Irak'a gittiği dört seferde resmi rakamlara göre 160 kişi öldüren 'Ramadi kasabı' lakaplı keskin nişancı Chris Kyle'ın anlatıldığı American Sniper isimli filmde çok dikkat çekici bir sahne var. Yönetmen Clint Eastwood'un açık ara en kötü işi diyebileceğim filmin başlarında çocuk yaştaki Chris, okulda kardeşine dayak atan bir çocuğu tabiri caizse haşat ediyor. Akşam yemeğinde çocukların babası, onlara şöyle nasihat ediyor: 'Bilmelisiniz ki üç çeşit insan vardır. Koyunlar, kurtlar ve çoban köpekleri. Koyunlar başlarına gelen hiçbir kötülüğe itiraz etmezler. Kurtlar durmaksızın şiddet dolu davranışlar sergilerler. Çoban köpekleri ise, sürülerini korumak için gerekeni yaparlar.'

Aslında bu diyalog, aptal bir keskin nişancının niçin Amerikan toplumu tarafından 'kahraman' olarak konumlandırıldığını da anlamamızı sağlıyor. Evinden binlerce kilometre uzakta bir ülkede, o ülkeye 'özgürlük getirmek' için giden adamın 'sürülerini koruduğunu' düşünüyorlar belli ki.

Filmde 'kasap' olarak konumlandırılan ve güya Zarkavi'nin en yakın adamı olan biri, elinde bir matkapla bir çocuğun kafasını deliyor ve çocuk oracıkta ölüyor. Ne kadar da insanlık dışı, ne kadar da zalimce değil mi? Çocukları matkapla öldürmek zalimce; ama aynı çocukları nereden geldiğini bile bilmediği bir keskin nişancı ateşiyle öldürmek 'uygarlığın gereği.'

Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Irak, Afganistan ve benzeri coğrafyalardaki kahraman ABD askerlerinin anlatıldığı filmlerin hep es geçtiği bir soru var: 'İyi de, sizi kim dünyanın çoban köpeği yaptı? Sizin orada, o anlattığınız coğrafyada tam olarak ne işiniz var?'

Başka bir yerden ilerleyelim.

Cins Dergisi'nin Ocak sayısında 'Müslümanları öldürün' dosyası ile çıktık okur karşısına. Ve basit, yalın sorular sorduk insanlara.

'Bu Müslümanlar çok barbar' başlıklı infografik çalışmasında Esad Dağlı'nın verdiği rakamlara bir göz atalım isterseniz. Amerika'nın 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana işgal ettiği ülke sayısı kaç? 22. Son yıllarda dünyada bir şekilde işgal edilen ya da katliama maruz kalan Müslüman ülke sayısı kaç? 17.

Somali'de 400 bin, Filistin'de 100 bin, Irak'ta 2,5 milyon, Afganistan'da 1 milyon, Çeçenistan'da 350 bin… Yanlış anlaşılmasın, bunlar insan. Düşman mermisi, bombası, ateşi yüzünden hayatını kaybetmiş insanlar.

'Yanlış anlaşılmasın' dememin sebebini, dergideki 'Nefsi müdafaanın ötesi' başlıklı yıldız Ramazanoğlu yazısından okuyalım: 'İslam dünyasına gözdağı vermek ve halkları teslim almak için değerli ve değersiz kurbanlar dikotomisini yarattılar. İkiz Kuleler'de hayatını kaybedenler yüzleri, isimleri, hikayeleri, doğum günü pastaları, hayalleri olan değerli insanlardı.'

Peki, niçin böyleydi bu? Niçin o 'değersiz' insanları öldürmeleri gerekiyordu gelişmiş batının. Yusuf Armağan'ın 'Müslüman ölümü göze alan adamdır' yazısından gelsin bunun da cevabı: 'Adın Muhammed olursa ölürsün bu dünyada. Fatma'ysan seni senden zorla çalarlar ve dünyayı dar ederler sana. 'Allah affetsin, ben namaz falan kılmıyorum ama şu minare var ya şu minare orada hep dursun' diyorsan önce minareni yıkarlar senin, sonra yeryüzündeki bir minarenin gölgesine sığınmak için yüzlerce yıllık yaşanmışlığın kokusu sinmiş toprağından ederler seni. Senin adına, senin yanından yörenden, senin verdiğin güçle öne çıkanların için her türlü darağacı ezelden kuruludur zaten. Bunları gördük biz, şahidiz hepsine.'

Haydi bir başka yerden daha ilerleyelim.

Türkiye için çember giderek daralıyor. Yarın öbür gün 'gavur' kapımıza dayanırsa köşe başlarına kulübeler kurup 'kim seküler kim dindar, kim Sünni kim Alevi, kim Kürt kim Türk?' diye soracaklar mı zannediyoruz?

Irak'ta, Afganistan'da, Orta Afrika'da, Mali'de sordular mı zannediyoruz?

İşte mezhep savaşı kapıda… İşte Suriye meselesi her geçen gün daha büyük bir keşmekeş halini alıyor. İşte İran'la Suud'un gerginliği gözümüzün önünde cereyan ediyor.

Gözümüzün önünde, evet! Bir türlü açmadığımız, açmayınca tehlike yokmuş gibi hissettiğimiz gözümüz. Yarın çok geç olduğunda, her şey için ve herkes için çok geç olmuş olacak oysa.

Çoban köpekleri sürülerini korumaya geldiklerinde(!) ne yapacaksın bi söylesene? Havlayarak köpek taklidi yapacak ve kurtulacaksın öyle mi? Çok beklersin.

Ne diyordu Clint Eastwood: 'Varlığım Amerikan varlığına armağan olsun dedim diye mi yapıyorsun bunu bana yeğen? Çocukları öldürürken üzüldü işte Chris Kyle. Daha ne tatava yapıyon?'

Yenişafak
12 Ocak 2016