GÜNCEL

Alper Tan : Gizli İran - İsrail anlaşması deşifre oldu

Tarih
23 Ekim 2015
İzlenme
5452 Kişi

23 Ekim 2015

Bu analizde iki önemli ismin İran-İsrail-Suriye ve Hizbullah konularındaki çok çok önemli değerlendirmelerine yer vermek istiyoruz. Bu iki isim, Arap dünyasının etkili yayıncılarından El Arab Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cemal Kaşuki ve Lübnan’daki İran destekli Hizbullah Örgütü’nün ilk Genel Sekreteri ve sözcüsü Şeyh Subhi Et-Tufeyli..

Arabistan'da yayınlanan El-Arab Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Cemal Kaşuki, “İran, Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmek için İsrail'le gizlice anlaştı” diye yazdı. Kaşuki, “İran, bölgeye asker gönderme konusunda İsrail'den onay aldı, Tahran ise bunun karşılığında İsrail'in Filistin'e yönelik yoğun baskılarına ses çıkartmayacağına dair söz verdi" dedi.

Cemal Kaşuki ayrıca, "Gazze ve Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik İsrail tarafından başlatılan şiddetli baskınlara karşı Lübnan Hizbullahı’nın İsrail güçlerine mukavemet etmeyeceği garantisi alındığını, İran'ın Suriye’ye gönderdiği askerlerden bir kısmını da birkaç ay sonra Yemen'e yönlendireceğini” de yazdı.

Cemal Kaşuki’nin sözünü ettiği İran ve Hizbullah.. Hizbullah, İran'daki Humeyni Devrimi’nden esinlenerek 1982 yılında kurulmuş, merkezi Lübnan'da bulunan, Şiî bir örgüt. İsrail'i, o zamanlar işgal etmekte olduğu Güney Lübnan'dan çıkartmak hedefiyle işe başlamıştı.

İşte bu Hizbullah'ın ilk Genel Sekreteri ve Sözcüsü Şeyh Subhi Et-Tufeyli, çıktığı bir TV programında İran ve Hizbullah’ın Suriye politikası ve İsrail ile iş birliği yapmalarını yerden yere vuran bir konuşma yaptı. İran ve Hizbullah’ın geldiği noktayı yüzlerine çarptı. Aşağıda okuyacağınız paragrafların tamamı Hizbullah’ın ilk genel sekreteri Şeyh Subhi Et-Tufeyli’ye ait.. Şöyle diyor Şeyh Tufeyli:

Suriye Şiileri'nin hiçbir zaman korunmaya ihtiyaçları yoktu. Onları biz bataklığın içine soktuk. Bugün Şiiler bizim hatalarımız yüzünden tehlike altında. Biz sebep olduk. Suriye'de Şiiler'in başına gelebilecek en ufak zararın sorumlusu biziz. Onların başını derde sokan biziz. Acı çekmelerine biz sebep olduk. Suriye Şiileri'nin bizlerin ne yardımına ne de desteğine ihtiyaçları var. Seyyide Zeynep Türbesi için de aynı.. Mezar taşlarının hiç kimse tarafından korunmasına ihtiyacı yok. Biz Seyyide Zeynep'i seviyoruz da Sünniler nefret mi ediyor zannediyorsunuz? Seyyide Zeynep bütün Müslümanlar için saygıdeğerdir. Yalan.. Yapmak istediklerini gizliyorlar. ‘Seyyide Zeynep Türbesi'ni korumak veya Suriye'deki Lübnanlı Şiiler'i korumak,’ propaganda için sadece bir bahane. Basit insanları aldatmak için bir taktik bu bahaneler. Esasında öyle değil, esas mesele Suriye rejimini korumak. Söz konusu olan rejimi korumak, halkını öldüren, suçlu, zalim rejimi korumak için savaşıyorlar. Nasıl olur da Esad rejimi, Suriye halkını her türlü silah ve füzelerle bombalar..! Ama Filistin'i işgal eden İsrail'e tek bir füze dahi atmışlığı yok. Burada bir soru sormak istiyorum: Bundan kim istifade ediyor!? İsrail istifade ediyor..”

Eski Hizbullah lideri Subhi Tufeyli devam ediyor..

“Yani biz bugün İsrail'in menfaatlerine hizmet etmiş oluyoruz. Suriye'de savaşa karışmamız, İsrail'e fayda sağlıyor. Daha beteri.. Açık olalım; iki taraftan birinin savaşı kazanmasına müsaade etmezler. İki taraf da kaybetsin, ümmet yıkılıp kaybolsun istiyorlar. Amaçları bu. İsrail gibi Batı ve ABD'nin de çıkarları aynı. Birbirimizi kırıp parçalayalım, Lübnan'dan Suriye'ye mezhep çatışmaları bitmesin… Bu, onlara yapabileceğimiz en büyük iyiliktir. Onlara ne kadar büyük bir hizmet ettiğimizi hayal edebiliyor musunuz? Görün ey İranlı yöneticiler! Kutsal Kudüs'ü işgal eden, ümmetin düşmanı Siyonistlerin çıkarlarına nasıl hizmet ediyoruz.!”

Eski Hizbullah lideri Şeyh Tufeyli daha da sertleşiyor..

“Hizbullah, Suriyeli Şiiler'i gerçek bir facianın içine attı. Suriye'de öldürülen her Şii'ye Hizbullah sebep oluyor. Yıkılan her evde kesilen her ağaçta Hizbullah ve İran'ın sorumluluğu var. Suriye Şiilerini, Lübnan ve çevresindeki iğrenç mezhep savaşlarından uzaklaştırmak bizim sorumluluğumuzdu. Suriye’de bir halk var ve bir de zalim yönetici. Halk bu zalim yöneticiden kurtulmak istiyor. Onlara mani olmaya hakkımız yok, biz İmam Hüseyin'in takipçileri olduğumuzu söylüyoruz ve ona yapılan haksızlığa ağlıyoruz. Hz. Hüseyin'den bahsederken ‘zalime karşı ayaklandığını’ tekrarlıyoruz. Peki şimdi Suriye’de olan ne? Zalim Esad’a karşı bir ayaklanma var.” 

“Medyada, İsrail'e atıp tutuyoruz, konuştukça konuşuyoruz. Sonra genç direnişçileri ve silahları başka  yerlere kurban ediyoruz. Bu haramdır; suç işliyorlar. Gençleri Siyonist düşmanla savaşmak için eğiteceğimize onlara hizmet için eğitiyoruz. Bugün Hizbullah'ın yaptıklarından İsrail'in çok mutlu olduğunu biliyorum. Bazen insanlar bana, ‘İsrail, Lübnan'a direnişe karşı bir saldırı başlatabilir mi?’ diye soruyorlar. Gülerek cevaplıyorum. Neden dolayı başlatsın ki? Tersine.. Hizbullah, Suriye'de savaşmaya devam ederse İsrail daha fazla korur Hizbullah'ı. Kim olursa olsun, bizim bugün İsrail çıkarlarına hizmet ettiğimiz gibi kimse hizmet edemez.”

“Ama İsrail hiçbir zaman Lübnan'a saldırmayı düşünemez. Tersine, İsrail, Suriye'de savaşan Hizbullah'ı daha çok korumaya başlar. Çünkü onlar için ümmeti yok etmek pratik bir araç.”

‘Suriye'de öldürülen Hizbullah üyeleri şehit sayılır mı?’ sorusuna Eski Hizbullah Genel Sekreteri Tufeyli çok net ve çok sert karşılık veriyor..

“Hangi hakla şehitliği hak ediyorlar? Müslümanların çocuklarını öldürdükleri için mi? Hangi hakla şehit oluyorlar? Onları terörize ettikleri için mi? Hangi hakla şehit oluyorlar? Evlerini başlarına yıktıkları için mi? Filistin'in özgürlüğü için mi savaşa gittiler? Hayır, şehit değiller. Cehenneme gidecekler, Kur'an ayetlerinin cevabı açık.”

Ortadoğu’da neler olduğunu merak edenlere duyurulur.

Alper TAN

kanalahaber.com

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER