GÜNCEL

Serdar Arseven : Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan “AK Partili” (!) ler!..

Tarih
21 Ağustos 2015
İzlenme
4141 Kişi

21 Ağustos 2015

Sayın Cumhurbaşkanımızın 14 sene evvel başlattığı
“kökü mazide” AK Parti hareketi, son derece kritik bir noktada.

Önümüzdeki seçimden elde edeceği sonuç “tekrar” niteliğinde olursa (ya da tekrarın da kötüsü olursa) Ak Parti ve çok daha önemlisi Türkiye büyük sıkıntılar içine girecek.

“Şer ittifakı” için bunu gerçekleştirmenin yolu belli; Sayın Erdoğan’ı gözden düşürebildikleri nispette başarı şansları artacak.

Benzeri operasyonlara defalarca şahitlik etti bu toplum…

Köylüyü çarıktan kurtarıp lastik ayakkabıya, kunduraya terfi ettiren Rahmetli Adnan Menderes,

mahalle bakkallarını “ihracatçı” yapan Rahmetli Turgut Özal, Başbakanlık makamına, iki yüz yıldır horlanan kitlenin desteği ile ulaşan Rahmetli Necmettin Erbakan bu tür operasyonların muhatabı olan liderlerdi.

En yakın tarihli operasyonun mağduru olan Merhum Erbakan, “D-8”, “Havuz Sistemi”, “Milli Savunma Hamlesi”, “Hortumculardan kesilen kaynakların dar gelirli kesime aktarılması” gibi adımlarından dolayı, siyaseten idam edilmişti.

Bir de unutmayalım;

Rahmetli Erbakan Hoca, iktidara gelirken gereğinden fazla yüz verdiği bir takım sözde aydınların hedefine yerleştirilmişti.

Bunlardan biri, sonradan sahibi olduğu gazetesine,  Rahmetli Erbakan için “Fitne Profesörü” manşetini atmaktan çekinmemişti!

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın başına getirmek istenen de böyle bir durumdur.

Bunu başarabilirlerse;

“Menderes, Özal yaptı olmadı, Erbakan’ın halini gördünüz. Erdoğan da Siyonizm’e kafa tutmanın bedelini ödedi. Ancak ‘biz’e itaat ettiğiniz müddetçe ayakta kalabilirsiniz!” mesajını vermiş olacaklar.

Bu noktadan sonra Türkiye, bir başka Recep Tayyip Erdoğan’ı ne vakit çıkartabilir, O Recep Tayyip Erdoğan, kendisinden öncekilerin başına gelenlerden edindiği tecrübeyle nasıl bir yol izler meçhul!..

Sayın Cumhurbaşkanı, küresel vesayet düzenini Merhum 2. Abdülhamit Han’dan sonra en fazla zorlayan lider oldu.

Rahmetli Padişahımızın, tahtını- hayatını kaybetme pahasına “Filistin’i Siyonistlere vermeme”  iradesini, Siyonizm’in soykırımına karşı net ve sonuç getirici tavrı ortaya koyarak temsil eden Recep Tayyip Erdoğan’ı –da- yok etmek için ellerinden geleni, gelmeyeni yaptıklarını görüyorsunuz.

“Şeytan”ın milyon çeşit oyunu var.

Vaktinde, “bazı muhafakarları” Rahmetli Abdülhamit Han hazretlerine karşı kışkırtmış ve istedikleri sonucu elde etmişlerdi malûm.

Bugün de, Recep Tayyip Erdoğan’ın “elinden tutarak bir yerlere taşıdığı” insanlardan bazılarını, “Yeni Abdülhamit Operasyonu”na katkıda bulunmaya sevk ettiklerini görüyoruz… 

Dikkatimi çeken “iki zararlı zümre” var:

Birincisi…

Bu süreçte “öne çıkartılan” sözde “muhafazakâr aydın” takımı.

Bunların AK Parti hareketine desteği tamamen “kariyer planlaması” olarak gördüklerini…

Sırtlarını birilerine yaslayarak ulaştıkları maddi imkânları, makamları, mevkileri kaybetmelerinden veya kaybetme tehdidini görmelerinden dolayı  “fitne operasyonuna” destek verdiklerini üzülerek müşahede ediyoruz.

Bakınız;  kendilerine yöneltilen sorular ile bu sorulara verdikleri karşılıklar hep AK Parti’de kim neyi yanlış söyledi, “mukaddesat düşmanlarının hangisine ne diyerek ‘ayıp’ (!) etti!”  üzerine…

Saldırılardan “aslan payı” da Sayın Erdoğan’a düşüyor, “bir kısım medya”nın derin adamları ile paslaşıp, “gerginliklerin sebebi Erdoğan!” algısına, iftirasına katkı sunuyorlar.

Hesaplarını çok iyi biliyoruz; Sayın Recep Tayyip Erdoğan silinecek ve kafalarına göre bir zat ile devam edecekler. (Bu kişi Sayın Davutoğlu değil. Başbakanımız gibi ilkeli, düzgün insanlardan hoşlanmazlar, onları olsa olsa bir ‘geçiş’ adımı olarak tasavvur ederler.)

Bu “ılımlı muhafazakarlar” bir kısım medyanın “algı” yönetiminde ne kadar mahir olduğunu çok iyi bildikleri ve günün birinde mutlaka bu şer medyasına “sığınmak” durumunda kalacaklarını hesap ettikleri için son derece kıvrak cümleler kullanıyor, “Suret-i Hak”tanmış gibi görünerek ve “özeleştiri” kavramına yaslanarak, “bu tarafa” atışlar yapıyorlar.

Bunu 28 Şubat sürecinde de yapmışlardı; o günlerde “Milli Görüş” camiası önde gelenlerine saldırıda bir kısım medyaya “muhafazakâr desteği” sağlamışlardı!

Hatırlarsınız, 7 Haziran seçimlerinden önce biz ısrarla “HDP barajı aşamazsa felâket olur propagandasına alet olmayın” çağrısında bulunurken, bunlar “HDP’nin barajı aşmasının yararları” (!)na ilişkin kirli söyleme katkıda bulunuyorlardı.

İşte HDP barajı aştı, gördük bu işin Türkiye’ye faydalarını!..

Bir zümre bu…

Bu zümre ile bağlantılı olan ikincisi ise…

Ona da kısmetse yarınki yazımızda girelim!.. 

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER