Önce bir tabloyu hatırlatayım.

Hakkâri’de7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP % 84,91 oy alırken AK Parti % 9,71 oy almış.

1 Kasım seçimlerinde HDP % 83.71. AK Parti % 12,62.

16 Nisan 2016 referandumunda Hakkâri'de ‘Evet’ oranı % 32,4 olmuş.

Şırnak’ta7 Haziran 2015 seçiminde HDP %85,36. AK Parti %8,79,

1 Kasım seçimlerinde HDP %85,53 AK Parti % 11,11.

16 Nisan 2016 referandumunda Şırnak’ta ‘Evet’ oranı % 28,3 olmuş.

(Genel seçimlerde her iki ilde de CHP her defasında %1 civarında oy almış.)

Türkiye genelinde AK Parti 7 Haziran’da % 40,9. 1 Kasım’da % 49,5 oy aldı. % 10’luk artış var. Hakkâri ve Şırnak’ta ise artış % 3 civarında.

HDP, genel seçimlerde bu iki ilde de oy oranlarını korumuş.

Dikkat çekici değişiklik 16 Nisan 2016 referandumunda. ‘Evet’ oyları, AK Parti’nin genel seçimlerde aldığı oy oranının 3 katı civarında.

Bu değişikliğin tek bir izahı var; 15 Temmuz 2015 darbe girişimi, bölgedeki vatandaşlarımızı devletine, vatanına sahip çıkma konusunda bir kararlılığa yöneltmiş.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Şırnak’ta, 15 Temmuz gecesindeki bölge insanımızın kahramanlığını dile getirdi.

Referandumun Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki sonuçlarından biliyoruz ki, HDP’nin ‘Hayır’ çağrısına rağmen Türkiye genelinde ‘Evet’ çıkmışsa, bunun en önemli sebebi Kürt vatandaşlarımızın ‘Evet’ demeleridir.

Önümüzde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi seçimi var. ‘Evet’in sahibi Kürt vatandaşlarımız bu seçimde de belirleyici olacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakkâri ve Şırnak’ta beş önemli vurgu yaptı.

Bir; PKK terör örgütü 35-40 yıldır sadece insanlarımızın hayatını rehin almadı, HDP gibi partilerle iradesine ipotek koydu. Bölgeye yatırımların gelmesini engelledi. Belediyeler, imkânlarını dağ kadrolarına aktardılar. “Yetti artık, yetti. 35-40 yıldır bu ülkede bu milletin huzurunu kaçıranlar artık bunu yapamayacak." 

İki; Son 2,5 yıldır bilhassa insansız hava araçları, silahlı insansız hava araçları sayesinde en az can kaybı ile verilen etkin mücadele sayesinde terör örgütünün beli kırıldı. Önümüzdeki bahardan itibaren yaylalara çıkma yasağı da kaldırılıyor.

Üç; FETÖ, PKK bölgede aynı küresel merkezlerden aldıkları talimatlarla hareket ettiler. Saldırı birliğimize, kardeşliğimize, vatan bütünlüğümüzedir.

Dört; Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkça söyledi. Türkiye'nin son 15 yılı, "faşist kafayla" hesaplaşma dönemidir. Vesayetçiler darbe dönemlerinde, 28 Şubat süreçlerinde hem Kürt vatandaşlarımız, hem Alevi vatandaşlarımız, hem de mütedeyyin kitle üzerinde oyunlar oynadılar. Millet iradesine el koydular.

Beş; "Mesele Kürt meselesi, Türk meselesi, Arap meselesi değildir. Mesele, topyekûn coğrafyamıza ve medeniyetimize dönük bir saldırı altında bulunuyor olmamızdır. Biz ne kadar kendi içimizde bölünürsek bu saldırının başarıya ulaşma şansı o kadar artar. Bölücü terör örgütü işte bu senaryonun gönüllü figüranlığına, kuklalığına taliptir. Kandil mesafe olarak buraya çok yakın ama emin olun oradakilerin zihinleri ve niyetleri buradaki kardeşlerimden çok çok uzaktır.

“Sınırlarımızın hemen dışında olup bitenler bizim için en büyük ibrettir. Bizim bölünmeye, küçülmeye, birbirimizi yıpratmaya değil, tam tersine birleşmeye, büyümeye, kenetlenmeye ihtiyacımız var.

“Kardeşlerimiz devletlerinin yanında durdukça, terörün zehirli otları asla bu topraklarda boy veremeyecektir…”

Türkiye, sınırlarının ötesinden saldırılara uğrarken, içeride bütünlüğünü, birliğini sağladıkça, şer odaklarının bütün oyunlarını boşa çıkaracaktır.

Star
26 Aralık 2017