SİYASET

Mehmet Acet : Kürtler AK Parti'ye neden oy vermedi?

Tarih
10 Haziran 2015
İzlenme
3652 Kişi

10 Haziran 2015

Ak Parti 7 Haziran’da 2011 seçimine göre 9 puan oy kaybetti.

Bu 9 puan içerisinde daha önce hiç olmadığı ölçüde HDP’ye kayan Kürt oyları önemli bir yekun tutuyor.

Sadece Güneydoğu’da değil, Türkiye’nin diğer bölgelerinde yaşayan Kürtler de baskın bir şekilde HDP’yi tercih etti.

GENAR Araştırmadan İhsan Aktaş’a göre Türkiye’de toplam seçmenin yüzde 17’si Kürt seçmenden oluşuyor.

Bir iki puan, Kürt olmayan seçmenden ideolojik ya da tepki olarak gittiğini düşünecek olursak, HDP’nin yüzde 13,1 oranını bulan oylarının nereden geldiği belli.

Ak Parti çevrelerinde iki gündür bu konuda bir hayal kırıklığı yaşandığını gözlemliyoruz.

90 yıllık asimilasyon ve ret politikalarını yıkan, Doğu-Güneydoğu illerine büyük yatırımlar götüren bir Parti’ye böyle bir fatura kesilebilir mi? Diye sorular soruluyor.

Ancak duyguların yerini mantık almaya başlayınca, Kürt oyları neden gitti sorusunun cevapları da, bunun telafisi mümkün hatalardan kaynaklandığı da tespit edilebiliyor.

BARAJ BASKISI-ÇÖZÜM SÜRECİNDE FRENE BASILMASI

Kürt oylarının HDP’ye kaymasının iki temel nedeni var.

Birincisi; HDP parti olarak seçime girdiği için Kürt seçmende bir baraj baskısı ortaya çıktı.

Bu partinin barajı aşması yönünde gelişen genel arzu, bir dayanışmayı beraberinde getirdi.

Kürt kimliği etrafında gelişen ortaklaşma, inanç temelli ayrışmaların önüne geçti.

Dindar, namazında niyazında Kürtler bile HDP’ye oy verdi.

İkincisi; çözüm sürecine seçim molası verilmesi, Ak Parti açısından ters tepti.

İmralı’da yapılan görüşmelerde mutabık kalınan şöyle bir zemin oluşmuştu.

PKK, Nisan ortasında (15 Nisan) Kongre’yi toplayıp Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi bitirdim diye açıklama yapacak, buna karşılık İmralı’da Devlet heyeti ile Öcalan arasında yapılan görüşmeleri takip etmek üzere bir izleme heyeti oluşturulacaktı.

Başbakan Davutoğlu, süreci bu şekilde ilerletmek istedi.

Ama bu mümkün olmadı.

Seçim stratejisi, “milliyetçileri ürkütmeyelim” ana teması üzerine oturunca sonuç, milliyetçi oyları getirmediği gibi, Kürt oylarının uzaklaşması biçiminde gelişti.

Çözüm sürecine seçim molası verilmesi HDP liderliğinin arzu ettiği bir şeydi.

Salt Selahattin Demirtaş’ın, 28 Şubat’taki Dolmabahçe buluşmasından sonra asık bir suratla kameraların karşısına geçmesi bile aklından geçen hesapları ortaya koymaya yetiyordu.

Eğer seçim öncesi bir barış iklimi gelişir ve toplum “evet bu iş oluyor” derse, bu, Doğu’da da Batı’da da Ak Parti’ye yarayacak diye düşünüyordu.

Üstüne üstlük, Demirtaş, barış yaptığı partnerini seçim kampanyasında iki ay boyunca gördüğümüz saldırgan bir tutumla eleştiremeyecekti.

Yani, statükonun Demirtaş projesi yolun başında çökmüş olacaktı.

Ama süreç HDP liderliğinin istediği gibi ilerleyince sonuç böyle oldu.

 

Bugüne gelecek olursak, Ak Parti açısından iyi haber şu: Diğer bölgelerde kaybettiği oylar gibi, doğru tespitler yapılıp, duygularla değil, mantıkla hareket edilmesi halinde sonraki seçimlerde Kürt oyları da geri alınabilir.

Daha on ay önce Cumhurbaşkanı seçilirken Kürtlerden Erdoğan’a Ak Parti’nin hiçbir seçiminde bulamadığı kadar oy gitmişti.

Yani Kürtler, çözüm süreci için gövdesini ortaya koyan Erdoğan’ı ödüllendirmişti.

SORULMASI GEREKEN SORU ŞU: NASIL VERMEZLER DEĞİL, NEDEN VERMEDİLER

Bugün gelinen noktada çözüm sürecinin nasıl ilerleyeceğini bir kenara koyun, ilerleyip ilerleyemeyeceği bile muamma.

Bundan sonra göreceklerimiz Kürtlere Ak Partisiz çözüm sürecinin nasıl zorluklarla karşı karşıya kalacağını gösterecektir.

Buna karşın Ak Parti bu sonuçlardan yola çıkarak duygusal bir savrulmaya düşmemeli, bu oylar bir daha geri gelmez diye de düşünmemeli.

Nasıl oy vermezler diye değil, neden oy vermediler diye düşünülmeli.

Neden derseniz, yanlış istikamete evrilecek bir savrulma, sadece Ak Parti açısından değil, Türkiye açısından bir beka sorununu beraberinde getirecektir.

Ortadoğu’da kanlı bir şekilde devam eden etnik ve mezhebi parçalanmanın Türkiye’ye yansıma riski, Ak Parti’nin de diğerleri gibi bölgesel partilerden biri haline dönüşmesiyle artacaktır.

Kürtlerin sadece bir Kürt partisine, Alevilerin sadece bir Alevi partisine (CHP), Sünnilerin sadece bir sünni partisine, milliyetçilerin sadece milliyetçi partiye oy vermeleri demek, Ortadoğu fotoğrafının Türkiye siyasetine kopyalanması anlamına gelecektir.

Siyasette ortaya çıkabilecek böyle bir bölünme fiziki bölünmelere ve çatışmalara (Allah korusun) kapı aralayacaktır.

Düne kadar Türkiye’nin Ortadoğululaşmamasının garantisi bütün bölgelerden oy alabilen tek parti olan Ak Parti idi.

Bu kayıplara rağmen bugün için de böyle.

7 Haziran sonrası oluşabilecek her türlü senaryoya karşı reformcu, kucaklayıcı, demokratikleştirici, kuşatıcı kimliğini koruması halinde Ak Parti yapılacak ilk seçimde yeniden yüzde 50 bandına dönebilir. 

Haber7.com

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

  • YORUMLAR
  • m.nuri

    12 Haziran 2015
    1 0
    sayın mehmet acet tespitlerin yer yer doğru fakat eksik olan tarafları daha fazla birincisi kürt oylarının çıktığı bölgelerde pkk örgütünün tehditleri sonucu oyunu hdp ye atmış olanların yanında sandığa gitmeyenlerin oylarıda kalıp halinde hdp ye yazılmış olduğu aşikar bunada devlet sessiz kaldı ikincisi terörün olmadığı yerlerdeki oylarda hdp pkk ortak tehdidi olan barajı geçemessek terör başlar meskenimiz dağlar musluklardan kan akıtması sonucu yıllardır terörden bıkmış olan kürtler canhıraş bişekilde hdp ye yüklendi sonuç ortda şimdi hdp ve pkk aynı tas aynı hamam devam ederse zaten kürtler otomatikman ak partiye dönecek eğer terörü bitirir de siyaset derlerse ozamanda herkes rahat bi ortamda seçim yapacağı için istediği partiyi seçebilecek bizlere düşen ak partiye oyları geri kazanmak istiyorsak hdp lileleşerek tehdit değilde şefkatle kardeşçe diyaloğu mükemmel bi şekilde kurmak olacaktır selam ve dua ile allaha emanet olun
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER