SİYASET

Ahmet Yenilmez : Sayın Mustafa Destici ne yapacaksınız?

Tarih
04 Ağustos 2016
İzlenme
27772 Kişi

4 Şubat 1997 sabahı Sincan, tank paletlerinin sesi ile uyanır! 

28 Şubat 1997’de, Milli Güvenlik Kurulu toplanır, sonucunda “İrtica ile mücadele” iddiası ile “Batı Çalışma Grubu” kurulur! 

Merhum Muhsin YAZICIOĞLU, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsüne çıkar, ‘’Türkiye İran olmayacak, ama birileri de bilsin ki Türkiye Suriye de olmayacak! Namlusunu milletine çeviren askere selam durmayız!’’ diyerek haykırır! 

Devamını siz de, ben de, bütün BBP camiası ve ülke de çok iyi biliyoruz Sayın DESTİCİ! 

Devamında içimizi, bütün ümmeti ve vicdan sahibi insanlığı yakan 25 Mart 2009! 

Keş Dağı'nın soğuğu bile hafifletemedi yangınımızı! 

Ardından kurultaylar! 

İlk kurultayda Sayın Tuna KOÇ’un listesinden, MKYK’ya seçilen 7 kişi! 

Ne hazindir ki, hareketimizin ilk tiyatro sanatçılarından merhum Ensar KILIÇ’ın cenazesi vesilesiyle katılamadığım, ancak cenaze bitiminde bizzat sizi arayıp, “Bilmem gereken alınan bir karar var mı?” diyerek sormama rağmen, ‘’Yok abi biz de dağıldık, ben de bir düğüne gidiyorum’’ deyip birkaç gün sonrasında sarı bir zarfın içerisinde aldığım, altında da bizzat “Destici” ıslak imzalı 30.09.2010/6312 tarih sayılı, ihraç kararı yazısı (Bu karar bir ihraç kararıydı, çünkü BBP’de her dönem görev aldım ancak hiçbir zaman ne ben ne de bir başkası devamsızlık gerekçesiyle MKYK üyeliğinden düşürülmemiştir)!   

Devamında, o yedi kişinin de bir vesile ile MKYK’dan uzaklaşması! 

Merhum Başkan'ın şehadetinden, kısa bir zaman önce bendenizi bizzat çağırıp özel görüşme yapması, Sayın Emin PAZARCI’nın 8 Mart 2012 tarihli köşesinde bunu yazması, sizin başkanlığ��nızda toplanan başkanlık divanında, bizimle o toplantıda olan kişinin, o toplantıyı inkar etmesi (sonrasında kabul etmiştir) ve sizin de, 9 Mart 2012 tarihli basın açıklamasında, benim de dahil olduğum o toplantıda bulunan kişilerin Muhsin Başkan ile asla tanışmadıkları(!) böyle bir görüşmenin de asla gerçekleşmediği iddiasında bulunmanız! 

Akabinde sizin Genel Başkanlık seçiminizde aday olan, Sayın Yavuz AĞIRALİOĞLU’hakkında, ZAMAN gazetesinde ‘’Eski bir İBDA-C’ li(!)” olduğunun ilanına kadar edepsizleşilmesi! 

Ve bizzat merhum Başkan’ın yetiştirdiği kadroların tavsiyesiyle rahatladığınız, Genel Başkanlık makamında özelikle de paralel medyada ortaya koyduğunuz duruşunuz! Hem de devletin bizzat kurumları tarafından ‘’Bir terör örgütü’’ tarifi içerisine aldığı grubu, cansiperane savunma gayretiniz! 

Bir kez bile, inkar ettiğiniz o toplantıda rahmetli Başkan ile ne konuştuğumu, neleri konuştuğumuzu o toplantıya katılan hiç bir kişiden öğrenme gayreti içerisinde olmayışınız! 

Buraya kadar yazdıklarım sizin ve kamuoyunun bildikleri, şimdi sizin öğrenmek istemediğiniz kamuoyunun da bir kısmının bildiği başka hususa gelelim: 

O sürecin başından sonuna kadar, adı “Fuat Avni” mi desem, yoksa “Aydoğan Vatandaş” mı, desem adı gibi kişiliği de tarifsiz bir zatın varlığı! 

O zatın ısrarla bendeniz ile haberleşmesini Facebook üzerinden yapması, yazışmalar neticesinde, ‘’Helikopterden sökülen parçaları sökenlerin malum olduğu, Hocaefendi’nin de bu işin üzerine gidilmesini istemediği’’ ifadesini yazdıktan sonra facebook sayfasını kapatması, bendenizle de her türlü erişimi engellemesi! 

En nihayet, merhumun şehadetine sebep helikopterden, parçaları söken kişinin, Sayın Cumhurbaşkanımızın üzerine yollanan ekibin içerisinde de olması...! 

…… 

Muhsin YAZICIOĞLU var olduğu için, 28 Şubat başarılamadı! Yaşananlar göstermiştir ki, 15 TEMMUZ ZİHNİYETİ’nin, kendisine tehlike gördüğü Muhsin YAZICIOĞLU ortadan kaldırılmalıydı! 

Buraya kadar yazdıklarım özetin özeti olamayacak kadar az ancak yine de yaşanan sürecin bir dökümü, bütün bunların karşısında ne yapacaksınız Sayın Mustafa DESTİCİ? 

Eğer hala o makamda oturacaksanız, sizin hakkınızda ısrarla korumaya çalıştığım ‘’Aldatılmak ve kullanılmak’’ hafifletici sebebinin ötesinde bir şeyler olduğunu,  bunu da devletin bizzat bulmak zorunda olduğunu ilandan başka bir şey kalmayacaktır! 

Siz acil olarak istifa edip, en yakın savcılığa gidip süreç ile ilgili bildiklerinizi ve sonradan gördüklerinizi anlatarak, makamınızın, rahmetlinin ruhaniyetinin huzuru ve milletin ve devletin hayrına, büyük bir hizmet yapın! 

Güneş
4 Ağustos 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER