20 Ocak 2021’de ABD Başkanlığını rakibi Joe Biden’a devretmesi beklenen Donald Trump’ın geçiş sürecinde “Pentagon”a yaptığı atamalar dikkat çekiyor. Biden’ın kazandığını reddeden Trump’ın seçimlerin hemen ardından Savunma Bakanı Mark Esper’i görevden alması farklı yorumlara yol açıyor. Esper’in azledilmesinden sonra kritik üst düzey görevlerden istifalar da gerçekleşti. Trump’ın boşalan görevlere atadığı isimler ise kafaları bir hayli karıştırıyor.
Normal zamanlarda seçim kaybeden ABD Başkanları Seçilmiş Başkanların yeni görevlerine hazırlanmalarını kolaylaştıran bir yaklaşım sergiliyor. ABD artık ‘eski normal’den çok uzak. “Pentagon” başta olmak üzere yaptığı atamalara bakılacak olur ise Trump görevi suhuletle devredecek bir Başkan gibi davranmıyor. Halihazırda Senato’da Cumhuriyetçiler çoğunlukta olduğundan ötürü Trump 20 Ocak’a kadar birçok kritik atama gerçekleştirecek gözüküyor.
Trump’ın Savunma Bakanı’nı azlederek yerine Christopher Miller’i getirmesini ‘darbe girişimi’ olarak yorumlayanlar bile oldu. Dünyanın birçok ülkesindeki askeri darbelerde rol oynayan ABD’de “darbe tartışmaları” nadir rastlanan bir durum. Trump, her halükârda 20 Ocak’ta Beyaz Saray’ı terk edecek. Pentagon’da yaptığı atamalara rağmen Ordu’nun Trump’ın peşinden gitmeyeceği de belli. Kimin söylediğini hatırlamıyorum, birisi, “dünyada askeri darbe yapılamayacak tek ülke ABD’dir. Çünkü Washington’da bir Amerikan Büyükelçiliği bulunmuyor” demişti. Peki 2 ay sonra görevi bırakacak olan Trump neden böyle yapıyor?
Trump’ın Savunma Bakanı Esper’in yanısıra “CIA” Başkanı Gina Haspel ve “FBI” Başkanı Christopher Wray’den hoşnut olmadığı biliniyordu. Trump’ın Başkanlığı kazanması halinde bu isimleri kovacağı da konuşuluyordu. Şaşırtıcı olan Esper’in seçimlerin ardından görevden alınmasıydı. Trump’ın yakın çevresi CIA Başkanı’nın da azledilmesi için bastırdığı söyleniyordu. Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell’ın ise Haspel’i kolladığı söyleniyor. Ancak Cuma günü Beyaz Saray’daki rutin istihbarat brifingine Haspel’in katılmaması dikkat çekiciydi.
Trump’ın kara listesinde olduğu söylenen isimler arasında “Ulusal Güvenlik Ajansı Direktörü General Paul Nakasone ile “Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı(CISA)” Direktörü Chris Krebs de var. “CISA” tarafından yapılan açıklamada Kasım seçimlerinin ABD tarihinin en güvenli seçimleri olduğu belirtilmişti. Bu açıklama Trump’ın “hilekârlık” iddiasıyla çelişiyor.
Trump’ın 2016’da Başkan seçilmesini sağlayan en temel vaatlerinden biri, ABD askerlerinin Afganistan başta olmak üzere Ortadoğu’dan çekilmesiydi. “Pentagon” ve “Müesses Nizâm”ın diğer kurumları Trump’ın bu vaadini sekteye uğrattı. Hatta Trump döneminde Ortadoğu’da ABD askerlerinin sayısı daha da arttı. Trump yönetimi “Taliban” ile bir anlaşma imzalamış idi. Buna göre ABD askerlerinin bir kısmı yılbaşına kadar eve döneceklerdi. Çekilme işlemi Mayıs 2021’e kadar tamamlanacaktı. Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien bu minvalde açıklamalar yaptı. ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, O’Brien’ın açıklamalarını ‘spekülasyon’ olarak niteledi. O’Brien ise cevap olarak spekülasyon iddiasını reddetmişti.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.