GÜNCEL

Ahmet Kekeç : Bu yazı Gezi’cilere gelsin

Tarih
05 Haziran 2015
İzlenme
1466 Kişi

5 Haziran 2015

Menderes
’i 10 yıl boyunca iktidarda tutanlar, “cahil oy çoğunluğunun temsilcileri”ydi. 

İlerici aydınımız ve siyasetçimiz meseleye böyle bakıyordu.

Hâlâ böyle bakıyor.

Sandıktan CHP çıkıyorsa halk ilerici ve eğitimli; muarızlar çıkıyorsa halk gerici ve cahil...

Bu cümleden olarak, sandıktan CHP çıkıyorsa demokrasi iyi; muarızlar çıkıyorsa demokrasi kötü...

Demokrat Parti iktidarı dönemi, aynı ilerici aydın ve siyasetçi taifesine göre, “karşı devrim süreci”ydi... Cahil oy çoğunluğunun temsilcileri DP’yi iktidara taşımak suretiyle “devrim”e son vermiş, bir “cahil-köylü diktatoryası” kurmuştu.

Çare neydi?

Çare, ülkeyi yeniden “devrim kulvarlarına” sokacak bir oldu-bitti yaratmaktı.

Bu da, Menderes’i, ne pahasına olursa olsun, “demokrasi dışı yollarla” indirmekten geçiyordu. Sandıkla ve “cici demokrasi”yle olmuyordu çünkü...

Ne kadar tanıdık geliyor, değil mi? Birikim dergisinin genel yayın yönetmeni Ömer Laçiner de aynı şeyleri söylüyor: “Erdoğan, ne pahasına olursa olsun, demokrasi dışı yollarla indirilmelidir...” Eskiden, bu nevi sözler şiddetle tecziye edilirdi. Ne bileyim, en azından kınanırdı. Bugün taltif görüyor. Bir Cumhuriyet savcısı da çıkıp, “Gel bakalım hemşerim. Darbe çağrısı yapmak suçtur. Ne demek istiyorsun sen?” diye sormuyor.

Menderes, bir darbeyle alaşağı edildiğinde, “uygar dünya” sonuçtan memnun kalmıştı.

New York Times gibi mecraların “hedef”e koyduğu Menderes, çünkü, “sakıncalı” Sovyetler Birliği’yle ticari ilişkilere girmiş, birtakım kredi anlaşmaları imzalamış ve daha da öteye geçmiş, “yerli sanayi”, “yerli enerji”, “yerli otomotiv sektörü” demeye başlamıştı. Mutlaka cezalandırılmalıydı. (Hatırlayalım: Menderes, darbeden bir yıl kadar önce ABD’ye gitti, Başkan’la görüşmek istedi ama randevu alamadı. Kredi başvurusu da sonuçsuz kaldı. Türk matbuatı bu olayı o günlerde şöyle değerlendirecektir: “Amerika, DP iktidarını gözden çıkardı... Menderes gidici...” Gerçekten de öyle oldu. Menderes, aşağılık bir darbeyle indirildi... 27 Mayıs’ı gerçekleştiren “ilerici ve bağımsızlıkçı” cunta da, ilk olarak ABD’yi temin yoluna gitti: “NATO’ya ve CENTO’ya bağlıyız.”)

Menderes’i “aşırı, başına buyruk ve ne yaptığını bilmez” bir siyasetçi olarak değerlendiren New York Times, Recep Tayyip Erdoğan’ı da “Ne pahasına olursa olsun, mutlaka durdurulması gerekli tehlikeli bir adam” olarak görüyor ve NATO’yu göreve davet ediyor.

Dün Kurtuluş Tayiz’in köşesinde okudum...

Şaşırmadım...

The Guardian, Erdoğan’ın arkasındaki halk desteğini anlatırken, şöyle bir tanımlamada bulunmuş: “Daha az Batılılaşmış, ülkenin daha yoksul ve daha dindar kesimleri...”

İlginçtir, Menderes’i seçenler de “cahil oy çoğunluğunun temsilcileri” olarak görülüyordu ve “icabında” seçme hakkına müdahale edilebileceği söyleniyordu.

Devamını Kurtuluş Tayiz getirsin: “Erdoğan’a yönelik hakaret ve tehditler yağdırırken aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı’nı seçen‘ülkenin daha yoksul, daha dindar ve daha az Batılılaşmış’ kesimlerini (yani ‘halk çoğunluğunu’) aşağılıyorlar. Toplumun bu kesiminin, yaşadıkları ülkenin yönetimine katılmasından rahatsızlık duyuyorlar. Toplumun bu kesimine değil dünyada, Türkiye’de bile temsil hakkı tanımayacaklarını ilan ediyorlar. ‘Batılılaşmamış’, ‘yoksul’, ‘dindar’ Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına seçme ve seçilme hakkını bile çok görüyorlar!”

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER