DÜNYA

Abdurrahman Erzurum : Size baba diyebilir miyim Trump amca?

Tarih
16 Nisan 2018
İzlenme
959 Kişi

Güç ve iktidar hırsının nelere kadir olduğunu hiç anlayamamışımdır bugüne kadar.
Hepimizce malum olduğu üzere 7 yılı aşkın süredir muhalifleri ve sivil halkı her türlü silahı kullanarak öldüren Esed, normal silahların yetersiz kaldığı zamanlarda daha önce 50 kere yaptığı gibi kimyasal silah kullanarak onlarca insanı öldürdü.
Bu saldırı sonrasında uluslararası camia ikiye bölündü. Bir tarafta Esed’ın kimyasal silah kullandığından şüphe duymayıp cezalandırılması gerektiğini söyleyenler, diğer tarafta da İran, Suriye gibi olayın tamamen komplo olduğunu, Esed’in suçsuz olduğunu ve terörle mücadele ettiğini savunanlar.
Tabi ki basit bir adli olayda bile karar tüm deliller incelenip, iddia sahibi ve savunmanın tezleri karşılaştırılıp verilir. Bu iş için de ülkelerin mahkemesi Birleşmiş Milletler Güvenlik Kuruluna iş düşer tabi ki.
Peki bizim BM bu görevi yerine getirebilir mi?
Getiremez tabi ki.. Çünkü yapısı, işleyiş tarzı ve kuralları sorun çözmek, mazlumları korumak, adaleti sağlamak için kurgulanmamıştır. Birleşmiş Milletler ABD, Rusya, İngiltere, Fransa gibi devletlerin menfaatleri icabı yapacakları eylemlere yasal bir kılıf uydurmak için kurulmuştur.
Bunu gözü gören, aklı çalışan, birazcık da vicdanı olan herkes görüyor artık.
Alın size en son örneği..
Bundan 5 gün önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye'deki kimyasal saldırının soruşturulması için 2 ayrı tasarıyı görüştü. Biri ABD'nin diğeri de Rusya’nın tasarısı.
Sonuç, ABD’nin tasarısı 12 ülkenin desteklemesine rağmen Rusya tarafından veto edildi, Rusya'nın tasarısı ise 9 ülkenin oyunu alamayarak reddedildi.
Böylece Rusya 7 yıldır Suriye karar tasarısını 12. kez veto etmiş oldu. Aynı İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulümlerle ilgili bir oylama yapılacağı zaman ABD’nin veto ettiği gibi.
Bilindiği gibi BMGK'da bir tasarının kabul edilmesi için 9 ülkenin desteğini alması, bunun yanı sıra daimi üyeler ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'dan herhangi birinin veto yetkisini kullanmaması gerekiyor.
Tam bir kayıkçı kavgası..
Dostlar alışverişte görsün. Oylamanın olduğu gün Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya ile ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley’in selamlaşırken öpüşüp tokalaştıkları kareler her şeyi anlatıyor zaten.
Neyse ki Allahtan Trump var ve ABD halkı onu başkan seçti.
Daha biz ölmedik dedi ve önceki başkanlardan gördüğü gibi yağdırdı füzeleri Suriye’ye..
Böylece ABD’ye “gitme kal” diyen bölge krallarının parası ile operasyon yapan ABD coğrafyamıza yine gereken nizamı vermiş oldu. Size baba diyebilir miyim? sahnesi ve sonradan yaşananlar geliyor aklıma ister istemez.
Birde kısıtlı olduğu açıklanan ve Rusya’nın dediği gibi olup atılan füzelerin çoğu havada infilak ettirildi ise operasyonun depoda kalan füzeleri Suriye üzerinde imha etmekten başka işe yaramadığı ortaya çıkıyor. Neyse füzelerin parasını verenler düşünsün.
Bu operasyonla Suriye’de hiçbir şey değişmemiştir. Bugüne kadar yaklaşık 50 defa kimyasal silah kullandığı iddia edilen Esad yine kimyasal kullanacak ve halkına acımayacaktır. Operasyon Esad’ın güçlerine dokunmamış ve kimseye bir şey kazandırmamıştır.
Bugüne kadar her türlü silah ve bomba ile halkını öldüren Esed’e göz yumanların durup durup şimdi yaptıkları operasyonlar hiçbir acıya çare olmayacaktır. Tek istekleri ne ölecek ne olacak bir Suriye’de varlıklarını devam ettirebilmek ve çıkarlarını korumaktır.
Akdeniz’e inme hayallerini gerçekleştirmek için Esed’den daha iyi bir kukla bulamayacağını bilen Rusya ve dünyadaki tüm gelişmeleri mezhep temelli gören ve mezhebi bir yayılma aracı olarak kullanan İran mevcut durumun asla değişmemesini istemektedir.
Arap dünyası malum. Eskiden de ne yaptıkları belli değildi ama şimdi hepten durum vahim. İskambil oynayan imamlar, İsrail’e yaltaklanan prensler ilerisi için ümit vermiyor.
İsrail desen kurduğu oyunlar, planlar birbirini bozuyor. Bölgede müttefik bir Kürt devleti oluşturma adımı olarak Suriye’nin ve Irak’ın ve tabi ki daha sonra Türkiye’nin parçalanması için var gücüyle çalışıyor.
Kaldı bir Türkiye..
Türkiye 7 yıldır ülkedeki vahşeti herkese anlatmaya çalışıyor. Çarenin Esad’ın düşürülmesi ve Suriyelilerin yapacakları bağımsız bir seçimle kendilerini yönetmeleri olduğunu her mahfilde anlatıyor.
Ortaya çıkan terör örgütlerinin başka terör örgütleri ile yok edilemeyeceğini, terör konusunda ortak hareket edilmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyor.
Modern batı, ülkelerine girmemeleri için elinden geleni yaparken 3 milyon Suriyeliye kucak açıyor. Daha on gün önce toplam 1200 kişinin kaldığı iki kampta kalan göçmenlere su verilmesi için Fransa’ya BM’nin uyarıda bulunması batının gerçek yüzünü anlamamız için gün gibi ortada duruyor.
Hepi topu 1200 kişi. Sadece bizim mahallede 2000 Suriyeli vardır ey medeni olduğunu iddia eden ortaçağ zihniyetli kafa. Daha da ötesi bunu bana hedef gibi gösterip bizi de onlara benzetmeye çalışan çarpık ideoloji.. Bıktık sizden artık..
Türkiye takım tutar gibi tarafını belirlemiyor. İnsanlığı, barışı temel aldığı tezine uyan devletlerle gereken işbirliklerine gidiyor. Suriye’nin ABD veya İsrail planları çerçevesinde bölünmesine karşı çıkarken Rusya ve İran ile işbirliği yapıyor. Esed’in saldırılarının durdurulması konusunda ABD ve batı ile işbirliğine gidebiliyor.
Türkiye kendi planına uyuyor.
Sonuç olarak ortada birçok plan var ve isteyen istediği planı yapıp uygulayabilir. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Bölgedeki bileşenler her ne kadar göz ardı etse de coğrafya içten kaynamaya başladı. Tuzak kuranların, plan yapanların hiç hesaba katmadıkları, “planların ve tuzakların en büyüğünü yapan”ın planı devreye giriyor.
Tarih boyunca hep böyle olmuştu.. Zamanı geldi işte..
Yine planları bozan büyük plancının ordusu harekete geçiyor. Filistin’de, Irak’ta, Mısır’da, Suriye’de ve birçok mazlum coğrafyada yüzyıllardır söylenmeyen eski türküler söyleniyor. Elden elde bir bayrak dalgalanıyor. Gizliden gizliye dilden dile bazı isimler fısıldanıyor.
Her şey niyetlere bağlıdır. Herkesin derdini, niyetini Hak da halk da biliyor artık. Kimin bu savaştan galip çıkacağını merak ediyorsanız durun ve kendinize “Nasıl bir Suriye olsun” diye sorun.
Verdiğiniz cevap kimin kazanacağını ilan ediyor hiç şüpheniz olmasın.

Ajanshaber
16 Nisan 2018

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • Ramazan toprak

    16 Nisan 2018
    0 0
    Allah razı olsun yazılarını zevkle okuyorum, çok değerli bir kalemin var Allah yardımcın olsun
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER