GÜNCEL

Ahmet Kekeç : İhanet böyle bir şeydir!

Tarih
27 Haziran 2019
İzlenme
1720 Kişi

Seçim bitti... İçinde “seçmen davranışı”, “İmamoğlu niçin kazandı?”, “AK Parti nerede hata yaptı?” ifadelerinin geçtiği değerlendirmeler de, tedricen azalacak ve etkisini kaybedecek... 

Gerçek gündemimize dönmenin zamanıdır... 

Ha, “muhalefet cephesi”, İstanbul’u kazanmış olmanın sevincini ve zafer sarhoşluğunu bir süre daha yaşayacaktır; anlaşılabilir bir durum bu... Bir süre böyle devam etsinler. Ama yine de (neresinden bakarsak bakalım), ağır bir gündem bizi bekliyor. 

Muhalefet cephesi ne düşünüyor? 

S-400’den F-35’e, Doğu Akdeniz’den Suriye'ye, FETÖ'den PKK'ya çok sayıda problemle boğuşuyoruz. 

İlgili resim

İstanbul adayları İmamoğlu, bu konulardaki bilgisizliğini ya da aldırışsızlığını sergileyen bir-iki zayıf açıklama yapmış, sanki bunlar Türkiye’nin meseleleri değilmiş havası uyandırmıştı ama muhalefet cephesinin ne düşündüğü, bu problemlere nasıl katkı sunacağı merak konusudur... 

Bunu, ikide bir “davranışları” masaya yatırılan seçmen de merak ediyor... 

Seçmen her zaman kazandırmaz. 

Bazen de kaybettirir. 

Dolayısıyla muhalefetin “gerçek gündemimiz” konusunda ne düşündüğü önem arz ediyor. 

Bugünkü başlığımız şu olsun: 

Nasıl oldu da ya da ne değişti de Amerika’yla bu noktaya geldik? 

Bir diğer ifadeyle, müttefikimiz ve stratejik ortağımız Amerika bize niçin bu kadar kızgın? 

Sadece Amerika değil... “Bileşenleri” de kızgın. 

Bu “bileşenler”in içine, kendilerine “Türk solu” adını veren emperyalist uşaklarını da dahil edebiliriz. 

Hatırlayalım... 

Rahip Brunson krizinde, Amerika’dan gelen yaptırım kararını bazı solcu arkadaşlarımız “Gol” diye alkışlamışlardı. 

Bir darbe olsaydı ya da tahayyüllerindeki ekonomik kriz gerçekleşseydi, huzura ereceklerdi.  

Kambersiz düğün olur mu? “Yaptırım” kararını sevinçle karşılayan odaklardan biri de HDP’ydi... Meclis’te bulunan partiler, mahut kararı bir bildiriyle kınadılar ama HDP katılmadı. 

Ülkelerinin yanında olacaklarına dair Meclis’te “namusları ve şerefleri” üzerine yemin edenler, yeminlerinin gereğini yerine getirmediler.  

Bunlar da “solcu” geçiniyor. Yani “Kürt solu”nun mümtaz temsilcileri... Aralarına aldıkları güya antiemperyalist çakallarla birlikte Amerika’nın yaptırım kararını alkışladılar ve bu ihaneti namuslarıyla bağdaştırdılar...  

Kendilerine “sosyalist” süsü veren dangalaklar 27 Mayıs’la övünürler, bu darbeyi “devrim”sayarlar (bu darbenin “devrim” olduğuna ilişkin Anayasa Mahkemesi’nden karar çıkartmışlıkları bile vardır), darbecilerin yaptığı anayasayı “gelmiş geçmiş en özgürlükçü anayasa” kabul ederler ama 27 Mayıs’ın en sofistike tarafından kotarılmış bir Amerikan darbesi olduğunu hatırlarına getirmezler. Üstelik Menderes’i Amerikancılıkla suçlarlar...  

Sadece 27 Mayıs mı? 

12 Mart da bir Amerikan darbesiydi.  

12 Eylül zaten bir Amerikan darbesiydi.  

Bu konuda tartışma yok...  

28 Şubat ha keza... 

Fakat kendilerine “anti-emperyalist” süsü veren solcularımız, 28 Şubat’ın “irtica karşıtı” bir hareket olduğunu ve tamamen “yerli malzemeyle” kotarıldığını zannediyor. Daha doğrusu, bu şekilde “pazarlıyor...”

Bu darbede aparat olarak da, “yiğidim aslanım” çığırışları eşliğinde kitleleri meydana toplayıp gaza getiren bazı detone sesli türkücüler kullanıldı.  

Müttefikimiz ve stratejik ortağımız Amerika bize çok kızgın...  

Bunu anlıyoruz...  

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Nadir

    27 Haziran 2019
    1 0
    Biz ne solcular gördük, solcu değildiler. Biz ne hocalar gördük hoca değildiler. Biz ne milliyetçiler gördük, milliyetçi değildiler. Onların hepsi emperyalizme düşman olduklarını söylüyorlardı, samimi değildiler.
  • hursit dilaver

    27 Haziran 2019
    1 0
    işte bu kadar okuyup yazmasına ragmen CHPYİ VE TEMSİL ETTİĞİ FİKRİ,KAMALİZMİ VE LOZANI ANLAMAYAN BİZİM MAHALLENİN EZİK YAZARLARINDAN BİRİ.NE EDECEKSİNİZ.EKMEK PARASI BU. YAZILARDA SALLA DUR. TVLERDE DE ÖYLE. ÇOOOK HAKLILAR AMA SONUÇ 800.000 OY. ulan nerden geldi bu oy.buna kafa yorun deyverin bari, YSKnın KARARLARI İLAHİ KANUN AYARINDADIR. TARTIŞILMAZ, GÖRÜŞÜLMEZ, İTİRAZ EDİLMEZ CHP HARİCİNDE her parti bunun karalarına uyar ve itiraz edemez.deyin de biz de rahatlıyalım.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER