Türkiye bunu da gördü.

Hizmet belediyeciliği kaybetti, algı belediyeciliği kazandı.

Halkımız, 2019’da kurdukları ittifak ile ele geçirdikleri belediyeleri partizanlarla dolduran, adrese teslim ihalelerle yandaşlarını semirten, kamunun kaynaklarını heykele ve çalgı çengiye aktaran, içinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan belediye bütçesiyle paradan kule diken CHP’lilerin yaptıklarını beğenmiş olmalı ki…

1946’dan beri ilk kez bir seçimde CHP’yi birinci parti yaparak ödüllendirdi.

Böylece CHP’nin “yamyamları” için yeni rant kapıları açılmış oldu.

Artık, 15 büyükşehir, 21 il, 332 ilçe, 38 belde olmak üzere toplamda 406 belediyede gönüllerince at koşturacaklar.

En azından geçmişte yaptıkları, bundan sonra yapacaklarının teminatı gibi duruyor.

Ne diyelim!..

Demokrasi böyle bir şey..

Hep çalışanlar değil, bazen de çalışmayanlar zafer sahibi olabiliyor.

Vatandaş, yeni yollar yapmayı vaat eden aday yerine, “Ne kadar çok yol açarsan, trafik o kadar sıkışır” diyerek insan aklıyla alay den adayları baş tacı edebiliyor.

Ya da…

5 yılda 600 bin konut dönüştürme vaadinde bulunan adayı bırakıp, verdiği sözü unutan ve kendine 9 şiddetinde depreme dayanıklı 50 milyon dolarlık malikaneler inşa eden belediye başkanına kentin anahtarını yeniden teslim etmekte sakınca görmüyor.

Milletin kararı karşısında boynumuz kıldan ince…

*

Resmi olmayan sonuçlara göre CHP’nin birincilikle çıktığı seçimin ardından başta eli kanlı PKK olmak üzere tüm terör örgütleri  sevince boğuldu.

Sandık sonuçlarına ilişkin açıklama yapan DEM Parti,  “‘CHP’liler oylar bizimdir’ demesin” ifadelerini kullanarak zaferde pay sahibi olduğunu ilan ederken…

Aralarında firari FETÖ’cülerin de olduğu çok sayıda terörist CHP’nin aldığı sunuçtan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Diyarbakır’dan  İstanbul Küçükçekmece’ye kadar bir çok noktada CHP ile DEM’lenen Kandil’in siyasi uzantıları örgüt elebaşı Apo’nun posterlerini açtı.

Bazı PKK sempatizanları, seçim sonuçlarını Şırnak Cizre’de zırhlı polis aracını devrerek kutladı.

Amerika’nın himayesindeki YGP’liler de Suriye’de havai fişek gösterisi yaparak kutlamalara ortak oldu.

7 Ekim’den beri Gazze’de sistematik bir soykırım gerçekleştiren İsrail’in Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ise resmi sonuçları beklemeden, CHP’lileri tebrik etti.

Eli kanlı katil Katz,  “İsrail'e saldırmak artık işe yaramıyor, yeni malzemeler bulması gerekli” diyerek Erdoğan’ı hedef alırken, lisanı hal ile CHP’yi zafere götüren şeyin aslında Hamas’a “terör örgütü” demesinden geçtiğini ima etti.

O sırada içimizdeki bazı ahmaklar da AK Parti’nin seçimi Gazze’yi yalnız bıraktığı gerekçesiyle kaybettiği yalanını piyasaya sürüyordu.

*

Müslümanlara kan kusturdukları için 78 yıldır zafer yüzü görmeyen ve mütedeyyin insanların oylarıyla mübarek ramazan ayında muradına eren CHP’liler için bu seçim oldukça kolay geçti.

Seçmen, insanlar mağdur olmasın diye CHP’lilerin aksattığı hizmetleri tamamlayan AK Parti’yi cezalandırıp, kamunun kaynaklarını kendi kariyer planları için seferber eden CHP’nin adaylarını tercih etti.

Hayretler içeresindeyim..

14-28 Mayıs seçimlerinde her türlü kumpası boşa çıkararak Başkan Erdoğan’ı rekor oyla zafere taşıyan Türk halkı…

11 ay sonra sandığa gitmeyerek, hükümete kendince mesaj verdi.

Zaten Başkan Erdoğan da seçim sonrası yaptığı konuşmada, “31 Mart bizim için bir bitiş değil, bir dönüm noktasıdır” diyerek sandıktan çıkan mesajı aldıklarını söyledi.

Tabii burada Başkan Erdoğan’ın da seçmene özellikle bir mesaj vermesi gerektiği kanaatindeyim.

Öyle ya..

Madem vatandaş artık hizmete oy vermiyor, o halde AK Partinin de kaybettiği illerden elini eteğini çekmesi şart.

Aksi halde hizmeti AK Parti yapıyor, kaymağını CHP’liler yiyor.