YAZIMIN başlığındaki sorunun cevabını vereceğim. Ama öncelikli olarak, burada İsrail askeri mi demek istedi diye düşünmeyin. Amerikan askerlerini kastediyorum.

Suriye’de PKK-YPG hedeflerine yönelik operasyonumuz sırasında Amerikan F-16’sı, bir dronumuzu düşürdü.

İki taraf gerilimi tırmandırmama kararı aldı ama bu kabul edilebilir bir durum değil. Bir NATO müttefikinin dronu düşürülür mü?

Hem Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hem Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, terör örgütüne yönelik hedeflerin vurulacağını, üçüncü tarafların uzaklaşmasını istemişti.

Biz PKK-YPG terör örgütünü vuruyoruz. ABD olarak sizin terör örgütünün yanında işiniz ne?

DRONUN CEVABI VERİLDİ

Neyse onlar bizim dronumuzu düşürdü. Biz de o gece savaş uçaklarını kaldırıp, PKK-YPG’ye ait hedefleri vurarak gereken mesajı verdik.

İsrail’deki savaş gündemde olduğu için bizim Suriye ve Irak’taki PKK-YPG hedeflerine yönelik operasyonlarımız bitti sanılmasın. Daha önceden belirlenmiş nokta hedefler vurulmaya devam ediyor.

KARA HAREKÂTI VAR MI

Peki bir kara harekâtı söz konusu mu?

Kara harekâtı tek seçenek değil. Ama ihtiyaç hissedilirse, tereddüt etmeden gerçekleştirilir. Buna göre hazırlıklarımız tamam. Ancak bu operasyon alan kazanmak için yapılmıyor. O nedenle kara harekâtına ihtiyaç duyulmuyor. Bu operasyonun hedefi terör örgütünün askeri kapasitesini yok etmek. O nedenle silah deposu, eğitim merkezi gibi nokta hedefler vuruluyor.

Bu operasyonun ikinci hedefi ise, terör örgütünün ekonomik kapasitesini yok etmek. O nedenle petrol kuyuları, iletişim merkezleri hedef alınıyor.

AMERİKAN ASKERLERİ NE YAPTI

Şimdi tekrar başlıktaki konuya dönmek istiyorum.

Amerikan uçakları tarafından dronumuz vurulduktan sonra ABD tarafından yapılan açıklamada 6 kez “Üzgünüz” ifadesi kullanılmıştı.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Genelkurmay Başkanı Metin Gürak’la, ABD’li mevkidaşlarının görüşmesinde de sık sık “Üzgünüz” ifadesini kullandıkları söyleniyor. Amerikalılar, dronun 500 metreye kadar yaklaştığını, uyarılmasına rağmen sahayı terk etmemekte ısrar ettiğini söylüyorlar. Olay Haseke’de meydana geliyor. PKK’nın bir eğitim tesisi vuruluyor. Ama Amerikalılar da orada. Dronumuz kararlılık göstergesi olarak orayı terk etmiyor.

AMERİKALI KOMUTAN ANLATIYOR

Amerikan askerleri 500 metreye kadar yaklaşan dronu karadan hedef alarak vurabilirdi. Neden uçak kaldırmayı tercih ettiler?

Amerikalı yetkililer bu durumu Türk mevkidaşlarına şöyle anlatıyor: ”Dronu görünce askerlerimiz sığınaklara girdiler. Çok korktular.”

Bence korkup sığınaklara girmekle doğru olanı yapmışlar. Ama terör örgütü PKK’nın yanında bulundukları sürece korkmaya devam edecekler.

SELÇUK BAYRAKTAR’IN TWEET’İ

Selçuk Bayraktar attığı tweet’te, “Kuş ölür, sen uçuşu hatırla” demişti. Edindiğim izlenim, “Kuş ölmesi sorun değil. AsılAmerikalılar yaşadıkları korkuyu unutamıyorlar.”

İNCİRLİK DEĞİL MUSUL’DAN

Hava Kuvvetleri’nden general sıfatıyla emekli olan bazı provokatif tiplerin iddia etmesine rağmen, Amerikan uçakları Türkiye’nin kontrolündeki İncirlik’ten kalkmıyor. Musul’dan kalkıyor. Ayrıca uzun bir süredir Amerikan savaş uçakları İncirlik Üssü’nde bulunmuyor.

Bunu da ifade etmek istedim.

İSRAİL’İ KALBİNDEN VURDU

11 Eylül’de İkiz Kuleler’in vurulması, CIA’in karizmasının yerle bir olmasına neden olmuştu. Güya dünyanın en güçlü istihbarat servisi olan CIA, New York’un kalbindeki İkiz Kuleler’e yapılacak saldırının istihbaratını alamamıştı. Aynı durum şimdi MOSSAD için geçerli.

MOSSAD Hamas’ın saldırılarının istihbaratını önceden alamadı. Karizmayı çizdirdi.

Hamas, İsrail’in ablukasındaki Gazze’den sabah paramotorlarla duvarları aşıp, İsrail’i içinden vurmayı başardı.

- Hamas daha önceden sızdırdığı hücrelerle İsrail’in içinde karakolları bastı, İsrailli askerleri esir aldı, sivilleri kaçırdı, karakolları ele geçirdi. İsrail tanklarına el koydu. Hamas ilk kez Gazze’de değil, kendi topraklarında İsrail’e çok ağır darbe vurdu. İsrail’i kalbinden vurdu.

- Abluka altındaki Gazze’den bir sabah İsrail hedeflerine yönelik yoğun füze saldırısı başlatıldı. İsrail’in dünyaca ünlü ‘Demir Kubbe’si delik deşik oldu. Hamas’ın füzelerini engelleyemedi.

İsrail halkı tarihinin en büyük korkusunu yaşadı. Hâlâ yaşamaya devam ediyor.

Elbette ki Hamas’ın saldırısının zamanlaması tartışılacak. Sivillere yönelik kabul edilemez muameleler eleştirilecek.

TARİHİ ŞOK

Ama sonuç itibarıyla bir gerçek var.

- İsrail tarihinin en büyük şoklarından birini yaşadı. Ağır bir darbe yedi. İsrail’in simgesi olan MOSSAD ve Demir Kubbe çöktü.

- İsrail 50 yıl sonra savaş ilan etmek zorunda kaldı. Ama bu savaşı kazanacağı kuşkulu.

TÜRKİYE NE YAPACAK?

PEKİ bu durumda Türkiye’nin pozisyonu ne olacak?

- Erdoğan, Filistin için İsrail’e, “One Minute” çekmiş bir lider.

- İsrail’e yönelik en ağır eleştirileri getiren lider tartışmasız olarak Erdoğan oldu. İsrail zulmüne karşı her zaman dik durdu. Filistin’in dünyada yankılanan sesi oldu.

- Peki bu olayda Türkiye neden en yüksek tonda İsrail’e had bildirmiyor?

İTİDAL ÇAĞRISI

- Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk gün itidal çağrısı yapmıştı.

- Erdoğan, dün de çözümün adresini gösterdi. “Bugün bölgemizdeki sorunların temelinde Filistin meselesi bulunuyor. Mesele çözülmedikçe bölge barışa hasret kalacaktır. İki devletli çözümün muhafazası önemlidir. 67 sınırları temelinde başkenti Kudüs olan Filistin devleti ertelenemez ihtiyaçtır” dedi.

SERT ÇIKAR MI

- Peki Erdoğan daha sert konuşamaz mıydı? “Ey İsrail” diyemez miydi? Derdi. Konuşurdu. Hatta en sert çıkışı yapardı. Gerek olursa yine konuşur. Yine uyarır. “Ey İsrail” demekten çekinmez.

- Ama Türkiye bu aşamada hem İsrail’le hem Filistin’le konuşabilen bir ülke. Ateşkes sağlanması gerektiğinde Türkiye devreye girebilir. Bunu hem Filistin hem İsrail tarafı talep edebilir.

Türkiye bu pozisyonu kaybetmek istemiyor.

HAKAN FİDAN’IN MEKİK DİPLOMASİSİ

- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan olayın patlak verdiği andan itibaren makamından ayrılmadı.

yazının devamı