GÜNCEL

Ahmet Kekeç : Kemal Bey’e kolay Dersim soruları

Tarih
28 Kasım 2014
İzlenme
1036 Kişi

28 Kasım 2014

Kaçırmışım... Kemal Bey, kendisini ziyarete giden romantik gazeteciye, dehşetli Dersim açıklamalarında bulunmuş... “CHP’nin değil, devletin özür dilemesi gerektiğini” söylemiş.

Ben de, önce vicdanında yanıtlaması şartıyla (yani dileğiyle), bazı kolay Dersim soruları hazırladım.

Kendisini şöyle alalım:

- Kemal Bey... Dersim’de ne oldu? Dersimli bir yurttaş olarak, yaşanan müessif hadiseye ilişkin bize ne söylemek istersiniz? Bir dedenizin idam edildiğini duymuştuk...

- Dersim’deki katliama ilişkin, dönemin emniyet müdürlerinden İhsan Sabri Çağlayangil’le bir röportaj yapmıştınız. Gazeteciliğe heves ettiğiniz günlerdi... İnsanın vicdanını kanatan“ayrıntılar” nakletmişti Çağlayangil... Türkiye Dersim’de yaşananları büyük ölçüde o röportajdan öğrenmişti. Ne oldu o röportaja? Niçin metnin tamamına ulaşamıyoruz? Bir beyanatınızda, röportajın ses kayıtlarını, gazeteci Soner Yalçın’a emanet ettiğinizi söylüyordunuz. Soner Bey niçin faş etmiyor o kayıtları? “Kaya gibi adam” diye taltif ettiğiniz gazeteci arkadaşınız niçin kaçırıyor o bilgileri bizden?

- Dersim hassasiyetiniz malum... Onur Öymen’in o talihsiz “bırakın analar ağlasın” çıkışına en büyük tepki sizden gelmişti. “Hesabı sorulmalı” filan gibi laflar ediyordunuz... Genel Başkan seçilir seçilmez, Dersim’i gündeminizden düşürdünüz. Niçin?

- Milletvekili arkadaşınız (aynı zamanda akrabanız oluyor galiba) Hüseyin Aygün “Seyid Rıza’ya iade-i itibar” için bir yasa teklifi hazırladığından söz ediyordu. Siz “Şimdi sırası değil” diyerek püskürttünüz. Aynı zamanda Dersim meselesinin parti içinde konuşulmasına yasak getirdiniz. Niçin? Aynı Hüseyin Aygün, bir süre sonra, “Dersim isminin iadesi için bir yasa teklifi hazırladığını” bildirdi. Yine püskürttünüz. Niçin?

- Dersim konusunda devletin özür dilemesi gerektiğini söylüyorsunuz... Devletin başındaki kişi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bilebildiğim kadarıyla, bir “özür açıklaması” yaptı. Benzeri bir açıklamayı Başbakan Davutoğlu da yaptı. O dönemde “devlet” CHP olduğuna göre, siz hissenize düşen açıklamayı ne zaman yapacaksınız?

- Bir gazeteciye (yani bu satırların yazarına) telefonda, Dersim’de yaşananların “devrimin tarihsel meşruiyeti çerçevesinde olağan karşılanması” gerektiğini söylemiştiniz. Hâlâ böyle mi düşünüyorsunuz? Devrim, her türlü şiddeti meşrulaştırır mı?

- Dersim’de olup bitenleri olağan karşılayacaksak, niçin Çağlayangil’le röportaj yaptınız, niçin yaşanan müessif hadiseyi gündemimize taşımak için cansiperane mücadele verdiniz? Ve şimdi niçin “kaçakları” oynuyorsunuz?

Karaalioğlu, Cömert, Ocaktan

Üçü de yakın arkadaşımdır.

Üçüyle de aynı gazetelerde çalıştık, aynı mecralarda eğleştik...

Üçünün de, kendisine emanet edilen sözü namusu gibi koruduğuna şahadet ederim.

Bazı arsız soytarıların internet mecralarında pişirdikleri dedikodulara bakmayın.

Namuslu, şerefli ve vicdanlı insanlardır.

Dahası, “kıymetli” insanlardır.

Sağda-solda gezdirilen ve gerçekle alakası bulunmayan bilgiler kıymetlerinden bir şey eksiltmez, eksiltmeyecektir.

Hazır yeri gelmişken, operasyonel amaçlarla kurulduğu besbelli bir gazetenin, içinde “iki milyon dolar” ifadesinin geçtiği haberiyle ilgili olarak da bir çift söz söyleyeyim:

Binlerce insanın hayatını kararttınız.

Milyonlarca “ah” aldınız.

İnsanların namusu ve şerefiyle oynamak konusunda da mahirmişsiniz...

Melanette kimse elinize su dökemez...

Bir kez daha teyit ettiniz.

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER