Gözümle görmesem bu kadarına inanmazdım!

Silah sesini duyar duymaz o nasıl bir “ateş dansıydı” öyle Can Dündar?

Zıp, zıp, zıp...

Üç sıçrayışta nasıl da (NTV muhabiri) Yağız Şenkal’ın arkasına saklandın!

Yahu senin canın can da, Yağız’ınki değil mi?

Ne diye onu canlı kalkan yaptın?

Ne diye arkasına saklandın?

Korkaklığın bir yana, sen ne bencil insansın?

Ya Şenkal’a bir şey olsaydı?

Ya sakat kalsaydı?

Ya ölseydi?

Ailesinin karşısına ne yüzle çıkacaktın?

Bu milletin tükürüğüyle boğulmayacak mıydın?

Hadi onu da geçtik...

Karını nasıl koyup kaçtın yahu sen nasıl bir koca, nasıl bir baba, nasıl bir adamsın?

Ya bir şey olsaydı?

Ya ölseydi?

Çocuklarına, yakınlarına bunu nasıl açıklayacaktın? 

“Koydum kaçtım...”

Bu mu sevgiden, aşktan, hayat arkadaşlığından, kadın ruhundan anladığın?

Kadına bakışın bu mu?

Erkeğim diye gezecek, karın silahlı adamla boğuşurken kaçıp canını kurtaracaksın!

Yooook, artık öyle aşk-meşk muhabbetleri falan yapmaya kalkma, yemezleeer...

Adam da olmaz, âşık da, karısını koyup kaçan bir korkaktan!

Haaaa gelelim kitaplarına...

Yarından tezi yok, yazdığın o ağlak kitapların tamamını toplattır ve yırt, yak!

Bundan böyle “aldatma”, “vatana ihanet”, “korkaklık” edebiyatı yap bence...

Şimdi sevgili okurlarım!

Dünya âlem gördü ki, bu hödükten ne köy olur, ne kasaba...

Ne arkadaş oluuur, ne koca!

Ha şimdi çapı bu olduktan sonra Can’ın canını kim ne yapsın?

İster devlet içeri atsııın, ister dışarı salsın...

İster Fetullahçılarla, ister yalnız yaşasın...

İster tasmasında FETÖ, ister Soros yazsın...

Kim umursar?

Can’ın canı çıkmış veya çıkmamış kimin işine yarar?

O değil de...

İnanın kendi kendime hayıflanıyorum...

Bir de bu Can’cıkı adamdan saymışız ya, bize de ayıp yahu...

Yok, MİT TIR’ları hadisesinde vatana ihanet etmiş...

Yok, Türkmen Dağı’ndaki katliamların müsebbibi imiş...

Yok, FETÖ parası yemiş...

Yok, Türkmen Dağı’na gönderilen “insani yardımı” dünyaya ihbar ederek ülkesini hedef göstermiş falan filan...

Yahu herif karısını koyup kaçmış, karısınıııı...

Daha neyin derdindeyiz?

Bir taarruz karısını koyup kaçan adam, vatanı mı takacak?

Karısından cayan adam, vatandan mı caymayacak?

BUNLARIN ALAYININ MEŞREBİ GENİŞ...

Bu manzara karşısında asıl şaşırtan ne oldu biliyor musunuz?

Can’cıların bu “korkaklığı” doğal karşılamaları...

Yahu muhafazakâr mahalleden tanınmış biri, saldırı sırasında karısını koyup kaçsa, muhabirin arkasına saklansa şeytan gibi taşlardınız!

Yazardınız, çizerdiniz, insan içine çıkacak yüz bırakmazdınız!

Ama konu Can olunca, üç maymunu oynadınız!

Bu kadar gazeteci, bu kadar adamsınız işte!

DERS AL KORKAK CAN, DERS!

“Bu benim hayatım” dedin...

“Kaçamak değil, sevdim” dedin...

“Bedel ödemeye hazırım” dedin...

Eeee?

Hayat senin hayatındı.

Fırsat bu fırsattı...

Hadi ödeseydin ya niye ödemedin?

Niye NTV muhabirini kendine siper ettin?

Adam silahını doğrulttuğu zaman ne diye zıplaya zıplaya karını koyup kaçtın?

NTV muhabiri, niye senin gibi bir yetersiz yerine canını riske atsın?

Utanmasan, daha dün “aldattığın” karına sarılıp hıçkırıklara boğulacaktın.

Kabul et...

Beş kuruş etmez bir koca...

Kılını kıpırdatmaya değmeyecek bir adamsın!

Karın nereee, sen nere...

Yüz tane daha kitap yazsan, sen onun tırnağı dahi olamazsın!

Aman ha sıkı sarıl, sakın bırakma!

Zira bu yetersizliğinle sana “kocam” diyecek, arkasına saklanacağın başka kadın bulamazsın! 

YeniAkit
10 Mayıs 2016