Hangi ülkeyle yakın ilişkiye girdiyse, o ülkenin başı mutlaka belaya girmiştir.
Trump'ın Dışişleri Bakanı bahtsız Tillerson da, herhalde içine düştüğü açmazın farkındadır.
Tillerson dün bir işadamı olarak iyi ilişkiler kurduğu ülkelere şimdi gittiğinde, hep sorunlarla karşılaşmaktadır.

Düşman üretimi
Çünkü ABD'nin derin devleti silah endüstrisini ayakta tutmak için, mutlakadüşman üretir... Eğer bir ülke ABD için problem teşkil etmiyorsa, o ülkede ya darbe, ya da iç savaş çıkartılır. Kendi halkını doyurmaya çalışan Kuzey Kore gibi yoksul ülkelerle, nükleer savaş ortamına dayalı gerginliklere girilir. İran'daMusaddık gibi liberal demokrat bir siyasetçiyi darbe ile devirirler. Sonra daHumeyni rejimi ile karşı karşıya kalırlar ve Ortadoğu'da mezhep kökenli bir gerginliği sahnelerler.

Güçlü ama...
ABD'ye bugün Afrin'de çevirdikleri film dolayısıyla biz nasıl bakıyorsak, Rusya da, Çin de böyle bakıyor bu ülkeye... Putin "ABD müttefik aramaz, uydu arar" diyerek yorumluyor ABD siyasetini... Dün de Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, düzenlediği olağan basın toplantısında, "ABD'nin, dünyanın bir numaralı süper gücü olduğunu ve askeri gücünden bahsetmeye bile gerek bulunmadığını" söyledi ve sonra şunları ekledi:

Tehdit kavramı
"- Eğer ABD bile dört bir taraftan güvenlik tehdidi algılıyorsa diğer ülkelerin hali ne olacak. O zaman diğer ülkelerin bu tehditleri evlerinin kapısında mı hissetmesi gerekir. Bu durumda günlerimizi nasıl geçireceğiz.
ABD'nin bu güçlü güvensizlik duygusunun nereden geldiğini bilmiyorum ancak dünyada kesin bir güvenliğin bulunmadığını vurgulamak isterim."

İşbirliği gereği
"- ABD yönetimi kendi güvenliğini diğer ülkelerin tehlikesi üzerinekurmamalıdır. ABD'nin diğer büyük ülkelerle ilişkilerini tehdit algıları üzerinden değil, işbirliği düzleminde ele alarak Çin, Rusya ve uluslararası toplumla ortak şekilde dünya barışı ve istikrarı için ortak çaba sarf etmesini umuyoruz."

Sabah
16 Şubat 2018