23 Haziran 2019’da tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinden birkaç gün önce, mahallemizde bulunan Ekrem İmamoğlu’na ait “seçim irtibat bürosu”nun camına yapıştırılmış;

“Esnafa borcu olan vatandaşlarımız isimlerini yazdırabilir” yazılı bir not dikkatimi çok çekmişti.

Galiba bir gün sonra da yol üzerindeki bir billboardda, Ekrem İmamoğlu’nun fotoğrafının olduğu ve üzerinde;

“Dar gelirliye 6 bin ile 13 bin lira arası yardım” yazılı bir ilana takılmıştım.

“Algıda seçicilik” midir bilmiyorum ama sonrasında CHP’li İmamoğlu’nun İstanbul’a katma değer sağlayacak somut projelerden ziyade sağanak halinde vaat yağdırdığını fark ettim.

İmamoğlu’nun seçmenleri “kuş” olarak gördüğüne ve onları “yem” atıp, avlamaya çalıştığına kanaat getirince de seçimden bir gün önce, Mevlâna Hazretleri’nin; “Av mevsiminde kuşlara atılan yem, cömertlikten değildir!” sözünü başlığa çeken bir yazı kaleme alarak, seçmenlere, verilen sözlerin tutulmayacağı yönündeki tahminlerimi aktardım.

Buna rağmen İmamoğlu, “800 bin”i aşan rekor bir oy farkıyla seçimi kazandı.

Sonra ne mi oldu?

“İstanbul işine gücüne kavuşacak” diyen İmamoğlu, göreve gelir gelmez 16 bin İBB çalışanını haksız yere işten atıp, 40 binden fazla yandaşını belediyeye doldurdu.

“İstanbul’da kadınlar rahata kavuşacak” diyen İmamoğlu, İSMEK kurslarını kapattı.

“İstanbullu sağlıkta rahat edecek” diyen İmamoğlu, “40 semte 40 doğumevi”, “10 çocuk sağlığı merkezi”, “20 kadın sağlığı tarama merkezi”, “3 ağız ve diş sağlığı merkezi”, “5 işçi sağlığı ve mesleki hastalıklar tıp merkezi”, “4 bağımlılıkla mücadele birimi ve rehabilitasyon merkezi”, 14 İstanbul Aile Danışma Merkezi” ve “16 Psikolojik Danışma Merkezi” vaadini unuttu. 4 yıl bitti, hâlâ “tık” yok!

“İstanbul’da eğitim hak ettiği yere gelecek” diyen İmamoğlu’nun. “İstanbul Küresel Kent Akademisi”, “İstanbul İstatistik Ofisi”, “Kent Enstitüleri”, “Dünya Dilleri Merkezi”, “Lösemili Çocuklar Okulu”, “Saraçhane Gençlik Kütüphanesi” vaatlerinden ses seda yok. 

“1 milyon 855 bin öğrenciye destek sözü veren” İmamoğlu’nun şimdiye kadar yardım ettiği öğrenci sayısı sadece 64 binde kaldı.

“İstanbul Kültür ve Sanatın başkenti olacak” diyen İmamoğlu’nun bu vaadi de “fos” çıktı.

“İstanbul yeniden yeşile kavuşacak” diyen İmamoğlu, HDP’nin eş başkanı Pervin Buldan ile diktiği fidanı saymazsak, yeşile temas etmedi. Yetmedi, aralarında “anıt” ağaçların da olduğu çok sayıda ağacı katledip, İstanbul’a nefes olan dikey bahçeleri kaldırdı. 

“İstanbul’da spor yaşamın merkezinde olacak” diyen İmamoğlu, bozulan toplu ulaşım araçları yüzünden İstanbul halkını epey yürüterek spor yaptırdı.

“İstanbullular ucuz ve sağlıklı gıdaya kavuşacak” diyen İmamoğlu’nun, “Organize Hayvancılık Bölgeleri”, “Üreticiden Tüketiciye Gıda Zinciri”, “Kent Tarımı” gibi vaatlerini geçtik…

“İnşallah Adalar’daki atlar ‘sucuk’ olmamıştır” diye dua ediyoruz.

“Bedava ekmek, bedava süt, damacanayla su” ile “konforlu toplu ulaşım, yürüyen merdivenler, asfalt yenileme” gibi temel belediyecilik hizmetleri ise “hak getire..”

*

İmamoğlu…

“Beni seçerseniz, her sabah kapınızda bir ekmek ve bir şişe süt bulacaksınız” diyerek “başkan” seçilen fakat seçimin ardından, “susuzluk, hava kirliliği, çöp dağları ve İSKİ skandalı”nı miras bırakarak tarihe kara bir leke olarak geçen SHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen’i bile “beceriksizlikte” solladı.

Bana göre daha şimdiden “İstanbul’un en çapsız” belediye başkanı olarak tarihe geçti.

*

İstanbul’da ikamet eden bir vatan evladı olarak, Ekrem’in vaatleri aklıma geldiğinde “kusmamak” için kendimi zor tutuyorken…

Şimdi de otel odalarında ve kapalı kapılar ardında gerçekleşen “kirli” pazarlıklarla 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı ilan edilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “bol kepçeden salladığı” desteksiz vaatlerine maruz kaldım, iyi mi?

Önceki seçimlerde, 

Orta Anadolu’da, 25 bin doktoralı gencin çalışacağı “paketleme sanayii kenti” kuracağını… Çiftçilerin aldığı mazottan ÖTV’yi kaldıracağını…

İlk cep telefonunu ve oyun konsolunu alan gençlerden ÖTV almayacağını…

yazının devamı