği son bölüm oldu. Bir insan artık kendine bile yalan söylüyorsa tedavi edilemez noktaya gelmiş bir hasta demektir. Ahmet kukla olmanın yanı sıra şizofrenik bir vaka haline de gelmiş. Artık döneminin bittiğini ve iflas ettiğini inkar ediyor. Kendini Napolyon zannederek tımarhane koridorlarında dolanan şizofren hastalardan farksız durumda. Kapının önüne konduğun anda da sıfırsın. Tıpkı diğer kendini popüler zannedip şu an sürünen ve yaşayıp yaşamadığı bilinmeyen kankaların gibi!

Mafya konusuna gelince... Sen bu medyada mafya faaliyetlerinden en son bahsedecek kişisin. Siz resmen organize bir mafya yapılanması kurmuştunuz ve tüm size muhalif olanlara kumpas kuruyordunuz. İsmail Küçükkaya’nın anasını bilmem ne yapacağını söyleyen bizzat sensin. Fehmi Koru’ya yaptığınız iğrençlikleri herkes hatırlıyor. Resmen suç örgütü kurmuştunuz. Şimdi bittiniz ve hepiniz ağlıyorsunuz. Dur daha bu başlangıç... Yaptığınız mafya faaliyetlerinin cezasını çekeceksiniz. Tüm gazeteciler üzerine hegemonya kurmuştunuz. Benim bu köşede yaptığım adaletin sağlanması yönünde mütevazı bir girişimdir o kadar. Korkunun ecele faydası yok. Adaletin gereği yapılacak Ahmet Hakan. Dün baktım MİT’e yalakalık yapmışsın kahkahalarla güldüm. MİT’teki herkesin de bir tarafıyla güldüğüne eminim. Sen onu 27 Mart’ta vatana ihanet edenlerle işbirliği yaparken düşünecektin. Aslında o gün kendi biletini kendin kestin. AK Parti’ye değil bu devletin hükmi şahsiyetine saldırdın o gün. Yularını kaptırdığın vatan haini çetenin tetikçiliğini yaptın. Bunun bedeli olmayacak mı sanıyorsun? 

Sen bırak bunları da gel önce şu sorulara cevap ver. Yalan yazmışsam, yalan de tekzip et. Aydın Doğan hemen her üst düzey misafirine senin Hürriyet’te yazmak için nasıl yanıp tutuştuğunu ve 2004 yazında seni nasıl yanına çağırdığını ve “Şarap içiyor musun bakayım? İçmiyorsan bizden olamazsın” diye seni nasıl sorguya çektiğini ve tüm davetliler önünde sana nasıl şarap içirdiğini anlatmış mıdır? Bu olay gerçek değilse yaz lütfen. Lütfen bu soruma cevap ver Ahmet Hakan. Bak sert değilim, kibarca soruyorum...

Aydın Doğan gevrek kahkahalar eşliğinde bu korkunç manzarayı devletin üst düzey isimlerine anlatmamış mıdır?  Dindar aileden gelen senin şarap içmiyorsun diye nasıl adi biçimde aşağılandığına ve bu aşağılık rolü de senin nasıl kabullendiğine örnek olay değil midir bu 2004 olayı? 

Sen şu an Nedim Şener’e ve Ahmet Şık’a kumpas kuranlarla beraber değil misin? Bak daha dün fizyoterapist deyince suratı renkten renge giren Ekrem Dumanlı seni savunan bana küfreden bir yazı yazdı. Sen gayrimeşru mücrim Ekrem Dumanlı’nın övgülere boğduğu bir adamsın. Ne de olsa aynı Pensilvanya örgütünün kuklalarısınız. Sakın bana Şener-Şık kumpasına karşı yazılar yazdığını söyleme. Evet, yazdın ama bu kumpası kuranların adını kasten koymadın. Yani sen cinayeti kınadın ama katilleri korudun. Cinayeti işleyenler konusunda kasten kafa karışıklığı yarattın. Resmen paralel suç örgütüne yardım ve yataklık yaptın. Çünkü yuların paralel yapının elindeydi. Hala da öyle... Sonra özellikle Nedim Şener’in içeri atılması sürecinde aktif çalışarak örgüt suçu işleyen Nazlı Ilıcak’la hala kanka değil misin? Nedim Şener’i paralel polis  Ali Fuat Yılmazer’in kumpasla içeri attırdığını bütün Türkiye biliyor. Nazlı Ilıcak’ın Ali Fuat Yılmazer’in özel tetikçiliğini yaptığını da tüm medya biliyor. Ali Fuat Yılmazer, Nedim Şener’in içeri atılmasını sağlayacak ortamı Nazlı Ilıcak aracılığıyla yarattı. Nedim, Nazlı Ilıcak’ın utanma genini aldırdığını bile söyledi ekranlarda. Açıkça Ilıcak’a utanmaz kadın dedi. Bütün bunları bildiğin halde niye hala Nedim’e kumpas kuranlarla berabersin Ahmet Hakan? Niye hala Nazlı Ilıcak gibi bir suçluyu korumak ve övgülere boğmak zorunda hissediyorsun? Çünkü yularını paralel örgüte kaptırdın. Yanlış mıyım? Dürüstçe bunun cevabını ver.

Aydın Doğan bile Ali Fuat Yılmazer’i -Bu suç örgütü lideriyle görüşmek istemiyorum- diyerek kapısından kovdu. Aydın Bey’in bu hareketini Türkiye Cumhuriyeti’nin üst düzey makamları da takdir etti. Fakat Aydın Doğan da şunun cevabını vermeli... Haklı olarak kapından kovduğun Yılmazer’in tetikçisi olup insanlara kumpas kurmuş ve daha da fenası ülkesine ihanet etmiş Nazlı Ilıcak ve Ahmet Hakan gibileri niye hala koruyor ve savunuyorsun?  Niye hala paralel yapıya karşı Türkiye Cumhuriyeti’nden yana tam milli bir tavır koyamıyorsun? Bu sorular da cevaplanmalı.

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER