SİYASET

Mustafa Bostancı : Özür, Tazminat, Ambargo ve Özgür Filistin

Tarih
27 Haziran 2016
İzlenme
2553 Kişi

Türkiye-İsrail ilişkileri uzun bir süredir askıda.

2010 yılında Mavi Marmara saldırısından sonra askıya alınan ilişkilerde İsrail’in girişimlerine rağmen düzelen pek bir şey olmadı.

Filistin’de yıllardır yaşanan ambargo ve Mavi Marmara olayından sonra ilişkileri askıdan indirip bir anlaşmaya çevirmek şüphesiz kolay değil.

Uluslararası arenada ismi “Katil” olarak anılan bir devletle el sıkışmaya kamuoyunu ikna etmek de kolay değil.

Kolay olmayan bir şey daha var ki; Filistin halkının İsrail’den gördüğü zulüm!

Bu zulmü hafifletecek her türlü girişim Filistin halkı tarafından memnuniyetle karşılanıyor.

Gerçekleştirilen müzakereler sırasında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas siyasi büro başkanı Halid Meşal’e bilgi verildiği, her ikisinin de gelişmeleri memnuniyetle karşıladığı ifade ediliyor.

Türkiye Filistin’de yaşanan zulmü her platformda dile getirdiği gibi, ambargonun kaldırılması için de yoğun bir mücadele veriyor.

Girişimler yalnızca hükümetle sınırlı kalmıyor, İHH, MEMUR-SEN gibi birçok sivil toplum kuruluşunun Filistin hassasiyeti kamuoyu tarafından yakından biliniyor.

İsrail ile devletlerarası ilişkilerin tekrar rayına girmesi için Türkiye’nin 3 şartını hatırlayalım.

Özür Şartı: Türkiye’nin Mavi Marmara saldırısıyla ilgili İsrail’den özür beklentisi Netenyahu tarafından karşılanmıştı. Her ne kadar İsrail gibi uluslararası hukuk tanımayan bir devletin Türkiye’den özür dilemesi önemli bir adım olsa da, özür tek başına yeterli değildi.

Tazminat Şartı: Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybedenlerin yakınlarına yönelik Türkiye’nin bir tazminat talebi vardı. Anlaşma ile bu talebin gerçekleştirileceği ve 20 Milyon Dolar tazminatın ödeneceği belirtiliyor.

Ambargo Şartı: Anlaşmanın belki de kafa karıştıran en önemli maddesi ambargo. Ambargo ve Abluka kavramları arasındaki farkı farketmek gerekiyor. Ambargo kavramı ekonomik yaptırım ve kısıtlamaları ifade ederken, abluka bir şehri kuşatarak adeta “açık hava hapishanesi”ne çevirmek anlamına geliyor.

Ambargo maddesine göre, Türkiye Gazze başta olmak üzere elektrik ve su ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirebilecek.

İnsani yardımların önü açılacak.

Toki Gazze’de bir konut projesi gerçekleştirecek.

Filistin-Türkiye Dostluk Hastanesi hizmete açılacak.

Sanayi bölgesi kurulması sağlanacak.

Medya ve sosyal medya anlaşmaya anında tepki verirken, hükümeti İsrail’le el sıkıştığı için eleştirenlerin ve anlaşmanın kazanımlarını başarı olarak görenlerin paylaşımları hızla yayılmaya başladı.

İsrail’in önemli gazetelerinden Times Of Israil gerçekleştirilen anlaşmayı “Türkiye diplomatik zafer kazandı” başlığıyla okuyucularına servis ederken, Jerusalem Post ise “Hamas ve Türkiye kazandı” ifadesine yer verdi.

İsrail gazetelerinin bizi övmesi şüpheyle yaklaşılması gereken bir durum olsa da, anlaşmanın kazanımlarını Türkiye ve Filistin açısından başarılı adımlar olarak değerlendirmek mümkün.

Filistin’li kardeşlerimiz bu anlaşmayla birlikte bir nebze nefes alacaklardır, fakat İsrail’in sürdürdüğü ablukanın devam ettiğini unutmamak gerekiyor.

Yaşasın tam özgür Filistin ve yaşasın zalimler için cehennem!

internethaber
27 Haziran 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER