22 Kasım 2014...

MiT’in CHP’yi karıştırdığı iddialarını ciddiye almak mı gerekir? 

CHP’li Rıza Türmen gülüp geçmiş... “Biz yeterince karışığız zaten. MİT’e gerek yok...”

İddia, genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na ait.

CHP’yi karıştırmak gibi özel bir misyon edinen MİT, bu iş için özel bir ekip bile kurmuş.

Biraz, Taraf gazetesinin gazeteciliğine benziyor.

İddia var ama iddiayı kanıtlayacak bilgiler yok... “Ulan acaba?” dedirtecek bir ayrıntı da yok.

Sadece spekülasyon...

Biraz da “paralel servis” kokuyor... Hani, MİT’i takıntı haline getirmişlerdi ya arkadaşlar. Müsteşarı tutuklamaya kalkmışlardı, filan...

Peki, bu ekip CHP’yi karıştırmak için ne yapıyor?

Onun cevabını da TBMM MİT Komisyonu Üyesi Gaziantep CHP Milletvekili Mehmet Şeker versin: “Bu grup CHP’yi Alevi partisi gibi göstermeye çalışıyor. Gerçek sosyal demokrat bir parti olmadığı algısı oluşturmaya çalışıyor. Son iki yıldır çok ciddi biçimde CHP’ye karşı bir saldırı başlattılar. Ama bunda başarılı olmaları mümkün değil. Bu yapı, Dersimi gündeme getiriyor. Yandaş medyayı da kullanıyor. Ama ortada Ne Uludere, ne Madımak, ne Maraş var. Faili meçhul ise hiç yok.”

Mehmet Şeker’in “şeker” tadındaki açıklamalarına şu cevabı vermek gerekir:

Partinizin, gerçek bir sosyal demokrat parti olmadığı yönünde bir algı çalışması yok...

Bu algıyı kendiniz oluşturuyorsunuz.

Politikalarınız oluşturuyor.

Ki, yanlış bir algı da değil.

Sosyal demokrat bir parti değilsiniz. Solcu ve halkçı da değilsiniz.

Gerçek bir parti olduğunuz bile tartışılabilir...

Dersim’e gelince...

Bu konuyu, ilk, Grup Başkanvekiliniz Onur Öymen gündeme getirmişti. Devletin, Güneydoğu’da, Dersim’de olduğu gibi “acımasız” davranması gerektiğini (yani icabında anaları ağlatabileceğini) söylemişti. Tepki görmüştü. Tepki gösterenlerin başında, bugünkü genel başkanınız Kemal Kılıçdaroğlu geliyordu. “Bunun hesabı sorulmalı... İstifa etmeli... Dersim’de çok acı olaylar yaşandı...” gibilerden laflar etmişti

Onur Öymen’e şarlayan, bence iyi de eden Kılıçdaroğlu, genel başkan seçilir seçilmez, “mırın kırın” pozisyonuna geçti.

Önce Onur Öymen’i affetti.

Sonra, “Niçin böyle yapıyorsunuz?” diyen bir gazeteciye (yani bu satırların yazarına), Dersim’de yaşananların devrimin tarihsel meşruiyeti çerçevesinde olağan karşılanması gerektiğini söyledi.

Sonra da, Seyid Rıza’ya iade-i itibar kovalayan ve Dersim isminin iadesi için yasa teklifi hazırladığını söyleyen Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ü susturdu: “Şimdi sırası değil...”

CHP’nin bir Alevi partisine dönüştürüldüğü yönündeki algı çalışmasına gelince...

Bu algıyı da kendiniz oluşturuyorsunuz...

Mersin milletvekilinize sorun.

Bakalım ne anlatacak.

Bu konuda yakıcı ithamlarda bulunmuştu... Alevilerin “hususen” kollandığını iddia etmişti... Hani, “dublaj Türkçesi”yle konuşan milletvekiliniz...

Hülasa...

Ben de Rıza Türmen gibi düşünüyorum.

Özel ekip kurmaya gerek yok. Zaten karışık durumdasınız.

Suçlu arıyorsanız, MİT’e değil, partinin başında tuttuğunuz zata bakacaksınız.

Bir genel bakan düşünün ki, bir dediği bir dediğini tutmuyor.

Bugün söylediğini yarın inkâr ediyor.

Kendi ülkesinden çok, Suriye’nin bekasını düşünüyor.

Elinde bir plan, bir program, bir kalkınma reçetesi yok.

Sadece servis edilen “tape”leri okuyor.

Değil MİT, dünyanın bütün istihbarat örgütleri bir araya gelse, tek başına onun verdiği zararı veremez.

Star