Güvenlik ve terör gerekçesiyle Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki Musul eyaletindeki askeri varlığını artırmasının ardından Irak hükümetinden ve İran’dan gelen tepkileri biliyorsunuz. İki ülkeden gelen açıklamalarda da sınır ihlaline dikkat çekilmiş, “Sınır ihlaline müsamaha gösterilemez” denilmişti. Benzer bir açıklama ise DAEŞ’in başta Irak olmak üzere bölgemize yönelik oluşturduğu tehdidin boyutlarını en iyi bilen Arap Birliği’nden geldi. Aynı açıklamalar Kandil’e yani PKK’ya yapılan operasyonlarda da gündeme getirilmişti.  
 

Şimdi tek tek gidelim ve sonuca varalım.  
 

Türkiye ile Irak arasında Terörle Mücadelede İşbirliği Anlaşması var mı, var. Aynı anlaşma İran’la da var. Hatta zamanında ülkeler arasında ortak komite ve komisyonlar kurularak, çalışmalar yürütülmüş, kararlı mücadele için el sıkışılmıştı.  
 

Bu ikili anlaşmaları buraya not edip devam edelim.  
 

Kandil Dağı nerede?   
 

Önce bu sorunun cevabını vereyim: Kandil, Türkiye sınırının yaklaşık 200 kilometre kadar güneyinde, İran sınırına bakan dağın adı. Dağın tepesi ve batı etekleri Irak sınırlarının içinde. Doğudaki etekleri ise İran’ın içinde kalıyor.  
 

Peki Kandil’de kim var?  
 

Türkiye, Irak, İran ve Arap Birliği’nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK…
  

PKK’nın ana yönetim faaliyetlerini yürüttüğü, askeri ve siyasi eğitimlerini yaptığı merkez olarak da bilinen Kandil, örgütün lojistik ikmalinin yapıldığı cephe gerisi işlevi de görüyor.  
 

Terörle mücadele işbirliği anlaşmalarından sonra Kandil konusundaki ikinci bilgiyi de not edip devam edelim.  

DAEŞ henüz yeni yeni gündeme geldiğinde Türkiye, İran ve Irak arasında koordinasyon yok muydu, vardı. Bu koordinasyon çerçevesinde Arap Birliği de DAEŞ ile mücadelede sağlanan koordinasyonu destekliyordu.   
 

Koordinasyon meselesi de son notumuz olsun ve şimdi sorularımıza geçelim.  
 

Türkiye ile Irak ve İran arasında Terörle Mücadelede İşbirliği Anlaşması olmasına rağmen, İran ve Irak topraklarından (KANDİL) Türkiye’ye karşı saldırı yapılmasına karşın neden üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyorlar?  
 

Kandil Dağı PKK’ya değil resmiyette Irak’a ait. Bir kısmı da İran’da… Silahlı PKK’lı teröristler yıllardır Irak ve İran topraklarında neden barındırıyor?  
 

Irak, PKK’yı terör örgütü olarak kabul ediyorsa, topraklarını işgal eden PKK olunca neden sınır ihlalini gündeme getirmiyor? İran bu duruma neden sessiz kalıyor?  
 

Bırakın Türkiye’yi Irak ve İran sınırları içerisinde PKK defalarca terör eylemi gerçekleştirmesine karşın, iki ülke Kandil’e karşı kapsamlı bir operasyon bugüne kadar niçin başlatmadı?  
 

Kandil üzerinden toprakları PKK tarafından işgal edilen iki ülke neden terör örgütünü barındırmak yerine söküp bölgeden atmıyor? Hınerek, Hakurk, Metina, Gare gibi PKK kamplarını neden görmezden geliyor?  
 

İki ülke DAEŞ ile ortak mücadele ettiklerini iddia ediyorlar. Peki DAEŞ; Musul, Kerkük ve Erbil’e saldırdığında neredeydiler? Musul, Kerkük ve Erbil’e doğru DAEŞ ilerlediğinde Irak ordusu silahlarını bırakıp neden bölgeden kaçtı?  
 

PKK ve DAEŞ Türkiye’yi hedef aldığında, aynı iki terör örgütü Musul, Kerkük ve Erbil’e karşı saldırılar düzenlediğinde Arap Birliği neredeydi?   
 

Cevaplar sorularda gizli. Denklemi çözmeye gerek yok…

Ben buna “Kandil üzerinden sinsi strateji” diyorum.

Bugün
28 Aralık 2015