Ankara Barosu, eşcinseller için bir merkez açmıştı..

Akit gazeteniz, “Belki uyarı yaparsak, kendilerine gelirler.. Gümüşhaneli baro başkanı Ramiz Erinç Sağkan’a, bir hemşehrisi ‘Hayrola eşcinsellerle nedir bu muhabbet’ der.. Onlar da, ‘İşi biraz abarttık herhalde’ derler” diye düşündü..

Ohooooo.

Adamlar uçmuşlar..

Haberimizi görür görmez..

Altına isimlerini yazmaktan korktukları için..

Tabelayı asmışlar:

“Ankara Barosu Başkanlığı”

Olsun..

Bu tabela ile yapılan her açıklamanın sorumlusu, yine baronun başkanıdır..

Biz de onu muhatap alalım..

Cevaplarımızı verelim..

Ne demişler açıklamada?

Pardon, küfürnamelerinde..

“İnsanlık düşmanlarına ve fırsatçılıktan nemalananlara cevabımızdır"

Başında da bir ifade var ama..

O ifadeyi buraya alırsam..

Rahmetli Hasan Karakaya abimizin, 28 Şubat döneminde, Fatih Altaylı’ya verdiği cevabın benzeri bir yazı yazmamız gerekir..

Merak edenler..

Ankara Barosu’nun Akit Gazetesi için yaptığı o çirkin benzetmeyi görenler..

Rahmetli Hasan Karakaya abimizin yazısını internetten bulup..

O yazıda Fatih Altaylı için söylenilenlerin tamamını..

Akit’e hakaret eden Ankara Barosu’ndaki saygısız kim ise, ona da söylenmiş farzedip, okusunlar..

Ne diyorlar, Akit’in haberi ile ilgili?

Kendilerine birisi çıkıp, “gay” dese.. “Lezbiyen” dese..

“Bana hakaret etti, hakim amca” diye mahkemeye koşacak olanlar..

“Gay’lik, lezbiyenlik, çok güzel bir şey ise.. Size bu sıfatlarla hitap edenlere tahammül eder misiniz?” diye kendilerine bir soru yöneltildiğinde de, “Bu bana hakarettir” diyecek olanlar..

Gariban insanların çocuklarını “gay”liğe alıştıranların.. “Lezbiyenliğe alıştıranların” ekmeğine yağ sürüp..

“Sizler için baroda merkez açtık. Bundan sonra istediğinizi yapın, istediğinizi kırın.. Yaptıklarınıza yönelik bir soruşturma olursa, biz burdan size, bedava avukatlık hizmeti vereceğiz.. Size yönelik soruşturmaları, ‘ayrımcılık’ gerekçesi ile başlatıldığını iddia edip, başlamadan bitireceğiz” diyenler..

Bize cevap verirken de..

“.. insan, hayvan ve doğa düşmanı zihniyetçe ‘sapkın’ ya da ‘sapkınlara eğitim verenler’ olarak nitelendirildiğimiz için ayrıca mutluluk duyduğumuzu belirtmek zorundayız” diyorlar..

Bunların hümanist açıklamalarına baktığınızda..

Yağlarınız erir..

Tartının üzerine 80 kilo olarak çıksanız..

Bir anda 60 kiloya iniverirsiniz..

Ama bunların gerçek yüzlerini biliyorsanız..

“İnsan düşmanı”nın kim olduğunu yüzlerine çarparsınız..

İnsana düşman olanın da..

Hayvanlara haydi haydi düşman olacağını.

Doğaya haydi haydi düşman olacağını, anlatmaya bile gerek yok..

“İnsana düşmanlığımızı ispatla da görelim” diyecekler..

Buyrun ispat edelim..

Ankara’da, başörtü yasakçısı bir hakim var..

Yargıçlar Sendikası’nın da başkanı.. İsmi, Mustafa Karadağ.

Aile Mahkemesi hakimliği yaptığı dönemde, başörtülü avukatları duruşmaya almıyor..

Oysa..

Anayasa Mahkemesi’nin kararları var..

Danıştay’ın avukatlar için verdiği özgürlüçü kararı var.

Bu kararlar kendisine gösteriliyor..

Buna rağmen, “Ben Anayasa Mahkemesi’ni de.. Danıştay’ı da takmam.. Bana göre, başörtü takan avukat, duruşmaya giremez” diyor..

Bu adamın başkanlığını yaptığı sendikanın diğer üyeleri bile..

“Yapma Mustafa bey. Etme, eyleme, bizi rezil ediyorsun. Biz insan hakları diyoruz, sen başörtülü avukatı duruşmaya almıyorsun.. Göstere göstere de, böyle ideolojik hareket edilmez ki!” diyorlar..

Ama, bu hakime söz geçiremiyorlar..

HSK soruşturma açıyor..

Hakime soruşturma açıldığında..

Başörtülü avukatları duruşmaya almayan hakimin imdadına kim yetişiyor biliyor musunuz..

Tahmin ettiğiniz gibi..

Ramiz Erinç Sağkan’ın öncülüğünde, Ankara Barosu’nun yönetimi..

Duruşmaya alınmayan Zübeyde Kamalak, Ankara Barosu’nun bir üyesi..

Dolayısı ile, hakkı çiğnendiği için, üyesine sahip çıkması gereken Ankara Barosu’nun yönetimi..

Zübeyde Kamalak’a sahip çıkıp, hakim için soruşturma açılmasını isteyeceğine..

Tam aksine..

HSK soruşturma açtığında, üyesi olan avukatın yanında durmuyor.. Gidiyor, yasakçı hakimin yanında duruyor..

Açmışlar önlerine bir pankart..

“Bağımsız yargı için, yargıç teminatı için Yargıç Mustafa Karadağ’ın yanındayız!” diyorlar..

Peki, sizin üyeniz olan avukatın yanında kim olacak?

Kim olursa olsun..

Onlar yasakçıların yanında..

Bir de..

Lezbiyenlerin, gay’lerin yanında..

Başörtülülerin ise, canları cehenneme..

Ama lafa gelince..

Kendilerini; insan, hayvan ve doğa dostu olarak tanıtıyorlar!

**

Merak ettim.. Ankaralı arkadaşlara sordum..

“Ne ayak, bu Ramiz Erinç” diye..

Arkadaşların verdikleri cevabı, aynen aktarıyorum:

“Daha düne kadar, hırsızların (mecazen söylemiyorum, bildiğiniz adi hırsızların) avukatlığını yapardı. Sincan’dakiler iyi tanırlar.. Sadece hırsızlar değil.. Fuhuşa teşvik ve aracılık suçundan yargılananlar da, ona koşarlar.. Yağma suçundan yargılananlar, ona koşar.. Uyuşturucu ticareti yapanlar da, iyi tanırlar.”

Eeee?

Ben ne diyeyim ki?

Gay’ler için merkez kurmalarını eleştirdik..

Meğerse, mesleğini de zaten, fuhuş aracılığının sanıkları için yapıyormuş..

Sorsan..

“Kadın hakları” diye bir başlar söze..

Şaşar kalırsınız..

Hodri meydan..

Çık karşımıza Ramiz Erinç Sağkan...

Çıkart; davasına girdiğin hırsızların listesini..

Çıkart; vekaletini aldığın uyuşturucu sanıklarının listesini..

Çıkart, savunmasını yaptığın fuhuşa aracılık edenlerin listesini..

Sonra, Akit’e bir söz söyleme gücünü kendinde bulabilirsen, edersin..

Ama lütfen..

“Biz profesyonel avukatız.. Herkesin davasını alırız” deme..

Diyorsan, sorarım sana: “Özgecan’ın katili de bastırırsa parayı, yapar mısın avukatlığını! Irzına geçilip öldürülen Şule Çet’in katilleri Çağatay Aksu ile Berk Akand da bastırırsa milyoncukları, yapar mısın avukatlıklarını?”

yazının kaynağı